Senaryosu, emperyalist+ siyonist ülkelerde yazılıp vizyona konulan filmin adı “Yeni Orta Doğu Projesi”. Bu film ilk olarak Libya’da vizyona girdi. Daha sonra Irak, Gazze derken şimdi de Suriye’de... 

Emperyalistler geçmişteki Vietnam, Afganistan ve Irak’taki savaşlarında kendi silahlı kuvvetlerini kullandıkları halde, Orta Doğu’da artık taşeron güçleri kullanmaktalar. Şu anda Suriye’deki kullandıkları İslami örgüt HTŞ, uluslararası bir terör örgütü. Bilirsiniz emperyalistlerin kendi menfaatleri söz konusu olduğunda onlar için hiç fark etmez kimin terörist olup olmadığı. Aynı şeyi Suriye’nin doğusunda PKK’nın terörist artıklarından oluşturdukları PYD’liler ile de gösterdiler zaten. Emperyalistlere göre PKK terörist, ama PYD değil…

Oyun ustaca oynanıyor. Senaryo gereği durup dururken HAMAS terör örgütünü İsrail’e saldırttılar. İsrail bir yılı aşkın süredir intikam alıyoruz diye Gazze’yi yerle bir etmekle kalmadı, 50 bine yakın insan da öldü. İsrail, İran destekli Hamas’ı ve Hizbullah’ı yer yüzünden sildi. Lübnan’da da gereğini yaptı. İsrail batının desteği ile tüm bunları yaparken İran destekli terör örgütünün tüm liderlerini teker teker nokta atışı ile yok etti.

Suriye’nin iki destekçisi Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle, İran’da kendi desteklediği terör örgütleri, İsrail tarafından yok edilince, iki devletin de kanatları kırıldığından, HTŞ'nin Suriye’deki başlattığı savaşa destek veremediler. Senaryo gereği HTŞ tek kurşun atmadan Halep’ten başlayarak inanılmaz bir hızla Şam’a ulaştı. HTŞ, Suriye’nin toprak bütünlüğü derken, PYD için tek kelam etmedi. Zaten HTŞ, Halep’i alıp yürüyüşe geçince Sayın Erdoğan da kazasız belasız Şam’a giderler demişti.

Bu yaşananların tümü, senaryo gereği yıllar evvelden yazıldığı gibi oynanıyor. İsrail artık Ortadoğu’da ali kıran baş kesen olarak, Suriye’de istediği gibi istimlak işlerine başladı. Golan tepelerini ve bir kısım toprakları da işgal etti. Yetmedi Suriye’nin tüm askeri tesislerini, uçak ve helikopterlerini imha etti. Herkes filmin sonu nasıl olacak diye beklerken, ABD resmen İsrail’i desteklediğini açıkladı. Bu açıklamadan anlaşılıyor ki film daha bitmedi.

Değerli Okurlar, tüm monşerler dediler ki, aman Ortadoğu bataklığından uzak durun. Kendi içlerinde ne halleri varsa görsünler. Biz birlik beraberlik içinde güçlü olalım yeter, dediler. Dinletemediler. Oyuna getirildik ve girdik. Şimdi çık çıkabilirsen.

Değerli Okurlar, senaryo gereği yok edilen tüm ülke yönetimlerinin yönetim şekilleri belli. Bu bize, yönetim şekli açısından sıranın İran’a geldiğini açıkça gösteriyor. İran, Suriye’de yaşanan bu olaylar için isim vermeden bizi işaret etti.

Bu yaşananlardan sonra Putin renk vermese de içerlemiştir.

Ortadoğu projesi diye adlandırılan bu senaryonun tek amacı, Orta Doğu'daki karakolları İsrail’i kollayıp güçlendirmektir. Bunu sağladılar. Büyük olasılıkla sırada İran görünüyor. Yakındır orayı da karıştırırlar. Tüm Suriye’de bu olaylar yaşanıp, yönetim, bir terör örgütünün eline geçerken, yandaş medya ve bazı kesimler büyük mutluluk naraları atıyorlar.

Sayın Erdoğan, 22 yıllık iktidarınız süresince ulusal ve uluslararası birçok mesele ile karşılaştınız. Ama Ortadoğu’da yaşananlar ve Suriye’nin bir terör örgütü tarafından işgali hiç hesapta olmayan bir durumdu. Şimdi karşınızda, şimdiye kadar yaşadıklarınıza hiç benzemeyen, ülkenin geleceği için atılacak adımlara karar vereceksiniz. Ortadoğu projesinin devamında yaşanması muhtemel olaylara karşı alınması gereken kararlar mutlaka parlamentoda tartışılarak alınmalıdır. Bu kararlar Türkiye’nin geleceğini belirleyecek kararlar olacaktır. Bu kararların ilki de, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini sonlandırmak olmalıdır.

Sayın Erdoğan, gelin vakit kaybetmeden Anayasa’da tek bir madde değişikliği yaparak “parlamenter demokrasi”ye dönelim. Bu Türkiye’nin geleceğidir.

SON SÖZ:

Bir insan, treni kaçırırsa başka bir Tren gelir onu alır.

Bir ulus, treni kaçırırsa başka bir ulus gelir, onu alır.

TOLSTOY