Amerikalı modacı ve stilist Rose Mary Tramantono, 1980 yılında 2 haftalık tatil için geldiği Bodrum’da, sinema sanatçısı Muhteşem Demirağ ile tanıştı. İkili arasında başlayan aşk, 1985’te evlilikle taçlandı. Ünlü şarkıcı Melike Demirağ’ın ağabeyi olan Muhteşem Demirağ ve Rose Mary, Yalıkavak’ta bir çiftlik kurup sokak hayvanlarına sahip çıkmaya başladı.
Çiftlikte baktığı sokak köpekleri yemek saati gelince Muhteşem Demirağ’ın yolunu gözlüyor.
2003 yılında eşinin ölümünün ardından ona olan aşkı ve hayvanlara olan sevgisi uğruna ülkesine dönmeyen Rose Mary Tramantono, Bodrum Hayvan Hakları Derneği’nin kurucu üyesi oldu. Varını yoğunu sokak hayvanlarına harcayan duyarlı kadın, “Eşim Muhteşem de sokak hayvanlarına çok yardım etti, bizi sürekli destekledi. O yaşamını yitirdikten sonra yaşam şartları zorlaştı, ancak canlarımı bırakıp ABD’ye dönemedim. Bu nedenle Etrim Köyü Karanlık Mevkii’nde kiraladığım bir arazide Smiling Dogs isimli çiftliği kurarak bakıma muhtaç sokak hayvanlarına sahip çıkmaya çalıştım. Şu anda yaklaşık 50 sokak hayvanına gönüllü olarak bakıyorum” dedi.
Bodrum’da sokak hayvanlarıyla iç içe ve bir Türk gibi hissederek yaşıyor.
Dünyaca ünlü plakçı Ahmet Ertegün’ün eşi Mika Ertegün’den büyük destek gördüğünü dile getiren ABD’li modacı, “Bodrum’daki insanlar hayvan hakları ve sahiplenme konusunda çok duyarlı ve bilinçli. Burada yaşayan yabancı dostlarımız da bize destek oluyor” diye konuştu.

Türk vatandaşı olup eşinin adını aldı

Muhteşem Demirağ’ın 2003 yılında yaşamını yitirmesinin ardından Türk vatandaşlığına müracaat ederek eşi Muhteşem Demirağ’ın adını alan Tramantono, şunları söyledi:
Rose Mary Tramantono’nun adı artık Muhteşem Demirağ.
“Eşim Muhteşem ile birlikte kurduğumuz çiftlikte 80’e yakın sokak hayvanı ve yardıma muhtaç hayvanlara bakıyorduk. Muhteşem’in ölümünün ardından ona olan sevgimi, aşkımı yaşatmak istedim. Türk vatandaşlığına geçerek Muhteşem Demirağ adını aldım, artık ben bir Türk’üm ve adım Muhteşem Demirağ, eşimin adını yaşatmaktan ve taşımaktan gurur duyuyorum. Türkiye benim ikinci vatanımdı şimdi gerçek vatanım oldu. Burada arkadaşlarım, dostlarım ve en önemlisi sokak hayvanlarım var. Buradan bir yere kıpırdamam. Hayatımın sonuna kadar Bodrum’da kalacağım.”