Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün özel tiyatrolara vereceği destek tepkilere neden oldu. Bakanlık, daha önce gerekli şartları yerine getiren tüm tiyatrolara destek vereceğini açıklamıştı. 2020-2021 sanat sezonu için toplamda 390 özel tiyatro destek paketine başvurdu. Bakanlık, 328 özel tiyatroya 12 milyon TL yardım yapılacağını duyurdu. Şartları yerine getiren 62 tiyatronun neden destek alamadığı ise cevapsız kaldı. Destek alamayan Ayna Tiyatro Kurucusu Dilek Türker, Tiyatro Kalemi Kurucusu Kamer Yıldız Ok, Kadıköy Halk Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül Yalçıner ve Küçük Salon Kurucusu Emre Tandoğan'a değerlendirmelerini sorduk. İşte, açıklamaları... DEVLET SANATÇISINA DESTEK VERİLMEDİ Tiyatrocu ve Devlet Sanatçısı Dilek Türker’in kurucusu olduğu Tiyatro Ayna bakanlıktan destek alamayan topluluklardan oldu. 30 yıldır özel tiyatro sahibi olan tek kadın sanatçı olduğunu belirteren Türker, “1990’da Aziz Nesin’in yazdığı oyun için tiyatro kurdum ve yurt dışından Türkiye’ye döndüm. Aziz Nesin’e, Ataol Behramoğlu’na, Rekin Teksoy’a, Melisa Gürpınar’a, Tuncer Yüceloğlu’na, Ayşe Kulin’e oyunlar yazdırdım. 55 yıldır sahnesinden hiç ayrılmamış, yurt dışında 7 yıl Türkiye’yi temsil etmiş devlet sanatçısı unvanını almış Dilek Türker’e, Ayna Tiyatro’nun Nazım oyununa pandemiye rağmen destek vermediler” dedi.
Tiyatro Ayna Kurucusu Dilek Türker
“Ben ödülleri kabul etmedim ama yaptığım her prodüksiyon ödül aldı. Ölüme mahkum ediyorlar beni düşünebiliyor musunuz?” diye soran Türker, şu değerlendirmeyi yaptı: “MUHTEŞEM PROJELERİM VAR” “Ben hala gencim, güzelim, umutlarım var. Muhteşem projelerim var. Uluslararası çaptaki birçok sanatçı benimle bu projeleri canlandırmak için yanımda. Onlara güveniyorum, onları çok seviyorum. Terbiyem müsaade etmiyor bu yapılanlara.” TÜM ŞARTLARI KARŞILADI, DESTEK ALAMADI İzmir’de faaliyet gösteren Tiyatro Kalemi’nin kurucusu Kamer Yıldız Ok, tüm belgeleri hazır edip başvurmalarına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün özel tiyatrolara vereceği destekten faydalanamadıklarını belirtti. 2018’de destek aldıklarını, geçtiğimiz yıl alamadıklarını, ancak bu yıl da başvurularının karşılık bulmadığını ifade ederek, şöyle dedi: “2020’de destek alabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ‘vergi borcu yoktur’ belgesi istendi. Biz de kredi çekerek ve vergilerimizi ödeyerek, destek paketine başvurduk. Bizim tüm çalışanlarımız sigortalı. Tuvaldeki Kadınlar isimli sosyal mesafeyi de gözeten yeni bir oyun kaleme aldık. Yerli yazar kıstasını da karşılıyorum. Başka bir mesleği olup da tiyatro icra edenlerden değilim. Bakanlık, gerekli şartları karşılayan tüm tiyatrolara destek vereceğini açıklamıştı. Sonuç açıklanınca listede olmadığımızı gördük. İzmir’den bakanlığa başvuran tüm tiyatroların listeye alındığını, Tiyatro Kalemi’nin destek dışında bırakıldığını gördük.”
