Yerel seçimler öncesi Zeybek’e büyük görev düşüyor. Türkiye’nin gözü kulağı 30 büyükşehir belediyesinde ama öncelik Ankara, İstanbul, İzmir olacak. Geçen haftadan itibaren il ve ilçelerde ölçme yapmaya başladıklarını belirten Zeybek, “Öncelikli olarak nüfusu 100 binin üzerinde olan ve CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilen seçim çevrelerinde ‘güven anketi’yle başkanımızın halk karşılığını ölçme çalışması yapıyoruz” diyor. Birbirlerinden habersiz, bazı yerlerde üç ayrı kamuoyu araştırma şirketi çalışacak ve ortak nokta bulunacak. Zeybek, konuyu şöyle açıklıyor:
“Elimizde olan, Millet İttifakı’nın kazandığı belediyeleri kesinlikle kazanmak istiyoruz. Balıkesir, Bursa, Denizli, Manisa başta olmak üzere bazı büyükşehirlerde de en doğru adayla çıkıp kazanma idamız var. Halen 247 büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyemiz var. Kurultaydan sonra anketlere göre CHP’nin oylarında yükseliş var. Gelecek seçimde 247’nin çok daha üzerine belediye başkanlığı kazanacağız. Artık, Gaziantep’te, Malatya’da, belki Erzurum, Sivas’ta belediye sayımızın arttığını, haritada rengin değiştiğini göreceğiz. Anketlerin yanı sıra 24 heyeti oluşturduk. 3-4 milletvekili ve Parti Meclisi’nden ya da geçmiş dönemde partimizde görev yapmış olan deneyimli kadrolardan oluşan ekiplerimiz her hafta bir ya da iki ile gidecek, rapor oluşturacaklar.”
ANKARA’YA GELMEYİN
Seçim döneminde başkan adayları kendilerini anlatabilmek için Ankara’ya gelir. Gökan Zeybek, “Sizin aracılığınızla başkan aday adaylarına mesajım şudur: Geçmişte olduğu gibi genel merkezin koridorlarında görünmesinler. Kişinin kendi beldesinde, ilçesine halk karşılığının olup olmadığını göreceğiz ve buna göre karar vereceğiz” diyor. Zeybek, yerel ve genel seçim farkını da şöyle anlatıyor:
“Yerel seçimlerde daha çok adaylar öne çıkıyor. Ağırlıklı olarak seçim iki aday arasında geçiyor. Seçmende, desteklediği adaydan ya da mevcut başkan karşısındaki en güçlü adaydan yana olma tavrı ortaya çıkıyor. Anketlerde ‘Hemşerime oy veririm’ diyenlerin oranı yüzde birin altında çıkıyor. İstanbul’da 39 ilçede çalışmayı tamamladık, çok ilginç sonuçlar çıkıyor. ‘Neyi görmek istiyorsun?’ dediğimizde adayın genç, halka çok yakın olması, yerel yönetimler konusunda deneyimli olması belirtiliyor.”
YURTDIŞINA KAÇIRIYORLAR
Zeybek, bugün belediyelerin neredeyse tamamının borç içinde olduğunu belirtiyor, karar süreçlerinde meclis denetiminin olmadığını söylüyor. Çok önemli bir iddiayı da şu sözlerle gündeme getiriyor: “Meclis üyeleri, belediye bütçesinden, bilgilerini ve deneyimlerini artırmak için yurt içinde ve yurtdışında geziler yapıyorlar. Yurt dışı gezi programlarının çoğunda alınan gri pasaportların, bir takım kaçak insanları yurt dışına götürmek için kullanıldığını da görüyoruz.”
Belediye meclis üyeliklerinde, başkanlık kontenjanının kazanan partiye verilmesi gerektiğini de söyleyen Zeybek, aksi durumunda yaşanan sıkıntıyı şöyle özetliyor: “Temsilde adaleti sağlayalım ama yönetimde istikrarı da bozmamak gerekiyor. Burada halk kaybediyor. Niye kaybediyor? Günümüzde özellikle enflasyon tehdidi altındaki ülkelerde karar süreçlerinin uzaması pek çok yatırımın maliyetinin önlenemez bir biçimde artmasına yol açıyor.Kamu bankaları, İstanbul, Ankara başta olmak üzere CHP’li büyükşehir belediyesine yatırım kredisi vermiyor. Yurt dışından borçlanmaları gerekiyor. Bu yeti de belediye meclisinden çıkmıyor. Mecliste karar alınıyor, bu kez de Cumhurbaşkanı yardımcısının da bunu onaylaması gerekiyor. Onaylıyor mu? O da onaylamıyor.”
ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Eski bir belediyeci olan Gökan Zeybek, belediyeleri zor günlerin beklediğini söyleyerek, şu uyarılarda bulunuyor: “İklim değişikliği, kentlerimizi çok daha farklı yöntemlerle yenilememiz gerektiğini ortaya koyuyor. Nüfusun artışıyla birlikte, Ankara, İstanbul başta olmak üzere neredeyse Ege sahillerimizdeki illerimizin tamamında sulama ve su problemi ortaya çıkmaya başladı. Kullandığımız suyu arıtıp, ikinci, üçüncü kez kullanma modeli oluşturmamız lazım. Yani altyapı yatırımlarını iklim krizinin zorladığı biçimiyle değiştirmemiz gerekiyor. Bütün bunlar için finansmana, uzun vadeli faizsiz kredilere ihtiyaç var. Devlet bankası, medya kuruluşları el değiştirsin diye geriye alma imkânı olmayan krediyi çok rahat biçimde bir gruba verirken, belediyelere kaynak aktarılmaması gerçekten sorgulanması gereken önemli konulardan biridir.”
