İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın verdiği son bilgilere göre yurdumuzda halen 5 milyona yakın “yasal kalış hakkı” olan göçmen var. Bunların 3.1 milyonunu Suriyeliler teşkil ediyor. Bu toplama Batı’dan (Rusya, Almanya vb.) gelenler dahil, vatandaşlık hakkı kazananlar dahil değildir. İçişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, son 13 yılda 2 milyon 667 bin düzensiz (kaçak?) göçmen yakalanmış. Bunlardan kaçı yurt dışına yollanmış, kaçı içeride kalmış çözemedim. Bir de hiç yakalanmayanlar var tabii. Türkiye’de kaç göçmen var sorusunun cevabı kişilerin siyasi temayülüne göre değişiyor. Göçmen karşıtı olanlar, sayıyı abartarak 10 milyondan fazladır diyor. Tabii bu rakam hangi tarihten itibaren gelen ve hangi statüde olanların “göçmen” olarak tanımlanacağına göre de farklılık arz edecektir. Başkan Erdoğan, Başkan Esat’la barışınca geri gönderilmesi veya kendi iradeleriyle geri gitmeleri söz konusu olan göçmenler veya sığınmacılar Suriyelidir. Diğer göçmen veya sığınmacılar durumu bizim iç işimizdir. Mesela Afgan sığınmacıların sorunu Taliban’la müzakere edilemez.

SURİYELİLER

Suriye’nin nüfusu 24 milyondur. Suriye’de çoğu Iraklı, azı Filistinli olmak üzere 1.8 milyon göçmen (sığınmacı) yaşamaktadır. Nüfusun %80’i Sünni, %10’u Alevi, %5’i Hristiyan, %3’ü Dürzi’dir. Başkan Esat ile yönetici sınıfın ve ordunun kilit elemanlarının çoğu Alevi’dir. Bu yüzden Suriye ezelden beri huzursuz bir ülkedir. 2011’de Başkan Erdoğan (o zaman başbakandı ama gerçek başkan yine o idi) ABD’nin Ortadoğu’daki İslam ülkelerini istikrarsızlaştırıp petrol sahalarını denetimi altına almak ve İsrail’in durumunu sağlamlaştırmak için yürürlüğe koyduğu BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanlığını üstlendi. Belki fırsattan istifade petrol sorunu olmayan yeni bir TC (Osmanlı Devleti) kurmak istedi. Bunun icabı olarak 2011 Mart’ında başlayan Suriye iç savaşına, Esat karşıtı olarak dahil olduk. Savaştan kaçan sivil halka “geçici” olarak kapımızı açtık. Asla aklımızda milyonlarca Suriyelinin Türkiye’de kalıcı olacağı ihtimali gelmedi. Ama bugün gerçek durum budur.

GÖÇMENLER VE EKONOMİ

Suriyeli sığınmacı göçmenler bu saatten sonra Suriye döner mi? Daha doğrusu yüzde kaçı döner? Suriyeli veya diğer Müslüman ülke göçmenlerinden kaçı Avrupa’ya kapağı atabilir, bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki; Türkiye milyonlarca göçmenin yeni vatanı olmuştur. Hoşumuza gitmese de kendimizi bu fikre alıştıralım. Nüfus artışı azalan bir ülke olarak göçmen meselesine yapıcı yaklaşırsak bundan fayda sağlarız. AB ve ABD’de 7 milyona yakın göçmenimiz olduğunu unutmayalım. Göçmenler iyi bir insan kaynağı olabilir. Türkiye zaten bir göçmenler ülkesidir. Osmanlı Devleti dağıldıktan sonra Balkanlar’dan ve Kafkaslar’dan yüzbinlerce, belki de milyonlarca insan bu topraklara geldi. Bunların ortak özelliği Türk değil Müslüman olmaktı. Bu gelenler de Müslüman. (Keşke biraz da Hristiyan veya Budist göçmen gelmiş olsa). Göçmenler genelde yerlilerin işini elinden almaz, onların yapmak istemedikleri işleri yapar. Emek piyasasında rekabet yaratır. Düşük ücrete razı olarak üretim maliyetini düşürür. Ekonomiyi canlandırır. Bu suretle yerlilerin iş bulması kolaylaşır. Göçmenler tutumlu olur, sermaye biriktirir, aralarından epey girişimci çıkar. Göçmenler, anavatanlarıyla yeni vatanları arasında dostluk yaratır, kültür ve ticaret bağı kurar.

SON SÖZ: Türkler Avrupa’dan, göçmenler Türkiye’den dönmez.