CHP'li Ağbaba SÖZCÜ HaftaSonu'na konuştu: Çocukluğum inek güderek geçti
‘Bizim yolumuzu Cumhuriyet açtı’ diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba çocukluğunu, ailesini ve yaşadıklarını SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı. Ağbaba, üniversitenin ilk günü okula gittiğinde kampüste ayaklarında çizmeyle kaldırım çalışması yaparken gördüğü bir amcadan bahsetti ve onun kim olduğunu ertesi gün açılış töreninde anladığını söyledi.
Malatya denilince akla gelen isimlerden biri Veli Ağbaba... 1968 yılında Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Karaca köyünde dünyaya geldi. İlkokulu burada okudu. Turan Emeksiz Lisesi’nin son mezunlarından biri oldu. 4 dönemdir Milletvekili ve Malatyaspor kongre üyesi olarak görev yapıyor.
Aslında bir işletmeci olan ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünü 1989 yılında bitiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, corona günlerini memleketi Malatya’da ve Ankara’da Meclis’te geçiriyor. Malatya’dayken Gündüzbey beldesindeki bahçesinden dut topluyor ve her gün düzenli yürüyüş yapıyor. TBMM çalışmaları nedeniyle Malatya-Ankara arasında da sık seyahat eden 52 yaşındaki Veli Ağbaba çocukluğunu, siyaseti ve korona günlerini anlattı:
ANNEMİN OKUMASI YOK
* Çiftçilikle uğraşan bir ailenin beş çocuğundan biri olarak dünyaya geldim. Elif annemin okuma yazması yoktu. İlkokul mezunu olan babam Hüseyin de bizi küçükken bırakıp Almanya’ya çalışmaya gitti. Çocukluğum okula gidip eve döndüğümde de inek güderek geçti.”
YILMAZ HOCA FAKTÖRÜ
* Liseden sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ni kazandım. Okula ilk gittiğim gün, kampüs içinde kaldırım çalışması vardı. Çizme giymiş bir amcaya fakültenin yerini sordum o da bana tarif etti. Ertesi gün okulun açılışında gördüm ki o amca Rektör Yılmaz Büyükerşen... Bir gün okulda sanatçı İdil Biret’in konseri vardı ve öğrenciler çağırılmadı. Biz de Yılmaz hocayı protesto ettik. Karşımıza geçti ‘İdil Biret konserine katılmak için eylem yapan bir gençlik bizim hedefimizdi zaten' dedi ve salonun kapılarını açtı.
YİNE YÜRÜRÜZ
* Milletvekili ve İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak cezaevlerine gittim. Raporlar, kitaplar yazdık. Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davalarını yakından takip ettik. Hukuksuzlukları Türkiye gündemine taşıdık. O dönemde FETÖ’cüler bize ‘darbeci’ diyordu. Adalet Yürüyüşü’nün yıldönümü yaklaşıyor. Adalet için her zaman yürünür. Bu mücadele sürecek. Gazeteciler tutuklu. SÖZCÜ ve Cumhuriyet gazeteleri davaları ortada. Adalet Yürüyüşü’nde bir sosyalistle bir ülkücü yan yana geldi. Bunun mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.