Tek önemli birikimi ve becerisi görünmek olan TV ekran yüzü genel yayın yönetmeni ile TV spikeri kız, “100 dolarlık banknotu rulo yapıp kokain çekiyorlardı” diye anlatılıyor. Bu haber; böylesine; “İmam hatip bitirdiler ama bak sonunda esrar çekici, eroin içici, toplu seks sevici çıktılar” diye söylenip geçilecek bir kırılma değil.

Daha neler duyacağız.

Neler göreceğiz.

Aslını anlayacağız.

Yakındır.

★★★

TV ekran yüzü beyefendi ile TV ekranda endam sergileyici spiker hanımefendi, kim bilir kaç yıldır esrar ile eroin çekiyorlardı.

Haber vericiydiler.

Kendileri haber oldu.

Bir görünen var.

Bir de gizlenen.

★★★

Yurtdışındaki paralarını Türkiye’ye getirerek sadece bir tek değil dört TV kanalı ile birlikte bir ünlü üniversiteyi, bir ünlü koleji, bir ünlü hastaneyi, bir ünlü oteli, akaryakıt istasyonlarını, beton fabrikalarını, lojistik şirketleri de satın alan işadamı gözaltına alındığında savcıya; “Devlet büyükleri istedi biz de onların yönlendirmesiyle yatırımlara giriştik” diye özetlenen ifadeler vermişti.

Adam doğru mu söyledi?

Kim bu devlet büyükleri?

★★★

Şirketlerini bünyesinde toplayan holdinginin adını “Can Holding” diye koymuş adama gel gel yapıldı. Hızlıca şirket satın alıp, TV kanalı ele geçirmesine izin verildi ve sonra da “Ülkemizi kara para yıkama hamamına çevirmiş” diye içeri alındı. Bu adam “Memleketi kara para yıkama hamamına çevirinceye kadar neden görmediniz, duymadınız, hissetmediniz de” şimdi onun el konulup kayyum atanmış TV’sinde ekran yüzü ile haber spikeri olmuşları, itibar tepelerinden aşağı uçuruma başlarının üzerine çakılsınlar diye atmaktasınız diye sormak gerekir.

★★★

Geleceğin parti lideri ve Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı olmak için “Üç adımlı stratejiler mi” benimsendi? Biz henüz bu üç çatallı stratejinin; “Saçında esrar bulundu-kanında kokain çıktı” bölümünün haberleriyle idare ediyoruz.

Şamil, kulis yazıyor.

Bu daha başlangıç.

“Ağır toplar” varmış.

Neler göreceğiz…

Neler duyacağız…

★★★

Ahmet de kulisten; “Cumhurbaşkanı’nın gözünde en kıymetli dört varlık” diye yazıyor. Bu dört en kıymetli varlıktan biri “Yeni parti lideri ve Cumhurbaşkanı olsun” ve Türkiye, Azerbaycan tipi “Babadan oğula modeline” geçsin stratejisinin yan ürünü olarak mı Mehmet Akif ile Ela Rumeysa’yı şimdi kuyuya attılar. Zaten Mehmet Akif’in inanmış aktör babası da; “Benim oğlum bugünün Hz. Yusuf’udur. Kuyudan çıkacaktır” diyor.

★★★

Daha neler duyacağız.

İşte Dilek de yine kulisten yazıyor: Çok kazanıp da vergisini vermeyenlerin alt alta dizildiği “Vergi yüzsüzleri” listesi de açıklandı, Can Holding’in üçüncü sırada olduğu ortaya çıktı.  Adam, “Beni Türkiye’ye yatırıma devlet büyükleri çağırdı” diyor, devlet şimdi aynı adamı “Vergi yüzsüzleri listesinin ilk üçü içine” koydu, kulis haberlere malzeme yapıyor.

Bu adam ne yaptı!

Acaba ne oldu?

★★★

Gördüklerimizin ve bundan sonra göreceklerimizin perdesini aslında 2 dönem (10 yıl) AKP Milletvekilliği yapmış Cumhurbaşkanı henüz başbakan değilken onun yanında durmuş, yol ve dava arkadaşı olmuş, Pınarhisar Cezaevi’nde “Hukuk ve hürriyet nöbeti” tutmuş Hüseyin Kocabıyık adlı partili yoldaşı aralamıştı. Hüseyin Kocabıyık, Parti Başkanı’nın adını da vererek; “Etrafın sarıldı, sen aslında kendine darbe yaptın….” demişti. O da içeri alındı ve 2 yıl 5 ay hapse çarpıtıldıktan sonra dün tahliye edildi.

Daha neler göreceğiz…

Yakındır...