Alirıza Demircan evde bir kız çocuğu babası, sokakta ise kendi deyimiyle yüzlerce yavrusu var. Çalıştığı ev veya inşatta mesaisi bittikten sonra, boyacı elbiselerini bile çıkarmadan motosikletine mamaları yükleyip mahalle mahalle geziyor. Günde en az 300 sokak hayvanına mama verdiğini söylüyor. Geçen hafta geçirdiği motosiklet kazasında kırılan ayağına rağmen, koltuk değnekleri omzunda, motosikletiyle yolunu gözleyen canlarına koşmuş. "BİR İBADET OLARAK GÖRÜYORUM" Bir Alman derneği hariç, belediye dahil hiçbir kurumun kendisine destek vermediğini söyleyen Demircan, şöyle konuştu: * Emekli maaşımı üniversitede matematik öğretmenliği okuyan kızıma verdim. Eşim de benim gibi hayvan dostu olduğu için bir sıkıntı yaşamıyorum. * Aylık kazancımdan 4 bin lirası ile besleme yapıyorum. Ayda bir buçuk ton yem dağıtıyorum. Covid-19 yüzünden sokağa çıkma yasağı olan günlerde özel izin aldım. 500-600 hayvan için besleme yaptım. * Bir yerde okumuştum, 'bu dünyada bırakacağınızın değil, öteki dünyaya götüreceğinizin hesabını yapın' diyordu. Ben de onu yapmaya çalışıyorum. Bir ibadet olarak görüyorum. "HAYVANLARA AŞIĞIM" Hayvanları sevmeyen insanlara rastladığında çok üzüldüğünü söyleyen Demircan, sözlerine şöyle devam etti: * Sokakta mama veriyorsun, dördüncü kattaki vatandaş evime karınca giriyor, kokuyor diye tepki gösteriyor. * Bunun kokusunun nesi var, koksam ben kokardım. Yeri geliyor koynuma alıp veterinere götürüyorum. Biti piresi olursa bana bulaşır. * Evimde de 14-15 tane var, tedavisi devam eden. Ben hayvanlara aşığım, kazandığımı sokak hayvanlarıyla paylaşmak istiyorum.