Fırat Yılmaz Çakıroğlu Ege Üniversitesi Edebiyat Bölümü Tarih Bölümü öğrencisiydi. Başarılı bir öğrenci olan Çakıroğlu okulunu birincilikle bitirmiş, formasyon dersleri alıyordu. 20 Şubat 2015 günü kampüste çıkan olaylar esnasında bıçaklanarak öldürüldü. Henüz 24 yaşındaydı...

Gökmen ULU/İZMİR

FOTO:SÖZCÜ - Fırat Çakıroğlu'nun babası Gökmen Ulu'ya konuştu


Hayatının baharındaki evladını kaybeden acılı baba Mahir Çakıroğlu evinin ve yüreğinin kapılarını SÖZCÜ'ye açtı. Mahir Çakıroğlu, Fırat'ın odasında verdiği röportajda çarpıcı açıklamalar yaptı. Çözüm süreci esnasında Ege Üniversitesi'nin, PKK yuvası haline geldiğini söyleyen Mahir Çakıroğlu, sadece tetikçilerin değil, cinayet emrini verenlerin ve sorumluluğu olan devlet yetkililerinin de yargılanması gerektiğini ifade etti.

Çakıroğlu, 'Oğlum Açılım Süreci'nin kurbanı oldu. O zaman Çözüm Süreci'ni savunup şimdi ise U dönüşü yapanların vicdanı rahat mı şu anda" diye sordu.

"FIRAT KÜRTLER İLE İYİ GEÇİNİRDİ"


Fırat'ın, öğretmen olan annesinin tayini nedeni ile ilkokulu Diyarbakır'da okuduğunu, Kürt arkadaşları ile çok iyi anlaştığını anlatan Mahir Çakıroğlu, "Kürtler'i ayırmazdı. O sadece terör örgütü PKK ile örgüt yandaşlarına karşıydı" dedi. Baba Çakıroğlu, "Biz sülale olarak CHP'liyiz. Fırat da öyleydi. Fakat İzmir'e gelip okula kaydolurken Ege Üniversitesi içinde PKK'lıların yuvalandığını, 'Çözüm Süreci'nde kampüste serbestçe terör örgütü propagandası yapıldığını görünce buna itiraz etti. Duyarlı ve vatansever bir genç olarak harekete geçti, ülkü ocakları temsilcisi oldu, tüm yurtseverleri birleştirici bir rol oynayarak ve Atatürkçü gençler ile dayanışma içinde olarak demokratik mücadele verdi" diye konuştu.

"ÜNİVERSİTE ÇÖZÜM SÜRECİNDE PKK KAMPI GİBİYDİ"


Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürüldüğü zamanın AKP ile PKK arasında müzakere yürütüldüğü dönem olduğunu anımsatan baba Mahir Çakıroğlu, "Çözüm Süreci'nde Ege Üniversitesi'ndeki PKK'lılar fakülte duvarlarına Öcalan'ı öven sloganlar yazıyor, kampüste standlar açarak terör örgütü propagandası yapıyor, üniversite içinde 'şenlik' adı altında eylemler düzenleyerek öldürülen teröristlerin posterlerini ve PKK'nın sözde bayraklarını taşıyor, öğrencilere baskı yapıyordu. Koskoca Ege Üniversitesi'ni ele geçirerek PKK kampına çevirmişlerdi. Fırat basın açıklamaları yapmış, rektöre dilekçe yazmış, tüm bu olanları anlatmıştı. Hiçbir önlem alınmadı. Fırat hedef oldu. Rahatsız olan PKK'lılar ise Fırat'ın posterini asarak, sosyal medyada fotoğrafını paylaşarak oğlumu açıkça hedef gösteriyordu" dedi.

FOTO:SÖZCÜ - Fırat'tan geriye fotoğrafları ve hakkında yazılan kitaplar kaldı

"REKTÖR DE YARGILANSIN"


Sadece cinayeti işleyenlerin değil, yaşananlarda ihmali olan devlet yetkililerinin de yargılanması gerektiğini söyleyen Çakıroğlu, "Başta rektör olmak üzere üniversite yönetimi tüm bunlara göz yumdu. Biz yasa dışı faaliyetlere izin veren ve önlem almayan üniversite yönetiminden de şikayetçiyiz. Oğlumu bu rektör, polis, devlet öldürttü. Korumadılar Fırat'ı... Çözüm Süreci denilen dönemde PKK serbestçe güçlendi. O zaman 'Çözüm Süreci' diyerek bunlara alan açan ama şimdi dönüş yapan insanların vicdanı rahat mı şu anda? Oğlumun öldürülmesinde onların da sorumluluğu var. Sadece oğlumun değil, birçok vatan evladının şehit edilmesinde, Çözüm Süreci diyerek PKK faaliyetlerini serbest bırakan devlet yetkilileri var" ifadelerini kullandı.

