İYİ Parti Genel İdare Kurulu, yerel seçimlerde CHP ile işbirliği yapılmaması yönünde ikinci kez karar almıştı.  Ankara ve İstanbul’da, “Seçimi kaybettiren taraf olmamak” için işbirliği yapılacağı iddiaları yayıldı. Konuyu Partinin Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu’ya sordum, “Bizim için böyle bir konu gündemde yok. Yerel seçime odaklandık. Her ilde aday çıkaracağız. Adaylarımızın propagandada hangi konulara eğileceğini konuşuyoruz. Belki de seçimlerin kazandıranı oluruz. Cumhur İttifakı’ndan bizim adayımıza çok oy gelirse CHP adayı da kazanabilir. CHP’den bize oy gelirse öteki taraf da kazanabilir. Yani nereden baktığınıza bağlı” dedi.

Bundan sonra Genel İdare Kurulu, Ankara ve İstanbul seçimleri için yeni bir karar alabilir mi? Kavuncu, ‘Kesinlikle böyle bir şey olmayacağını’ söyledi. Tüm bunlara rağmen İYİ Parti’nin Gölbaşı ilçesinde Yakup Odabaşı, Etimesgut’ta Mesut Özarslan ve büyükşehirde Cengiz Topel Yıldırım’ı aday gösterebileceğinin konuşulduğunu da ekleyip, ayrı bir konuya geçelim.

DİSİPLİN KURULUNA GİDEN 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın partiden ihracı için Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderdiği yazıdaki gerekçelerden birisi  “İYİ Parti Genel Merkez eski çalışanlarından bir kadına yönelik cinsel istismar fiilini işlediği” iddiası.

Dikbayır’ın ihraç gerekçesinde “taciz” yok. Ama bu kez Dikbayır, “Madem tacizde bulunduğum biliniyordu, o zaman niçin ilgili yerlere şikayet edilmedim, hakkımda gereği yapılmadı” dedi ve üç parti çalışanı hakkında “iftira” suçlamasıyla C. Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dikbayır’ın avukatı Serdip Dokumacı’nın suç duyurusundan okuyalım:

SUÇ DUYURUSUNA BAKALIM

“Ümit Dikbayır’ın,  yaklaşık 5 yıl önce parti bünyesinde görev yapan bir genç kıza yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerin beyanları alındı. Olayın gerçekliği konusunda ciddi kanaat oluştu. Söz konusu ifade 20 Kasım 2023 tarihlidir. Ümit Dikbayır’ın, genç kıza instagram üzerinden mesaj attığı, kızın talebi reddettiği, bu durumu başka bir çalışana bildirdiği, o çalışanın da bir danışmana durumu aksettirdiği, kendisinden olaya ilişkin ekran görüntülerinin istendiği ancak işinden olmaktan korktuğu için ekran görüntüsünü sildiği iddiası ve bunun ardından da bir hafta sonra işten çıkarıldığını belirten bir dilekçedir.

Tacize uğradığını iddia eden kız, dilekçenin başında İYİ Parti’de görevli bir başka kadının kocası ile ilişki yaşadığı için işten çıkarıldığına yönelik sosyal medyada paylaşımlar yapıldığını, bu nedenle açıklama yapmak için dilekçe yazdığını belirtiyor.”

OLAĞAN AKIŞA AYKIRI

Avukat, “Vahim bir eylemin mağduru olan birisinin yıllarca sessiz kalması, iddiasına göre bu sebeple işinden edilmiş olmasına rağmen bu konuyu yıllarca gündeme almaması hayatın olağan akışına aykırıdır” diyor ve suç duyurusuna şunları ekliyor:

“Ne hikmetse bu çalışan olayın vuku bulduğunu iddia ettiği tarihten yıllar sonra 2023 yılının 20 Kasım günü Genel Başkanlık makamına böylesi bir açıklama içerir belge yazmaya karar vermiştir. Dahası 20 Kasım 2023’te, başka bir çalışan olan kadına, kime yazıldığı belli olmayan mesajlar gösteriyor. Bunu daha sonra bir danışmana anlatıyorlar. Olayın üzerinden bir hafta 10 gün sonra mesaj atıldığı öne sürülen kız işinden çıkarılıyor.”

Partide çalışan kıza, Dikbayır’ın gönderdiği iddia edilen mesajda  “Akşam çay-kahve içmek için buluşmayı” teklif ettiği belirtiliyor. Yıllar geçtikten sonra bu konunun gündeme getirilmesini avukat, “Örgütlü bir iftira” olarak niteliyor.  

ŞİMDİ NE OLACAK?

Savcılığa yapılan suç duyurusunda üç parti çalışanın eylemlerinin hakaret ve iftira olduğu belirtildi ve şöyle denildi:

“Yasamıza göre hakaret suçu; ‘Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden kişinin, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı’ hükme bağlanmıştır. Tanınmış bir siyasetçi, evli ve iki çocuk babası olan müvekkilin genç bir kızı istismar ettiği iddiasının müvekkilin onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut ve ağır bir olgu isnadı olduğunda tereddüt yoktur.

Aynı kanunda, ‘Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ şeklinde iftira suçunun tanımı yapılmıştır.

Bugüne değin partinin son derece önemli görevlerinde bulunan Ümit Dikbayır’ın böyle bir eylemi olmadığı bilindiği halde, halihazırda sırf partiden ihracına gerekçe oluşturmak için bundan 5 yıl önce bir genç kızı istismar ettiği iddiasının ortaya atılmasının, iftira suçuna vücut verdiğinde ve Sayın Savcılığınızca soruşturulması gerektiğinde tereddüt yoktur.”

Dikbayır, taciz isnadının yargı tarafından araştırılmasını, isnatlardan aklanma hakkını kullanmak istiyor. Dikbayır bununla kalır mı bilemem. Yargı aşamasında ilginç bilgiler de ortaya çıkabilir.