Tarih, 22 Temmuz 1920...

Sevr Antlaşması koşullarını görüşmek üzere, Padişah Vahdettin Saltanat Şûrası’nı toplar.

Şura’da tüm üyeler, Osmanlı’yı tarihten silen antlaşmayı imzalamak yönünde kabul oyu verirler.

Tek bir kişi itiraz eder.

Emekli General Rıza Paşa...

★★★

Padişah Vahdettin, Osmanlı’nın idam fermanı Sevr’in imzalanmasını ister.

Eğitim Bakanı Hadi Paşa, Danıştay Başkanı Rıza Tevfik ve Bern Elçisi Reşat Halis’ten oluşan bir heyet görevlendirilir.

★★★

10 Ağustos 1920...

Antlaşma, Paris civarındaki Sevr Çini Müzesi’nin Neptün salonunda imzalanır.

620 yıllık Osmanlı’yı tarihten silen imza töreni, sadece 15 dakika sürer.

★★★

Sevr’e göre, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan ile onun güneyinde özerk bir Kürdistan kuruluyordu.

Anadolu işgal ediliyordu.

★★★

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Sevr’i tanımaz.

Ve 19 Ağustos 1920’de, Ankara’daki TBMM Hükümeti bu Antlaşma’yı yok sayar.

Antlaşma’yı onaylayan Saltanat Şurası üyeleriyle, imzalayan heyeti vatan haini sayarak vatandaşlıktan çıkarır.

★★★

Türk İstiklal Savaşı zaferinden sonra...

24 Temmuz 1923’te, Lozan Barış Antlaşması’yla Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu alınır.

Ve Sevr, tarihin çöplüğüne gömülür.

★★★

Ama, yıllar geçse de...

İşgalciler ve işbirlikçileri, yaşadıkları hayal kırıklığını hiç unutmazlar.

Ve Lozan’dan nefret ederler.

★★★

PKK terör örgütü, bir Kürt devletinin kuruluşunu engellediği için Lozan’a düşmandır.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de, Lozan konusunda PKK gibi düşünür.

★★★

PKK terör örgütü, kurulduğu 1978’den bugüne hedefini hiç gizlemedi.

Türkiye, Suriye, Irak ve İran’da kurulacak dört parçalı bir “Kürdistan” devleti.

Ve yüzyıl sonra, önlerine altın bir fırsat çıktı.

★★★

“Terörsüz Türkiye” sürecinde...

“PKK silah bırakacak”, “barış” gelecek denildi.

“Koşul yok”, “hiçbir pazarlık yok” sözleri söylendi.

“Anayasa değişikliği yapılmayacak”, söylemleri ortaya atıldı.

Oysa, PKK ve siyasi uzantısı DEM Parti o denli samimiydi ki...

Daha sürecin başında; Lozan’ı, Cumhuriyet’i reddettiklerini ve yasal değişikliklerin zorunlu olduğunu açıkça belirttiler.

★★★

PKK o denli açık ve samimiydi ki...

15 Aralık 2025’te...

Herkesin anlayabileceği bir şekilde, hedeflerini 99 maddelik raporla TBMM süreç Komisyonu’na verdi.

Raporda:

Anayasa’nın 42, 66, 127’nci maddelerinin değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar.

★★★

Madde 62:

“Türk vatandaşlarına, herhangi bir eğitim-öğretim kurumunda anadilleri dışında başka bir dil anadil olarak öğretilmez...”

Amaç: Eğitim dilinin ve Atatürk ilkeleri ifadesinin değiştirilmesi.

★★★

Madde 66:

“Türk Devletine, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

Hedef: “Türk” yerine; “Türkiyeli” ya da “Türk, Kürt” veya “Türk, Kürt, Arap” şeklinde değişiklik yapılması.

★★★

Madde 127’de; “Merkezî idarenin, mahallî idareler üzerindeki idarî vesayet yetkisi”nin kaldırılmasını istiyorlar.

Yani, yerel yönetimlere, özerkliğe gidecek şekilde serbestlik verilmesi...

★★★

DEM Partisi, raporda bakın ne diyor?

“Çatışma döneminde atanmış olan vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı gibi kamu yöneticileri barış sürecinin gereklerine uygun olarak gözden geçirilmeli...”

Yani, Güneydoğu Anadolu’ya, PKK’nın isteklerine göre kamu yöneticilerinin atanması.

★★★

Başka ne diyor?

“Bölgeye çatışmalı dönem için sevk edilen özel harekât birlikleri, operasyon timleri ve batıdan gönderilen askeri birliklerin geri çekilmesi sağlanmalı...”

Dikkat edin!

“Batıdan gönderilen” ifadesi, özellikle kullanılmış.

Yani, “biz Kürdistan”ız ve “ayrı bir bölgeyiz”, “güçlerinizi çekin” diyorlar.

Yakında, Türk ordusuna “işgalci” diyeceklerinden hiç kuşkunuz olmasın.

★★★

Başka ne diyor?..

“Kürt halkının ve toplumsal hafızanın önemli figürleri olan Şeyh Said, Seyit Rıza ve Said-i Nursi’nin mezar yerlerinin açıklanarak ailelerine ve topluma iade edilmesi; yas hakkının devlet tarafından tanınması.”

Yani, devlet tarafından hain olarak ilan edilen işbirlikçilerin kahramanlaştırılması ve itibarlarının iade edilmesi.

★★★

Raporda başka ne var?..

Anayasa’nın başlangıç bölümünün değiştirilmesi.

Özetle, Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarın diyorlar...

PKK’nın istediği Anayasa değişikliğiyle, aslında değiştirilemez maddelere de dokunulmuş oluyor.

★★★

Raporda, başka ne var?

Lozan, Cumhuriyet reddediliyor; 1921 Anayasası’nın esas alınması isteniyor.

★★★

Çünkü, 1921 Anayasası’nda saltanat ve halifelik kaldırılmamıştır, Cumhuriyet ilan edilmemiştir.

“Türk” tanımı yoktur, ulus ve üniter devlet yoktur.

Resmi dil “Türkçe” yoktur.

Atatürk ilkeleri yoktur.

★★★

Özetin özeti...

İmralı’daki terörist başını kullanan güçlerin bu 99 sayfalık raporu, Birinci Sevr’in intikamı, İkinci Sevr’dir.

Birinci Sevr’de, Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmişti.

İkinci Sevr’de ise, Türkiye hangi savaşı kaybetti?

Ve kaybeden komutanlar kim?

★★★

Sevindiğiniz ve “barış”, “barış” dediğiniz...

İştahı kabarmış Sevr sevdalılarına, altın tepside sunulan bir PKK devletidir.

Savaş kaybetmemiş bir ülkenin parçalanmasıdır.

★★★

Fakat asıl facia...

Birinci Sevr’i çöpe atmış parti milletvekillerinin, hâlâ “Komisyon’da” yer almasıdır.

Asıl büyük facia budur...