İLK SIRADA BARINMA
Kentlerdeki bir numaralı sorunun barınma olduğuna dikkat çeken Zeybek, CHP’li belediyelerin barınma krizine karşı yapacaklarını şöyle anlatıyor:
“Genel Başkanımız, belediye başkanlarımızdan, kaynaklarının bir bölümünü barınma sorununun çözümü için kullanmalarını istedi. İBB 2 yıl içinde 5 binden fazla öğrencinin yurtlarda kalmasına olanak sağladı. 2024 yerel seçimlerinden sonra CHP’li belediyeler, büyük kentlerde nüfusun yüzde 40’ını oluşturan kiracıların ucuz kiralık konuta ulaşması için projeler üretecek. Devlet sadece satılık konut üretiyor.”
İŞBİRLİĞİ OLACAK MI?
Seçimde CHP kiminle, nasıl işbirliği yapacak? Zeybek, bu konuda ise şunları söylüyor:
“Demokratik süreçlerde halkın düşünceleri son derece değerlidir. Sokaktaki temel beklenti, iktidarın elinde olan belediyelerin mutlaka muhalefet tarafından yönetilmesi. Bu değişimin insanları çok daha mutlu ettiğini, özellikle kadın ve gençler açısından daha özgürlükçü bir ortam oluşturduğunu görüyorum. Önümüzdeki günlerde siyasi partiler arasında arka kapı diplomasisi başlayacak. Bizim de diğer partilerle görüşmemiz olacak. Burada biz yerel örgütlerimize şu inisiyatifi sağladık: Seçim çevrenizde eğer üzerinde mutabakata varılan bir aday var ise bu aday bizim örgütümüz, oradaki parti yönetimleri, il başkanımız tarafından da uygun aday olarak değerlendirilirse bu konulardaki işbirliğine açığız. Her seçim çevresinde CHP yarışın içinde olacak. Seçmen büyük kentlerde bunalmış durumda. Son 2 yıl içinde en fazla ezilen emeklilerimiz, asgari ücretlilerimiz. Türkiye’de, bu iktidar tarafından mağdur edilmiş, hakları gasp edilmiş en büyük toplumsal sınıf emekliler. Emeklilerimiz için daha çok yeşil alana, sağlık tesisine, eğitim kurumuna ihtiyaç var. Bunları da sağlayacak olan belediyeler konusunda işbirlikleri çok önemli, bunu önceleyen siyasi partilerin işbirliklerinin çok değerli olduğuna yürekten inanıyorum. Şöyle tamamlayayım toplumun beklediği birliktelikten uzaklaşan siyasi partiler kamuoyundan destek görmez.”
Yavaş ve İmamoğlu’nu açıklamıştık
Zeybek, bütün seçim çevrelerinde ölçme değerlendirme yaptıklarına dikkat çekerek, “Sayın Mansur Yavaş’ın ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açıklamıştı. Genel Başkanımız da aynı isimleri açıkladı. Geçen haftadan itibaren il ve ilçelerde ölçme yapmaya başladık” diyor.
Vakıflara para aktarılmadı, 10 liralık iş 3 liraya yapıldı
CHP’li belediyelerden memnuniyet oranının yüzde 60 civarında olduğunu vurgulayan Zeybek, önceki dönem belediyelerinin 10 liraya yaptırdığı işi CHP’li başkanların 3 liraya yaptırdığını öne sürüyor. Vakıf, dernek ve siyasal örgütlenmeye pay aktarmadıklarını, ihalelerin son derece şeffaf olduğunu kaydediyor. Büyükşehirler dışında önceki seçimde kazandıkları 11 ili hatırlatan Zeybek, “Bunlardan Yalova haksız bir biçimde elimizden alınmıştı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ihraç edilmişti. Bu 11 kentimizle ilgili de saha çalışmasına başladık” diyor.
Toplumun farklı kesimleri CHP çatısı altında olacak
CHP’nin seçimlerde cinsiyet kotasının nasıl olacağı da merak konusu. Zeybek, bu konuyu şöyle açıklıyor: “Cinsiyet kotasını seçilemeyecek yerlerde değil seçilecek yerlerde kesinlikle uygulayacağız. Geçen seçimde biz Muğla’da bütün 1.sıra seçilecek yerlerdeki adaylarımızı kadın meclis üyelerinden belirlemiştik ve büyükşehir belediye meclisine Muğla’da 7 meclis üyemiz gitmişti. Şimdi bunu, iktidarda olduğumuz, çok güçlü olduğumuz Ankara’nın ilçelerinde, İstanbul’da, İzmir’de her yerde göreceğiz. Büyük oranda listenin ilk sıralarında kadınların daha çok olduğunu, gençlerin çok daha fazla seçilebilir sıralarda ve büyükşehir belediye meclislerinde temsil edebilir sırada olduğunu göreceğiz. Yine bu dönem Roman arkadaşlarımızın da belediye meclislerinde varlıklarını hissettikleri bir seçim çalışması yapacağımızı, bu toplumda kim varsa, farklı toplum kesimleri, sosyal sınıflar her birisinin CHP’de olacağını söyleyebilirim.”