Almanya'da Türkiye rüzgarı esmeye başladı. Gürcistan maçının ardından bir UEFA yetkilisi, “Turnuvanın en heyecanlı maçıydı” dedi. Haksız da değildi. Arda Güler’in başrolünü oynadığı bir hikayeyi yazmaya başladık. Bu takım sadece heyecan vermiyor. Bu takım sempatisiyle, coşkusuyla, genç yıldızlarıyla, centilmenliğiyle turnuvaya damga vurmaya hazırlanıyor.

AYAKLAR YERE BASMALI

Kısacası güzel takımız. Faul yapan, hemen rakibine el uzatıyor, özür diliyor. Gerginlik yok, gerilim yok. Bizim Çocukların yüzü gülüyor. Golden sonra çocuklar gibi seviniyor. Bizim aklımız hâlâ 2002 ve 2008’de. Bize muhteşem anılar bıraktılar. Bu takımda da öyle bir ışık var. Hayalleri de o. Tarih yazabilmek. Evet çok eksiğimiz var sıkıntılarımız var ama şans biraz da bizden yana olursa 2008 gibi insanları ekranlara kilitleyebiliriz. İlk maçı kazanarak üzerimizdeki stresi attık. Eksiklerimizi görüp ona göre hareket etmemiz şart. Ayaklar yere basmalı, her maça final gözüyle bakılmalı. Kazanırız, kaybederiz ama bu kafada devam edersek Euro 2024’ün en sempatik ve saygı duyulan takımı biz oluruz.

MONTELLA'YA MESAJ

Unutmadan söyleyelim Montella’nın da Bizim Çocuklara ayak uydurması şart. Her zaman Arda’nın ayağına bakamazsınız. O da içindeki İtalyan ateşini çıkarmalı, cesur olmalı. Çünkü tarih cesurları yazar.