“Adam Allah’tan korkar, milleti zehirliyorlar resmen yani...”

“Bir an önce Sağlık Bakanı yetişsin imdadımıza...

“Kimse sahip çıkmıyor bu vatandaşa...”

“Kokusundan nefes alınmıyor, inan yavrum. O kadar kötü anneciğim.”
“Vallahi biz burada çok büyük koku yaşıyoruz, endişeliyiz...”

“Sabah namazına kalkıyorum, kokudan camımı açıyorum açmak zorundayım ama namazımı zor kılıyorum. Evimin içine kadar geliyor. Benim evimle orasının arasında ne kadar mesafe var biliyor musun? Ama gene de koku geliyor işte...”

“Ya durulmuyor abi durulmuyor...”

İnan ki çok daraldık yani. Adam Allah’tan korkar, milleti zehirliyorlar resmen yani. Yazık günah...”

“Artık duramıyoruz, bıktık yani...”

“Çok hastalık var, herkeste var, herkeste!..”

“Ben de kalp hastasıyım, guatr hastasıyım. Mahallede çok yaygın...”

“Burada koah hastamız var. Kadın tüple yaşıyor ve hiç dışarı çıkamıyor...”

“Komşunun oğlu engelli doğmadı ama sonra çocukta lösemi çıktı...”

“Düşük yapanlar var. Hamile kalıp da düşük yapanlar var...”

“Hastalıklar çoğaldı. Özellikle solunum yolu hastalıkları çoğaldı...”

“Bana astım bronşit teşhisi konuldu. Ama ben bir daha gidemedim, fırsatım, zamanım olmadı. Biliyorsun Suriyeliler geliyor, 10 dakikada muayene olup gidiyorlar. Sen 15 gün sıra bekliyorsun. Randevu sırası bekliyorsun, anlatabildim mi?..”

“Kanser yapıyor...”

Kanserden ölenimiz çok, mahallemizde vefat eden, dip komşum, öbür komşularımız...”

Bir ayın içinde iki komşumuz vefat etti, kanserden...”

İki yengem öldü...”

Ben kanser oldum 13 senedir tedavi görüyorum, benim bir kardeşim (kanserden) öldü.”  

“Ben gırtlak kanseri oldum hep nefes çeke çeke, gırtlak kanseri...”

Burada ne insanlar öldü. Bakın bu binanın sahibi de öldü, muhtarın babası. O da kanserden!..”

İki sene içinde yaklaşık 30 kişi öldü!.. Evet, sadece bu sokakta!..”

★★★

Okuduğunuz feryatlar, bu akşam SÖZCÜ Televizyonu’nda ekrana getireceğimiz ARENA’da yer alıyor.

ARENA muhabiri Gökmen Ulu, saygın bilim insanlarıyla İzmir-Gaziemir’e gitti ve radyoaktivite bulaşmış tehlikeli atık skandalının yörede yaşayan insanlarımızın sağlıklarına indirdiği ağır darbeyi, onlara mikrofon tutarak belgeledi.

Yurttaşların karşı karşıya kaldıkları korkunç tehlikenin görüntüleri gece uykumu kaçırdı.

Bu öylesine dehşet verici bir skandal ki; Gaziemir, hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm imkanlarıyla uğraşsalar bile, tek başlarına çözebilecekleri bir sorun değil.

Sağlık Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı seferber olup, uluslararası hukukun sağladığı haklar çerçevesinde atıkları gönderen Fransa’yı da devreye sokarak tehlikeyi bertaraf etmeleri gerekiyor.

Hem de bir an önce… Hem de hiç vakit geçirmeden.

Daha fazla insanımız yok yere yitip gitmeden!..