Birkaç haftadır Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzük kurultayının etkilerini, adaylık tartışmasını, siyasi yasak ihtimalini konuşuyoruz.

Arka planda ise neler olduğuna ilişkin net bir açı yok.

O açıya ulaşmak için birkaç görüşme yaptım.

Kulislere geçmeden önce birkaç hatırlatma yapmam gerekir.

Bu köşedeki 10 Temmuz 2024 tarihli yazıda CHP’nin kurduğu araştırmacı havuzundan ve belediyelere yönelik yapılması planlanan ilk çalışmadan söz etmiştim. Yazı kaleme alındıktan birkaç gün sonra CHP lideri Özgür Özel, bu satırlardan duyurduğum “belediyelere karne” uygulamasının hayata geçirileceğini söyleyerek kulisleri doğrulamıştı.

Fakat bir rötar var

CHP kaynaklarından edindiğim bilgiye göre; beş şirketten oluşturulan araştırmacı havuzunun Eylül ayında başlaması planlanan saha çalışmalarına hala geçilmedi.

Takvime göre şu günlerde “belediyelere karne” uygulaması için ön araştırmalar başlamalıydı. Eylül başında başlanması gereken anketler beklemeye alındı.

Peki neden?

İmamoğlu’nun “ayağa basma” çıkışı, Yavaş’a yakın bir ismin İmamoğlu’nu hedef aldığı düşünülen mesajı…

Ama en önemlisi net; İmamoğlu’na “yargı sopası” olarak görülen siyasi yasak kararının istinaf süreci.

Hukukçular ısrarla bu dosyanın “temelsiz ve gayriciddi” suçlamalarla oluşturulduğunu anlatsa da “ilk derece mahkeme” öyle düşünmedi. Şimdi gözler İstinaf’a çevrildi.

Birkaç haftadır itinayla “ceza ihtimali” tartıştırılıyor, pompalanıyor. Öyle ki CHP de bunun üzerine “İmamoğlu” toplantısı kararı aldı.

Soru net; neler oluyor?

İşte bu sorunun yanıtı yazının ana konusunu belirledi.

Öğrendiğim kadarıyla, tartışmalara ve senaryolara karşı bir çözüm önerisi gündemde.

Kulis, parti içinde “Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu ismi açıklansın” görüşünün tartışılmaya başlandığı yönünde.

Öneriye göre; “İstinaf Mahkemesi’nden olumsuz kararın çıkması halinde adaylık ilan edilsin ve Yargıtay kararı beklenmeden hızla duyuru yapılsın”.

Bu konuda akıllardaki adres de tahmin edilebilir.

Hukukçuların “garabet” olarak nitelendirdiği olumsuz karar açıklandığı takdirde, tarihi Saraçhane toplanmasının bir benzerini görebiliriz. Böylesi bir senaryoda; CHP liderinin o atmosferde İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklaması yönünde öneriler var.

Kaynağım; İmamoğlu’nun birkaç hafta önce yaptığı “Hodri meydan. Bu millet ayağa kalkar. Bu millet size Yargıtay kararı verene kadar, o süreyi göstermez, evinize yollar. Onun da yöntemi belli. Erken seçim gelir” açıklamasının da bu temelde okunması gerektiğini düşünüyor.