Cumhuriyet Savcısı ifadesini almaya başladı. Karşısındaki kişi hac ve umre organizasyonu yapan şirketten şikayetçiydi. R.Yıldız, 2019 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) emekliye ayrılmıştı. Nur cemaatinin mahalle grubundaki sohbet arkadaşlarının önerisi üzerine Ahmet E.T.’nin dini sohbet derslerine Ulus- Samanpazarı’ndaki  dershanesine 2016 yılından 2022 yılına kadar, Şark görevinde olduğu 6 ay hariç, düzenli olarak takip etti. Ahmet E.T. de, TSK’dan ayrılma eski askeri personel, aynı zamanda hemşerisi olduğu için ilgi gösterdi.

Bu sözde dini sohbetlerin arkasından neler geleceğine, R.Yıldız gibi çok sayıda kişinin  yaşadıklarını Cumhuriyet Savcılıklarına verdikleri ifadeden aktarıyorum:

HAC VE UMRE’DEN KÂR PAYI

“2019 yılında emekli oldum. Sohbet derslerini düzenli takip ettiğim Ahmet E.T.,  OYAK üyeliğimden aldığım ikramiyenin zamanına rastgelen 2019 yılı mayıs ayında bir sohbet sonrası herkes dağıldıktan sonra; bana emekli ikramiyesi ile nasıl bir yatırım yapacağımı sordu. Ben de ‘Henüz karar vermedim ama araştırma aşamasındayım’ dedim

Bunun üzerine kendisi bana daha önce firma ismini, sahibini, çalışanlarını ve nasıl bir ticaret yaptıklarını bilmediğim F. seyahat acentasının ticaretlerinden bahsetti. Bana ‘Bu firmanın Suudi Arabistan devletinde hac ve umrelerden birkaç ay önce otellerdeki boş odaları peşin satın aldıklarını ve hac-umre dönemleri yaklaştığında aldıkları fiyattan daha iyi bir fiyattan sattıklarını ve bu ticaretten iyi bir kâr elde ettiklerini, bu ticareti yılda 4 dönem yaptıklarını ve her dönem yüzde 25 kâr payı verdiklerini’ söyledi.

BU TİCARET HELAL Mİ?

Bana tahmini ne kadar yatırabileceğimi sorduğunda, OYAK üyeliğimi sonlandırdığım için oradan gelen 300 bin TL’yi yatırabileceğimi söyledim. Kendisine çok güveniyordum. Çünkü hem meslektaşım, hem hemşerim hem de haftada onlarca farklı yerde ve zamanda sırf Allah rızası için dini sohbet dersleri yapan, hatta Ankara’da 3-4 yaşlarından tutun 65-70 yaşlarına kadar her yaştan ve her meslekten yüzlerce kişilik sohbet grubu olan bir kişi için en küçük bir olumsuz düşünce aklıma gelmedi.

Ama usulen iki hususu da kendisine sordum. Birincisi; bu ticaretin dinen helal olup olmadığı, ikincisi de; bu ticareti yapan kişileri tanıyıp tanımadığı ve güvenilir olup olmadıklarıydı. Kendisi de bana bu ticaretin helal olduğunu, büyük abilere sorduğunu, onların da onayladığını; firma çalışanlarını da tanıdığını, bu kişilerin sohbet derslerine geldiklerini, hatta dershanede bile kaldıklarını, güvenilir olduklarını söylemesi üzerine bu ticarete para yatırmaya karar verdim.

ÖYLE KARLI Kİ DAİRELER ALACAKSIN

Benim kendisine güvenim tam olduğu için ve kendisi bu kişilere kefil olduktan sonra gönül rahatlığıyla bu ticarete girebileceğimi söylememe rağmen, kendisi bana bu ticaretin kârlılığını göstermek için değişik önerilerde bulunuyordu. Bir defasında bana şöyle bir hesap yapmıştı; ‘Abi hesap ortada; diyelim 300 bin TL bir dönem ticarete soktunuz  yüzde 25 kâr payı 75 bin lira aldınız. Bir dönem daha ticarete soktunuz bir 75 bin lira daha aldınız, ana paranız ticarette kalsın, 150 bin lira kâr payınızı çekin gidin bir ev alın ve kiraya verin. (O tarihlerde 150 bin liraya orta seviyede daire alınabiliyordu.) Anaparanız duruyor olduğu için 2 dönem daha işletin gidin bir daire daha alın ve kiraya verin. Güzel ve kârlı bir yatırım değil mi?’  diye beni ikna etti. Hatta emekli olduğum ilk aylarda iş arıyordum ve bana iş bulmam konusunda yardımcı oluyordu. Ancak bir yandan da yukarı da söylediğim hesaba göre ‘Aslında çalışmana bile gerek yok abi, çünkü bu ticaretten aldığın bir dönemlik kar payını bile aya bölsen aylık 5 bin lirayı geçiyor’ diyordu. Ben o tarihte emekli maaşı olarak yaklaşık 3 bin lira alıyordum.

