Türkiye’de siyaset hep yoğundu, siyasiler hep eleştirilerin hedefindeydi. Ancak şimdi ile eski arasında bir fark var. O da hoşgörü…
Son yıllarda, siyasilere yönelik eleştiriler sert polemiklere, tartışmalara yol açıyor. Geçmişte ise siyasetçilere dansöz kıyafeti bile giydirilip, mizah dergilerinin kapağında yer verilmiş, liderler aleyhindeki yazı ve karikatürleri için dava açmamış, kimse terör hareketleri dışında saldırıya uğramamıştı.
KARİKATÜRLER DUVARLARDA
Merhum Cumhurbaşkanı ve Başbakan Turgut Özal kendisi hakkında çizilen karikatürleri çerçeveletip, Başbakanlık konutunun duvarlarına asmıştı. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hakkında çizilen ve bir bölümü aleyhinde olan karikatürleri İslamköy’deki müzesine koydurdu. Demirel’in Büyük Türkiye’nin Hikayesi adındaki kitabında da karikatürlere olan hoşgörüsü şöyle anlatıldı: “Kendisiyle ilgili olumlu-olumsuz tüm karikatürleri sonsuz hoşgörüsüyle karşılayıp korudu ve günümüze taşıdı. Karikatürcülerin çoğuna mektupla veya telefonla ulaşıp kendilerini kutladı.”
TÜRKEŞ’TEN ÇİÇEKLİ JEST
MHP’nin Alparslan Türkeş dönemindeki Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan, Türkeş’in sert mizacına rağmen medyaya karşı hoşgörülü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Çok kızdığı gazeteciler olurdu ama mahkemeye verin, dava açın gibi bir isteği hiç olmadı. Mizah dergilerinde bikinili çizimleri çıktı, güldü geçti. Rahmetli Abdi İpekçi, MHP’ye sıcak bakmayan bir isimdi. Bir çiçek yaptırdık, Türkeş Bey ile birlikte kendisini ziyaret ettik. Ressam Fikret Otyam’ın evini birkaç Ülkücü taşlamış, çok kızdı. Talimat verdi, ‘Koruyacaksınız, kimse dokunmayacak’ dedi.”
Eskiden kutuplaşma değil hoşgörü vardı
Siyasetçiler en ağır eleştiriye bile kızmıyordu. Eski Türkiye’de politikacılar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, aleyhlerinde yazılan yazılara, çizilen karikatürlere hoşgörüyle yaklaşıyordu. Şimdi ise en ufak eleştiri bile sert polemiklere yol açıyor…