Tiyatro Kalemi Kurucusu Kamer Yıldız Ok
TİYATROYU KAPATMAYI DÜŞÜNÜYORLAR Ok, “Sizce neden destek alamadınız?” sorusuna ise “Kişisel olarak söylemem gerekirse, söylemlerimizle alakalı diye düşünüyorum. Sessiz kalan topluluklar arasında olmadık. Hak mücadelesini sürdüren bir ekip olduk. Kendim de bu mücadeleyi sürdürdüm. Tiyatromuzun emekçileri de bu mücadeleyi sürdürdü” cevabını verdi. Zor durumda olduklarının altını çizen Ok, şu anda çare olarak tiyatroyu kapatmayı düşündüklerini ifade etti. “BU BİRİLERİNİ CEZALANDIRMA YÖNTEMİ Mİ?” Kadıköy Halk Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül Yalçıner ise 4 yıldır devlet desteğine başvurduklarını, sadece 2017’de Mor isimli kadın oyunu ile destek alabildiklerini söyledi. Repertuardaki tüm oyunların Ali Yalçıner tarafından kaleme alındığını söyleyen Yalçıner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hani deniyor ya; destek yaparken yerli yazarların oyunlarını tercih ettik diye... Şimdi sormak isterim; yazarımızı yeterince yerli mi bulmadılar? Ki ‘Celile’ Nazım Hikmet'in annesinin hayatını anlattığımız, Nazım'dan şiirlerle ve şarkılarla bezeli bir metindir. Nazım Hikmet ismi mi yetersiz gelmiştir seçici kurula? Ya da Nazım'ın annesi, Türkiye'nin değerli ressamlarından Celile'nin hayatı mı yetersizdir?”
Kadıköy Halk Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül Yalçıner
“Tüm kriterlere uyduğu halde destek alamayan 62 tiyatronun kusuru nedir? Bu devlet olarak birilerini cezalandırma yöntemi midir?” diyen Yalçıner, seçici kuruldaki isimlerin kimler olduğunu, bu isimlerin yılda kaç oyun izlediğini sorularına ekledi. “HAKLI TALEPLERİMİZE KULAK TIKANMASIN” Haklarının yenmesinin can acıttığını söyleyen Yalçıner, “Pandemiden dolayı ne kadar sahneye çıkabileceğimizi kestiremiyoruz. İlk defa bir sezonda 1 aylık programımız bile belli değil. Bu dönemde en büyük desteği Kadıköy Belediyesi'nin Özgürlük Parkı Festivali'nde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Sokakta Sanat Var organizasyonunda oynayarak aldık. Aylar sonra tekrar sahneye dönmemizi sağladıkları için bize umut oldular” dedi. Yalçıner, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Devletin bizim gibi tiyatrodan başka mesleği olmayan meslektaşlarımıza destek olmaması demek bizim ölmemiz demek. Kısacası biz ‘Tiyatromuz Yaşasın’ dedikçe bize ‘ölün’ diyorlar. Devlet eğer hakikaten sanatı destekleme konusunda iyi niyetli ve samimiyse SGK ve vergi borcu olduğu için devlet desteğine başvuramayanlar ve başvurup da reddedilenler için ek destek sağlasın ve haklı taleplerimize kulağını tıkamasın.” "YARDIMLAR POPÜLİST ÇİZGİDE GERÇEKLEŞİYOR" Destek alamayan ekiplerden Küçük Salon’un kurucusu Emre Tandoğan, 1994 yılından bu yana dek yönetmenlik ve oyunculuk yapıyor. Salon, ilk kurulduğu sene 'Faust' projesi ile bakanlıktan destek almıştı. Son altı senedir gerekli koşulları yerine getirdikleri halde destek alamadıklarını belirten Küçük Salon'un kurucusu Emre Tandoğan, tepkisini şöyle dile getirdi:
Küçük Salon’un kurucusu Emre Tandoğan
"Küçük Salon’un kuruluşundan bu yana her sene sahnelediğimiz projelerden en az biri birçok dalda ödüle layık görülmüştür. Pandemi dolayısıyla aksayan işlerimize, 7 aydır kilit vurduğumuz tiyatromuzun biriken kiralarına bir umut olarak özellikle de yerli bir yazarımıza ait bir proje ile başvurumuzu yine gerçekleştirdik ama aynı sonuçla karşılaştık. Bu proje yardımlarının popülist bir çizgide ve bazılarını daha çok kollayan bir anlayışta gerçekleştiğini düşünüyoruz. Herkes tarafından daha görünür olan tiyatrolara yardım yapılması kamunun gözünde devletin sanata destek olduğu izlenimi yaratıyor olsa da bizler gibi özgürlükçü ve sanatta yeniliği arayan tiyatroları yıkıma sürüklüyor." "DAHA GENİŞ ÇERÇEVEDE DÜŞÜNÜLMELİ" Bakanlık desteğinin daha geniş bir çerçevede düşünülerek yapılmak zorunda olduğunu belirten Tandoğan, böyle yapılmazsa farklı akımlar yaratmaya çalışan tiyatroların hiçe sayılmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.