Avrupa Şampiyonası'ndaki ilk maçımıza aşağı yukarı 10 gün kaldı. Grubun kağıt üzerindeki en zayıf ekibi olarak görülen Gürcistan karşısına bolca handikap ve soru işaretleri ile çıkmamız çok muhtemel.

Turnuva öncesi bir karamsarlık yaratmanın hevesinde değiliz ancak bazı gerçeklerle de beklentiler ışığında yüzleşmek gerek. 

Turnuvaya bu kadar kısa bir süre kalmışken en büyük eksiğimiz ideal 11 konusunda yaşanan çok bilinmeyenli denklemler. Sadece Montella değil, bütün ülke an itibariyle bir ideal 11 arayışında. Üstelik bu arayış tamamen kağıt üzerinde dönen isimlerle, tahminler üzerinden yürütülüyor. Gerçek bir fikre sahip değiliz. Hangi bölgede, hangi ismin, hangi performansı vereceği, takım dinamiklerinin işleyip işlemeyeceği çok büyük bir muamma.

'KESİN DENECEK İSİM YOK'

Vincenzo Montella 'hazırlık dönemi' dediğimiz bu evrede maç temposu kazanacak turnuva kadrosuna henüz sahip olamadı. İtalya sınavında sahaya çıkan 11'in tamamı bile değişebilir Gürcistan karşısında. Bu ihtimal var çünkü hiçbir bölgede 'kesin' diyebileceğimiz bir isim yok. 

Rakiplerimiz ideale yakın kadrolarla çıkıyor hazırlık maçlarına. Oyun şablonu belli ancak performansa dayalı 2-3 değişiklikle turnuva idealini yakalamaya çalışacaklar. Ancak bizde durum çok çok farklı. Arda Güler'i, İsmail Yüksek'i, İrfan Can Kahveci'yi, Salih Özcan'ı, Semih Kılıçsoy'u, takım kaptanı Çalhanoğlu'nu, Ferdi'yi hala birlikte oynatamadık. Stoper tandemimiz belli değil. Dizilişte beyin fırtınaları devam ediyor. 

DEVŞİRME İLE OLMAYACAK

3'lü savunma görmek isteyenlerin sayısı oldukça fazla. Mevcut kadro yapısında denenmesi de çok muhtemel ancak oyun tekrarı gerektiren bir şablon ve biz henüz 'AS' kadromuzun birlikte nasıl oynayacağını bilmiyoruz. Son İtalya maçı oldukça zevksiz, heyecansız geçti. Turnuvaya Mehter Marşı ile hazırlanmıyorsak eğer bunu Polonya maçında göstermemiz lazım. 

Devşirme santrfor ile hücumda oldukça etkisiz kalıyoruz. Bu turnuvada belki de en büyük şansızlığımız bana göre Enes Ünal'dan faydalanamayacak oluşumuz. Bölgenin gerçek anlamdaki tek alternatifi olarak gözüken Semih Kılıçsoy'un neler yapabileceğini Polonya maçında mutlaka görmeliyiz. Kenan Yıldız, Arda Güler, Semih ve Barış Alper en az 45 dakika yan yana oynamalı. Bu ekibin üretkenliğini görmemiz ve ideal hücum varyasyonunu oluşturmamız şart. 

Teknik kapasitesi çok yüksek bir milli takıma sahibiz. Bu bir gerçek. İsim isim baktığımızda A Milli Takım'ın daha önce modern futbol anlayışı içerisinde bu kadar kreatif bir kadrosu olmamıştı. Yapılacak iş ekilmeye hazır bahçe. Montella eğer şartları doğru okuyan bir çiftçi olabilirse tüm handikaplara ve hazırlıksızlığa rağmen o bahçeyi yeşertebilir.