Ahmet E.T. bana F. Seyahatin genel merkezinin Eskişehir’de olduğunu, ancak Ankara Hacı Bayram’da bir şubesinin olduğunu, oranın sorumlu müdürünün Ramazan U.A. olduğunu, İsrafil K. İsimli de bir çalışanının bulunduğunu, oraya gidip  sözleşme yapmamı söyledi. Gittim. Ramazan Bey, ticaret hakkında bilgi verdi ve sözleşmeyi imzaladık. Bu arada bu ticaretten tamamen bağımsız bir şekilde cemaatten başka arkadaşların tavsiyesi ile bu firma ile 2020 yılı sömestr umresine parasını ödeyerek ve ailece umreye gittik.

AMAN TİCARETİ GİZLİ TUTUN

Gerek Ahmet E.T.’nin ticaret hakkında bilgi verdiği esnada, gerekse sözleşme imzalama aşamasında Ramazan U.A. tarafından bu ticaretin çok gizli olduğu, gerek cemaatte sohbete gelen kişilere, gerekse akraba ve arkadaşlara hatta ve hatta ailemize dahi bahsetmememiz gerektiği, çünkü bu ticaret çok kârlı olduğundan dolayı çok fazla girmek isteyen olduğu için gizli tutulması gerektiğini defalarca kez telkin ettiler. Bu telkinler üzerine ben aylarca ailemde hiç kimseye bahsetmedim. Pandemi başlayıp hac-umre tamamen durunca aylar sonra önce eşime, ondan aylar sonra da çocuklarıma söylemiştim. Anneme, babama ve kardeşlerime utancımdan hala söyleyemedim.

Bu ticaretin yüksek kâr getirdiğine ve caiz olduğunu ikna etmek için tam da benim parayı yatırdığım döneme rast gelen Ahmet E.T. Ankara- Çubuk’ta 450 bin liraya aldığı villayı, ‘Ticaretin zekatı olarak aldık’ demekteydi. Ben de tam da o tarihlerde 300 bin lira göndermiştim. Bu hususu o dönem dershanede kalan ve villanın pazarlığı esnasında orada bulunan Oğuzhan A. bir telefon konuşmamızda bana ‘Villanın parasının F.Seyahat Acentasından gelen paralarla ödendiğini’ söylemişti.

ARTIK GÜVENİM SARSILDI

Ben parayı yatırdığım 2019 yılı mayıs-haziran aylarından itibaren 2024 yılı nisan-mayıs aylarına kadar ki dönemde Ahmet E.T.’a bir kez 2022 mayıs-haziran ayı gibi, maddi durumumun çok kötü olduğu bir zamanda, bir sohbet sonrası yalnızken ticaretin durumunu sordum ve o da bana o yılın hac dönemi sonrası bir ödeme olacağını ve sabretmemiz gerektiğini söyledi. Ancak herhangi bir ödeme yapılmadı. Para ödenmeyince benim durumumda olanların bazılarını öğrendim. Bunların bir kısmı eski mesai arkadaşlarımdı.

Resmi kayıtları bilmiyor olsak da şirket çalışanlarının söylediği rakamlara göre bu ticaretten dolayı 500-600 kişi civarında yatırımcı olduğu ve 27 milyon dolar civarında para toplandığını tahmin ediyoruz. Parayı yatırdığım zamandan pandemi başlayıp da hac-umre kapanıncaya kadar toplam 3 dönem ticaret oldu ve ben hiçbir şekilde ve hiçbir kimseden elden ya da bankadan kâr payı ya da ana para adı altında bir para almadım. Ahmet E. T. benim güvenimi ve iyi niyetimi suistimal etti. Kendisinden şikayetçiyim. Bu kişi bu davranışlarıyla bırakın cemaati Müslümanlara dahi güvenimi yok etti.”

Eskişehir C. Savcılığı tarafından soruşturma firma sahibi, para toplanmasına aracılık yapan ve firma yöneticileri hakkında soruşturma devam ediyor. İfadelerde çok ilginç bilgiler var. Şimdilik bu kadar...