Adli Tıp Kurumu’nun raporları doğrultusunda bazı tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunları ve “kocamışlık” gerekçesiyle tahliyeleri sağlanıyor. Bugün cezaevlerinin en yaşlıları 28 Şubat davası kapsamında ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneraller Çetin Doğan (83), Fevzi Türkeri (82), emekli Korgeneral Yıldırım Türker (82),  emekli  Tümgeneraller Cevat Temel Özkaynak (78) ve 77 yaşındaki Erol Özkasnak’dır. Bunlar tam 718 gündür cezaevindeler.

5 komutanla ilgili Adli Tıp Raporu, onaya sunulmasına rağmen Cumhurbaşkanı tarafından bir türlü imzalanmadı. 340 bin tutuklu ve hükümlü arasında yaşı onlar kadar olan başka kimse yok. Hatta Hizbullah Terör Örgütü hükümlüsü, 71 yaşında olmasına rağmen “kocamışlık” gerekçesiyle cumhurbaşkanı tarafından affedilmişti.

ÖNCE MERDAN YANARDAĞ

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, gözaltına alınacağını yayın sırasında öğrendi. Yayındaki son sözü, “Arkadaşlar, beni götürmek üzere polisin geldiğini söyledi” oldu. 26 Haziran’da tutuklandı. Tutuklamaya itirazlardan bir sonuç çıkmadı. Televizyonu geçici olarak karartıldı.

Yanardağ hakkındaki iddia “Suçu ve suçluyu övmek”, “Terör örgütü propagandası yapmak.” Şu anda tutukluğu, “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasından kaynaklanıyor. İki suç için istenen hapis cezası en üst sınırdan ceza verildiğinde 9,5 yılı buluyor. Avukatı Bilgütay Hakkı Durna, tutukluluğun kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yanardağ’ın mahkemedeki duruşması ise 4 Ekim’de yapılacak.

ŞİMDİ BARIŞ PEHLİVAN

Meslektaşımız Barış Pehlivan’la ilgili avukatı Hüseyin Ersöz’le konuştum. Eğer, kararda bir değişiklik olmazsa Pehlivan, beşinci kez cezaevine girecek. Ersöz, Barış Pehlivan’ın hukuki durumuyla ilgili şunları söyledi:

“Gazeteci Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlik düzenlemesinden faydalanması için Bakırköy 5. İnfaz Hakimliği’nden talepte bulunmuştuk. Hakimlik, dilekçemizi Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne göndermişti. Cezaevi yönetimi tarafından verilen yanıtta, Barış Pehlivan hakkında ‘Denetimli serbestlik şartları oluşmadığı’ ifade edilerek talebin ‘yerine getirilemediği’ belirtildi.

Yazı içeriğinde, 15 Temmuz’da yürürlüğe giren infaz düzenlenmesiyle ilgili yasanın geçici 10. maddesi ile ilgili bir değerlendirme ise hiçbir şekilde yok. Bu ne demek? Cezaevi Müdürlüğü, bu kanunun uygulanma şartlarını göz ardı etmiş; ‘Barış Pehlivan hakkında uygulamayacağız’ demiş. Kendisini kanun koyucunun yerine koymuş.

HUKUKA AYKIRI

Şöyle anlatalım; 7456 Sayılı Kanunda, bu düzenlemeden kimlerin faydalanamayacağı teker teker sayılmış. Kanun koyucu, Barış ve onun durumunda olanları bir istisna olarak düzenlememiş. Bu durumda, cezaevi müdürlüğünün yaptığı gibi genel hükümlere atıfla, özel bir düzenlemeyi yok saymak hukuka aykırıdır. Cezaevi müdürlüğünün bu kararına Bakırköy İnfaz Hakimliği’nde itiraz edeceğiz ve Pehlivan hakkında ‘Denetimli Serbestlik Kararı’ verilmesini bir kez daha talep edeceğiz. Hakimliğin vereceği karar, ‘Hukuk Devleti’ standartlarımızın da ölçüsü olacak.

Bakırköy İnfaz Hakimliği’ne Çarşamba günü itirazda bulunulacak. Bu arada yasada olmayan bir hükmün, Barış Pehlivan için uygulanacak olmasına CHP’li milletvekillerinin itirazı var. Onlar, bu konuyu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la görüşecek.”

SONUÇ ÇIKMAZSA 8 AY HAPİS

Gelişmeyi değerli meslektaşım Barış Pehlivan’a sordum. Şunları söyledi: “Ben denetimli serbestlikteydim. Ama hakkımda açılan ve halen yerel mahkemede devam eden bir hakaret davası nedeniyle denetimli serbestlik hakkım yandı. Yeni yasaya göre benim de yeniden denetimli serbestliğe geçişime yasal imkan var. Lakin E-Devlet’e göre 8 aylığına açık cezaevine girmem gerekiyor. Oysa yeni çıkan yasada benim aleyhimde hiçbir madde olmadığından yeni yasadan yararlanmak istiyorum.”



SAĞLIKLA İLGİLİ ARA KARAR

Kapalı cezaevindeki bir mahkumun rahatsızlanması ve durumunu idareye bildirmesine rağmen zamanında sağlığa erişim hakkından yararlandırılmadığı, hastalığının teşhis ve tedavisinde geç kalındığı, hastanede ise teşhis ve tedavilerde gerekli özenin gösterilmediği gerekçesiyle vefat ettiği öne sürüldü.

Avukat Gamze Çelikkol, ölüm olayında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle toplam 6 milyon lira maddi ve manevi tazminatın, faiziyle ödenmesine karar verilmesi için Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı aleyhine dava açtı.

Mahkeme, ara kararla uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için dava dosyası üzerinde Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar vermişti. Ancak, İstanbul 4. İdare Mahkemesi 2021/1900 esas numaralı dosyada, Adalet Bakanlığı’nın davada taraf olması, Adli Tıp Kurumu’nun bakanlığa bağlı olduğu için Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasının mümkün olmadığına, bunun yerine Tıp Fakültesi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına 5 Temmuz 2023’de karar verdi.

Bu ara karar nasıl sonuçlanır bilemem ama konuştuğum hukukçular bunun son derece yerinde olduğunu söyledi. Böylece cezaevi yönetiminin de hastanelerin de tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarıyla daha yakından ilgilenmelerinin sağlanacağını belirttiler.