Çevreme bakıyorum:
“Çok şükür depremi ucuz atlattık!” diyorlar.
Evet, şimdilik öyle görünüyor! Fakat doğrusunu söylemek gerekirse atlatmış filan değiliz!
Son dönemin moda tabiriyle söyleyeyim:
“Turpun büyüğü heybede!”
Bilim insanları uyarıyor:
“Tehlike geçmiş değil!”
İstanbul ve çevresindeki faylar enerji biriktiriyor.
Beklenen, fakat ne zaman geleceği bilinmeyen İstanbul depreminin 7.2 büyüklüğünde olacağı tahmin ediliyor.
“7.2”nin, üç gün önce yaşanan ve yıkıcı etkisi olmayan 6.2 büyüklüğündeki uyarıcı depremden en az 20-25 kat daha şiddetli, yıkıcı, öldürücü bir deprem olacağı belirtiliyor.
İşte beklenen korkunç deprem bu!
★★★
Çarşamba günkü “orta boy” deprem, İstanbul’un depreme karşı hiç hazırlıklı olmadığını bir kez daha gösterdi.
1999 Gölcük Depremi’nden sonra 26 yıl yerimizde saymışız!
Artık kaybedecek vakit yok!
Kentsel dönüşüm ya da binaları güçlendirme, ne yapılacaksa hızla yapılmalı, fakat...
İktidar milyonlarca İstanbullunun hayatını düşüneceği yerde “Kanal İstanbul” inadını sürdürüyor.
Kanal İstanbul’a harcanacak milyarlarla İstanbul’da, depreme dayanıksız binalar güçlendirilebilir, zayıf binalar yıkılarak yapılacak yeni binalarla binlerce vatandaşımızın hayatı kurtarılabilir.
Oysa iktidar, oralı değil! “İnandım inat, Kanal İstanbul’u mutlaka yapacağım!” havasında...
İstanbul yıkılırsa, bütün Türkiye mahvolur! Bu gerçeği bilmiyor mu?
★★★
Bir vakitler “İstanbul’a ihanet ettik!” demişlerdi. Kendilerinin de kabul ettiği gibi ne yazık ki “İhanet devam ediyor!”
“Kanal İstanbul” ülkemizin kalbi sayılan bu kentin her bakımdan yıkımı, mahvolması anlamına geliyor.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’ün feryatları, bilimsel uyarıları bile iktidarın umurunda değil!
Tehlikenin büyüklüğünü anlatan Naci Hoca diyor ki:
“Kanal İstanbul tam fay hattının üzerinde... Şaka değil, üzerinde!
Yani Sazlıdere Barajı ile Küçükçekmece’nin denize açıldığı yerde canlı faylar cirit atıyor. Hepsi dipten, doğrudan doğruya, Marmara’ya doğru gelen canlı faya bağlı. O faylar harekete geçerse sizi hiçbir gücün ayakta tutması mümkün değil.
Diyelim ki, kanal yaptınız. Ayakta kalması mümkün değil. Uzaydan yaptığımız çalışmalara göre şu anda yılda iki santimetreye varan hareket var.
Büyükçekmece kayıyor. Yani her şeyiyle orası tam bir cehennemin içi... Ne olur aklıselim galip gelsin.
Bütün yetkililere yalvarıyorum. Bu işi sakın yapmayın! Başınıza dert alırsınız!”
İktidar, bu uyarılara karşı umursamazlık içinde, maalesef!
Prof. Şener Üşümezsoy’un sözleri kulağa hoş geliyor!
Orta boy bir deprem olan 6.2’lik Silivri depreminin ardından, uzmanlar ikiye ayrıldı, ortaya farklı görüşler çıktı.
Bir gruba göre, kesinlikle gelecek olan ve 7.2 büyüklüğünde olacağı tahmin edilen İstanbul depremi binlerce, belki de yüz binlerce binanın yıkılmasına sebep olacak.
Bu korkutucu görüşlere karşı çıkan deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un sözleri moral verici, ferahlatıcı...
Şener Hoca şöyle diyor:
“İstanbul’da bundan sonra belki en fazla 6.5 büyüklüğünde deprem olabilir. 23 Nisan günü meydana gelen 6.2’lik Silivri depremi, benim teorimin doğruluğunu ve Marmara Denizi depremlerinin bittiğini gösteriyor. Bu aşamadan sonra 6.1 veya 6.2 büyüklüğünde bir deprem daha olabilir diye düşünüyorum. Başka bir deprem beklemiyorum.”
Açıklama yapanların hepsi deprem uzmanı... Görüşler farklı... Hangisi doğru bilemeyiz tabii ki... Fakat, Şener Üşümezsoy’un sözleri kulağa hoş geliyor ve gönlümüz onun haklı çıkmasını istiyor.
GÜNÜ SÖZÜ
Her zaman yeter derecede felaket var. Depremler de cabası!