Aşağıdaki fotoğrafta bir Cumhurbaşkanı ve bir Başbakan var.
Soldaki Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, sağdaki ise İsveç Başbakanı Ulf Kristersson.

Fotoğrafı Stubb sosyal medyada paylaşmış ve altına da şunu yazmış:
“İsveç ve Finlandiya birlikte Washinton DC’ye gidiyor. İkimizin de tam üye olduğu ilk NATO zirvesi. Uçuş için Baltık Denizi’nin karşısındaki dostumuzla temasa geçtim ve başı dertte olan bir dosta yardım etme konusunda İsveç’e her zaman güveneceğime emindim.
Geç olsun güç olmasın...”
Anlaşılan Stubb Washington’a tarifeli uçakla gitmek istemiş ama uçuşları ayarlayamamış. O da küçük bir uçakla gidecek olan Kristersson’dan yardım istemiş.
★★★
Stubb’un bir sonraki sosyal medya paylaşımı da Kristerson’la Washington’a vardıklarını gösteren aşağıdaki fotoğraf olmuş.
İki lider, NATO’daki ilk zirve toplantıları olmasına karşın gayet mütevazı bir şekilde seyahat etmişler. İnişleri de gayet mütevazı olmuş. İkisi Amerikalı beş kişi tarafından karşılanmışlar.

★★★
NATO zirvesi için Washington’a giden sadece İsveç ve Finlandiya’nın liderleri değildi. Türkiye’yi de toplantıda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan temsil etti. Basına yansıyan haberlere göre Erdoğan, Washington D.C.’ye ikisi geniş gövdeli 3 VIP uçağıyla gitti. Bu uçakların dışında bir askeri kargo uçağı da makam araçlarını taşımak için gitti.

Yukarda Cumhurbaşkanlığı’nın emrindeki filodan dört uçağı, aşağıda da Erdoğan’ın Washinton D.C’ye inişini görüyorsunuz.

★★★
İktidar mensuplarına sorsanız, “İtibardan tasarruf olmaz. İsveç ve Finlandiya küçük ülkeler ve bizim görkemli bir gidişimiz olmalı” yanıtını alırsınız.
Oysa itibar dediğiniz şey uçaklarla, kalabalık konvoylarla olmuyor.
- Türkiye nüfusunun en az 17 milyonu sosyal yardımla geçiniyor. Yoksul halk hayat pahalılığı ve alım gücünün düşüklüğü nedeniyle ülke tarihinin en zor günlerini yaşıyor.
- Türkiye 8 bin 900 Euro ile Avrupa’da en düşük yıllık maaş alınan ülke.
- İsveç’te bu rakam 80 bin Euro civarında. Finlandiya’da ise 36 bin Euro’yu aşmış vaziyette.
- İki ülke de sosyal devlet politikaları açısından dünyanın en başarılı ülkeleri.
- İkisi de bizim en gerilerinde bulunduğumuz insani gelişmişlik endekslerinde en üst sıralarda.
- Finlandiya’nın kişi başına milli geliri 50 bin Euro’dan yüksek.
- İsveç’in kişi başına milli geliri 55 bin Euro’nun üzerinde.
- Türkiye’nin kişi başına düşen milli geliri ise bu ülkelerin beşte biri seviyesinde.
Buna karşın bizim yöneticilerimiz Washington’a giderken milyonlar harcarken İsveç ve Finlandiya liderleri israftan kaçınıyor.
★★★
“Finlandiya ve İsveç neden zengin ülkeler, Türkiye neden bu halde?” diye soruyorsanız, sadece yukarıda paylaştığım bilgilere ve fotoğraflara bakmanız yeterli.
Fazla söze gerek yok!
Yazık bu ülkeye (!!!)
(Not: üç adet “!” işareti TÜ!!!K’e göndermedir.)
Numan Kurtulmuş’un Ukrayna vurgusu
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gitmedi. Erdoğan’dan önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da NATO Parlamenterler Asamblesi toplantısına katıldı ve önemli bir konuşma yaptı.
Kurtulmuş’un terörle mücadele konusunda söyledikleri önemliydi. NATO’daki hiçbir ülkenin Türkiye kadar çok terör saldırısına maruz kalmadığına dikkat çeken Kurtulmuş, Türkiye’nin terörle mücadele ederken müttefiklerinin de iyi niyet ve dayanışma içinde hareket etmesini beklediğini vurguladı.
Türkiye’nin müttefiklerince silah ambargolarına tabi tutulmasına tepki gösteren Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’deki katliamlarına da dikkat çekerek, şöyle dedi:
“Müttefiklere Netanyahu Hükümetinin saldırganlığına ‘artık yeter’ demeleri çağrısında bulunuyoruz. Filistin-İsrail çatışması için derhal kalıcı bir ateşkes, engelsiz insani erişim ve iki devletli çözüm çağrısında bulunuyoruz. Değerli meslektaşlarım, savaşı önlemek ve barışı korumak için birlikte hareket etmek NATO üyelerinin sorumluluğudur.”
Kurtulmuş’un konuşmasında benim dikkatimi en çok Ukrayna ile ilgili bölüm çekti. Zira Kurtulmuş NATO ülkelerinden 22’sinin Meclis Başkanı düzeyinde katıldığı toplantıda Ukrayna ile ilgili şu ifadeyi kullandı:
“Türkiye, Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana, Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına ve Kırım da dahil olmak üzere toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğini mütemadiyen teyit etmiştir. Ayrıca, savaşa uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik diplomatik çabaların ön saflarında yer aldık. Çabalarımız, Ukrayna da dâhil olmak üzere NATO üyelerinin desteklediği ülkelerde demokratik direncin korunmasına da odaklanmalıdır. Bu itibarla, Ukrayna Meclisi (Rada) ile siyasi angajmanımız özel bir önem taşımaktadır.”
Türkiye’nin bir taraftan da Rusya ile iyi ilişkiler yürütmeye çalıştığı, Ukrayna-Rusya arasında bir denge kurmaya çalıştığı bu dönemde, Kurtulmuş’un Ukrayna konusundaki bu net tutumu NATO müttefiklerini memnun edecek, ancak Rusya’yı kızdıracak cesur bir tavır.
Bekleyip görelim: Rusya lideri Putin, Erdoğan’a Kurtulmuş’un bu konuşmasını ne zaman şikayet edecek?