"OĞLUMU PKK ÖLDÜRDÜ, DEVLET GÖZ YUMDU"


Acılı baba Fırat'ın öldürüldüğü olayı şöyle anlattı : "Fırat bölümünü bitirmiş, formasyon alıyordu. Formasyon derslerinde devamlılık mecburiyeti var. Ama PKK'lılar onun derslere girmesini engelliyordu. Mahkemede hocası da anlattı. Olaydan iki gün önce, 18 Şubat 2014'te Fırat derse gitmişti. En önde oturmuştu. Arkada oturan 5-6 PKK'lı Fırat'a laf attı. Fırat, 'Beyler burada ders dinlemeye geldik, burası yeri değil' deyince, onlar 'Dön ulan önüne, biz burada istediğimizi yaparız' diye karşılık verince tartışma çıktı, hocanın araya girmesi ile son buldu. Ders çıkışında bu PKK'lılar ile dışarıda bekleyen arkadaşları birleşerek 10 kişi oldu ve tek kişi Fırat'ı darp etti. Olay araya başka öğrencilerin araya girerek ayırması ile sona erdi. Bundan iki gün sonra Fırat'ın derse girebilmesi için arkadaşları da ona eşlik etti. Eğer derse giremez, imza atamaz ise okuldan atılacaktı. PKK'lılar hazırlıklı bekliyordu. Taşlar atarak olay çıkardılar. O olaylar esnasında Fırat'ı kaybettik."

TETİKÇİ BELLİ, EMRİ KİM VERDİ


Mahir Çakıroğlu, cinayeti işleyen tetikçinin yanı sıra talimatı verenlerin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade ederek, "Biz Fırat'ı bir kişini değil, birkaç kişinin planlı ve organize olarak katlettiğini düşünüyoruz. Cinayeti işleyenler piyon. Asıl ortaya çıkarmak istediğimiz emri kimin verdiği... Kandil mi, İmralı mı" diye sordu.

FIRAT'A TÜM TÜRKİYE SAHİP ÇIKMALI


Fırat'ın Çözüm Süreci sırasında "Eğitim şehidi" olduğunu ifade eden Çakıroğlu, "Bu olayın bir tarafında PKK var, diğer tarafında Türkiye. CHP'lisi, AKP'lisi, Vatan Partilisi, tüm kesimlerin Fırat'a sahip çıkması, duruşmaları takip etmesi ve unutmaması lazım" diye Türkiye'ye seslendi. Çakıroğlu röportajı şu sözlerle tamamladı : "Evlat acısı çok zor. Gündüz, gece bu acıyı çekiyoruz."

Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öğretmen annesi Özlem Erdem ise duygularını şu satırlar ile ifade etti :

Eline kınalar yakarak vatan borcuna gönderemedim... Damat da olamayacaksın hiç... Sana "Baba" diye seslenen bir çift minik göze sevgi ile bakışını da göremeyeceğim... Seninle yaşlanamayacağım artık... Ama onurlu, gururlu, dimdik bir gencin, hep 24 yaşında olacak bir insanın, bir şehidin annesi olarak dimdik duracağım...

DAVA SÜRECİ


Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürülmesi ile ilgili dava İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Nurullah S. tutuklu, diğer 10 sanık ise tutuksuz yargılanıyor. Son duruşma 6-7-8 Ocak 2016 tarihlerinde görüldü, üç gün sürdü. Mahkeme, Fırat Çakıroğlu'nun öldürülmesi hakkındaki davanın tutuksuz sanıkları arasında bulunan ve İstanbul'da yapılan bir terör operasyonunda "PKK'nın sözde İstanbul Sorumlusu" olduğu iddiası ile tutuklanan C.B'nin de getirilip dinlenmesine karar vererek duruşmayı 22 Şubat 2016 tarihine ertelemişti.