Hele cumartesi gecesi gittiğim Şebnem Ferah konseri uzun süredir izlediğim en iyi Şebnem Ferah performansıydı.
Ama performansa geçmeden önce bir konuda kendisini ayakta alkışlamak istiyorum.
Konserin başıydı. Daha ikinci şarkıydı. Başladı ‘Ya Hep Ya Hiç’ isimli şarkısını söylemeye. Ve şarkının klibinde yer alan, kadına uygulanan şiddete dikkat çeken yazılar geçmeye başladı.
Bu videoyu izlemek başka bir şeydi ama Harbiye Açıkhava’nın dev ekranında mekanı dolduran beş bin kişi ile birlikte izlemek çok farklı bir keyifti.
Yalandan kendine dayak yemiş kadın makyajı yaptırıp bilmem hangi ünlü fotoğrafçımıza poz verenleri çok gördük. Daha sonra bu fotoğrafları basına servis ettirip acıklı konuşmalar yapan ama sonra gerçekten bir kadına bir şey olduğunda kılını kıpırdatmayan kadınlara birçok kez tanık olduk.
Şebnem Ferah’ın bu görseli sahneye taşıması, binlerce genç insan ona kilitlenmiş ağzından çıkacak tek bir kelimeye bakarken bu mesajı adeta gözlerine sokması benim için çok önemli ve değerli.
Hakikaten helal olsun kadın sana!
Konsere gelince...
Şebnem Ferah’ı ilk kez Açıkhava sahnesinde on yıl önce izlemiştim. O günden bu güne defalarca kez izledim.
Ama önceki gece, uzun zamandır izlediğim en iyi Şebnem Ferah performansına tanık oldum.
Adeta yenilenmiş, fabrika ayarlarına dönmüş. On yıl öncesinin heyecanını bugün sahip olduğu tecrübeyle birleştirmiş.
Sahne muhteşemdi. Klasik bir hard rock sahnesiydi. Ateşler ve sislerle gerçek bir klasik rock konseri gibiydi. Şebnem orkestrasını korumayı ve yoluna aynı isimlerle devam etmeyi başaran az sayıda şarkıcıdan biri. Bu da onun sahne performansına önemli bir artı oluşturuyor.
Bir de uzun süredir sahnede pek söylemediği ‘Kadın’ albümünden şarkılar duymak da bana hayli iyi geldi sanırım.
Konserin bis bölümünde ‘Eski’ adlı şarkısını söyledi. Şarkı sırasında sahnedeki ekrandan Aziz Nesin, Can Yücel, Kemal Sunal, Cemal Reşit Rey gibi sanatımızda iz bırakmış isimlerin görüntüleri geçti.
Şarkı sonrasında Ferah’ın söyledikleri ise çok önemliydi: “Ben fırsatları kullanmayı pek sevmem ama bu gördüğünüz isimler Türk- Kürt karışıktı. Birbirimizin değerini bilelim!” dedi...
Bu arada Şebnem Ferah izleyicisi de ilginç. Kadına adeta tapıyorlar. Ama sadece bir bis ile bıraktılar konseri. Halbuki o gece öyle bir enerji vardı ki beş kere bis yapardı Ferah ve ekibi.
Kısaca onu ilk kez izlediğim on yıl önceki konser gibi hiç unutamayacağım bir konser anısı daha eklenmiş oldu belleğime.
Ki bu çok nadir olduğu için pek mutlu, pek keyifliyim bu sabah...
Google logosu PKK sempatizanı mı?
Çok tuhaf insanlara dönüştük.
Korkunç bir öfke var. Sanırım siyasete son 13 yıldır hakim olan öfke dolu dil dalga dalga kendine toplumda yer buluyor. Örneğin sosyal medyada karşılaştığım öfkenin büyüklüğüne ve yaygınlığına bir türlü anlam veremiyorum.
Bu insanlar bu kadar nefreti ve öfkeyi nerelerinde saklıyor bilmiyorum ve çok korkuyorum.
Her şeyin altında fesat arıyoruz, her şeyi kavga meselesine dönüştürebiliyoruz.
Dün akıllı telefonuma Google isimli programı iOS App Store’dan yükleyeyim dedim. Ama uygulamanın altında insanların yazdıkları yorum ve kavgalarına bakınca afallayıp öylece bakakaldım ekrana.
Google’ın hep rengarenk olan logosunu önce eşcinsellikten yola çıkarak eleştirmişler ama sonra PKK sempatizanlığı yaptığına karar vermişler.
Ve saydırmışlar da saydırmışlar.
Küresel bir şirketin logosunda yan yana gelen renklerle ilgili bir uygulama dükkanı kapsamında böyle bir kavga çıkarabilmek, geldiğimiz tehlikeli durumun ve bir kıvılcım çaksa alev alabileceğimizin göstergesi gibi.
Tesadüfen yan yana gelmiş renkler nedeniyle bile böylesine öfkelenebiliyorsak birilerinin istediği kıvama gelmişiz demektir.