Türkiye’de anaokulundan liseye, ilk ve orta dereceli okullarda kayıtlı yabancı öğrenci sayısı 790 bini Suriyeli olmak üzere 999 bine çıktı. Yabancıların 433 bini ilkokul, 349 bini ortaokul, 152 bini lisede kayıtlı. İlkokulda 433 bin olan yabancı öğrenci sayısı, lisede bir anda 281 bin kişi azalarak 152 bine düşüyor. Suriye, Afganistan gibi ülkelerden gelenlerin çocuklarını MEB, 12 yıl zorunlu eğitim yasasının dışında gibi tutuyor. Arada bir 3-5 çocuğun okula devam etmediğini, 81 ile duyurup sözde arasa da bulunan yok. Zorunlu eğitim çağındaki yüz binlerce çocuk nereye gidiyor? Kız çocukları 13-14’ünde evlendirilip 15’inde çocuk doğuruyor!

OYUMUZ TEYYİBE

İstanbul’un ortasında 19 yaşında, 3 çocuk annesi Suriyeli genç anne Ayşe. İlk çocuğunu doğurduğunda annesi gibi 15’indeymiş. İlkokuldan sonra pek hayırsever bir tarikat (!) aileyi kuşatmış. Gıda kolileri geldikçe, 15’inde anne ve 30’unda anneanne olan Ayşe’nin annesi de susmuş. Ortaokula gönderilmemiş. Kimse kapılarını çalıp, “Çocuk okula niye gelmiyor?” diye sormamış. “Öğretmenim keşke beni bulsa” diye iç çekse de artık çok geç. Engelli doğan üçüncü çocuğuna ‘Keşke ölse’ diyebiliyorlar. Ortancası 4 yaşındaki Emel. Ağzını elleriyle kapatıp kulağıma eğildi. “Babamlar, oyunu Teyyibe (Tayyip’e)  verecek. Yoksa bizi Suriye’ye gönderirler” diye fısıldadı, susturdular.

GERÇEKLE YÜZLEŞİN

“Suriyelilerin kızlarını çocuk yaşta evlendirmesinden bize ne? Ekonomik krizden biz kendi çocuklarımızı okutamıyoruz” diye tepki göstereceğiniz bir trajedik hikâye anlatmıyorum. Savaş bittiğinde ülkelerine geri dönecekleri Türk halkına yıllar önce empoze edilen bu davetsiz misafirlerin, Türkiye’den gitmeye hiç niyeti yok. Anaokulu çağında bir çocuk; çizgi film izleyip, oyuncaklarıyla oynaması gereken yaşta, ülkedeki seçim sonuçlarını düşünüyorsa sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu? İktidar kendisini sandıkta terk eden Türklerin yerini belli ki, Suriyeli mültecileriyle dolduracak. Türkiye’de doğup, Türk vatandaşı olan Suriyelilerin doğurduğu her çocuk, 2030’da Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini sandıkta belirleyecek kitlesel çoğunluğa ulaşacak.

TÜRKLER AZALIYOR

TÜİK’in son verilerine göre Türklerin ortalama evlenme yaşı erkeklerde 28.3 iken, kadınlarda 25.7’ye çıktı. Her 4’ünden 3’ü işsiz olan Türk gençleri, evlilik ve çocuk sahibi olmayı hayal bile edemiyor. Cumhurbaşkanı da artık mitinglerde elinin üç parmağını sallayıp, “En az üç çocuk üççç” demiyor. Suriyeliler, iktidarın istediğinden bile fazla çocuğu zaten doğuruyor. İstanbul’da 530 bin, Gaziantep’te 428 bin, Şanlıurfa’da 284 bin, Hatay’da 268 bin derken sayıları 3 milyon 152 bine çıktı. Türkiye’de 0-9 yaş arası 932 bin, 10-18 yaş arası 664 bin olmak üzere temel eğitim çağında 1.6 milyon Suriyeli çocuk var. Okusun ya da okumasın! Atatürk’ün kurduğu çağdaş, laik hukuk devletinin geleceğini, işte bu mülteci çocuklar belirleyecek.

SOMALİ’DEN NİJERYA’YA

Temel eğitim böyle de üniversiteler muhteşem mi? Türkiye’deki üniversiteler, geldiği ülkede lise mezunu olup olmadığı bile belirsiz, yabancı istilası altında. YÖK verilerine göre Türkiye’de 58 bin 213’ü Suriyeli 301 bin 694 yabancı öğrenci var. Karabük Üniversitesi 11 bin 908 yabancı öğrencisiyle ipi göğüsleyip birinci oldu. Yabancı öğrencilerinin 3 bin 288’i mühendis, 1.422’si imam, 651’i doktor çıkacak. İÜ’de 9.938, Erzurum Atatürk’te 9.163, Kütahya Dumlupınar’da 7.255, Gaziantep Üniversitesi’nde 6.897, Dokuz Eylül’de 4.198, Trakya’da 3.949, Mersin’de 3.753, Sivas Cumhuriyet’te 3.234, Harran’da 2.179, Siirt Üniversitesi’nde 2.342 diye liste uzuyor. Suriye’den Somali’ye, Sudan’dan Nijerya’ya, Mozambik’ten Madagaskar’a elin oğlu gelip Türkiye’deki üniversitelere sınavsız puansız yerleşti.

KİMLİK HIRSIZLARI

Türkiye’deki yabancı öğrencilerden 47’si ülke hanesine ‘Vatansız’ yazdırmış. Vatansızsa vatansızdır. Asıl, Cibuti’den Bangladeş’e, 100’den fazla ülkeden gelen yabancı öğrenci listeleri içinde ülke hanesinde “Türkiye” yazan ama yabancı öğrenci statüsünde görünüp  Türkiye’deki  üniversitelere sınavsız-puansız kayıt yaptıran Türkler var (!) Ülkemizde en çok yabancı öğrencisi olmakla övünen bir devlet üniversitesi, yıllık 125 bin TL ücret karşılığı 36 Türk’ü yabancı öğrenci statüsünde tıp fakültesine bile kaydetti, okuyorlar.  Ağzında altın kaşıkla doğan bu sahtekarlar, Türkiye’de tıp fakültesi okumak için üniversite sınavında ilk 50 bin öğrenci arasına girme şartından bu yolla yırttılar. Atatürk’ün 103 yıl önce I. Maarif Kongresi’nde temelini attığı çağdaş, eğitimli, insan haklarına saygılı, cinsiyet eşitlikçi ve en önemlisi erdemli topluma dair toplumsal kazanımlarımız yerli, yabancı ve kimliksiz istilasıyla yıkılıyor.