Sevgili okurlarım, Türkiye’de olanları özellikle şu son üç günden bu yana hayretle, dehşetle ve ibretle izlemeyi sürdürüyoruz.

Bu olanların perde arkasında bazı gerçekler var ve bunları hepimiz iyi bilmeliyiz.

Nedir onlar?

AKP, MHP ve DEM üçlüsü arasında yeni bir ortaklık kurulacak ve bunlar anayasamızı kendi çıkarları doğrultusunda bir kez daha değiştirecek.

Peki neler değişecek?

İşte o henüz belli değil.

Böyle olacağı haftalar önce belli olmuştu. Ancak bizde bir ‘hastalık’ vardır. Çok önemli bazı konular son dakikaya kadar milletten gizlenir.

Bu şaşırtmaca sonrasında ise sağ gösterilip sol vurulur!

Gerçekler, yalanlar, yutturmacalar ve masallar işte o zaman ortaya çıkar ve biraz geç olsa da dersimizi böylece almış oluruz!

★★★

Sanırım hepimizi bu süreçte en çok şaşırtan Devlet Bahçeli oldu...

Bir düşünün Bahçeli bu adamı, yani Meclis kürsüsünde konuşma yapsın diye Apo’yu resmen davet etti!

Ne işi var onun o kürsüde?

Nasıl olur da bir siyasetçi böyle bir çağrıda bulunabilir?

Şimdi de benzer laflar etmeyi sürdürüyor, o malûm şahıstan şöyle söz ediyor:

“PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan.”

Bir yanda bunları söylerken öbür yanda şöyle diyor:

“Sabırla ekilen barış tohumları artık çiçek açtı.”

★★★

Efendim, oynanan şu komediye lütfen bakar mısınız!..

Sözde PKK kongresi toplanmış, örgütün feshedilmesine ve silahların devlete bırakılmasına karar vermiş!

Bizim iktidar partisiyle birlikte iktidarın yandaş medyası da birkaç günden beri aynı çığlığı atmayı sürdürüyor.

“Büyük zafer, büyük başarı!”

★★★

Bu kongre acaba nerede, ne zaman toplanmış!

Kimler katılmış?     

Bu sorulara yanıt vermeleri mümkün değil çünkü ortalıkta öyle bir kongre falan yok.

Ama gelin görün ki iki gün önce bu hayali kongrenin hayali bildirisi yayınlandı.

İlk iş olarak Lozan Anlaşmasına karşı çıkıyordu!

Dolayısıyla ilk küstahlık bu idi.

Bekleyelim görelim, örgütle yapılacak pazarlıklar sürdükçe daha nice küstahlıklara, nice sinir bozucu gelişmelere hep birlikte tanık olmak zorunda kalacağız.

Bir kez daha ve ısrarla ve iddialı olarak söylüyorum...

Ortalıkta böyle toplanmış ve örgütü feshetme kararı almış bir kongre falan yok.  

Eğer varsa, bunu kanıtlamak terör örgütüne düşer.

★★★

Terörsüz Türkiye elbette ki hepimizin özlemidir...

Ama birileri 85 milyon insanımızı böyle hayal alemleriyle kandırmaya ve bize bir şeyleri kakalamaya kalkıştığı takdirde biz o palavraları yutmayız, karşı çıkarız.

Dikkat ediniz, bu işin daha başlangıcında, ilk aşamasındayız...

Ve birileri karşımıza bu ilk aşamada bile yalanlarla, yutturmacalarla çıkıyor.  

★★★

Hadisenin en kritik aşaması bundan sonra çıkacak. Örneğin İmralı’da yatmakta olan baş teröristin durumu ne olacak?

Tahliye edileceği kesin de, bu işin yasal boyutları ne olacak?

Örneğin malûm şahıs tahliyeden sonra yaşamını nerede sürdürecek?

“Özgürlüğümü sağlayın, bana güzel bir konut verin, yaşantımı bundan sonra da İmralı’da sürdüreyim” dediği biliniyor.

Hele Güneydoğu’da bir yerde bile asla yaşamak istemiyor.

Bu memlekette binlerce şehit ailesi var. Kendisine suikast yapılacağından endişe ediyormuş!

★★★

Sevgili okurlarım, bu iş çok yönlü, çetrefilli bir iş!..

Bu sürecin çok daha karmaşık boyutları karşımıza bir süre sonra çıkmaya başlayacak...

Örneğin bunların elinde uyuşturucu işinden elde edilen milyonlarca dolar var.

O paralar ne olacak?         

Ellerinde ağır ve hafif binlerce silah var, mayın var.

Onlar ne olacak, devlete nasıl teslim edilecek?

İçlerinde halen devlet tarafından kırmızı bültenle aranan yüzlerce terörist var.

Onlara ne yapılacak, yoksa otomatik olarak yurt dışına mı gönderilecek?

Hiçbir şey bilinmiyor...

★★★

Ve bu örgüt mensupları bu memlekette açtıkları onulmaz yaraları herhalde unutmuş olmalı ki, yayınladıkları sözde bildiride Lozan Anlaşmasına bile dil uzatmaya utanmıyor, Kürt soykırımı gibi ipe sapa gelmez yalanlar üretiyor.

Bizim iktidar kesimi ve onun emrindeki yandaş medya ise dereyi görmeden paçayı sıvamış, hep birlikte zafer çığlıkları atıyorlar.

Biraz daha sabredelim, daha neler göreceğiz neler!