Sevgili okurlarım, AKP isimli iktidar partisi ve o iktidarı yöneten sözüm ona ‘tarafsız cumhurbaşkanı’ şimdi yeni bir hülyanın peşinde.

Anayasayı bir kez daha değiştirmek!

Anayasa bunların oyuncağı oldu.

Eskiden güçleri kuvvetleri yerinde idi.

Halk oylamalarında yüzde 50 sınırını kıl payı aşmaları mümkün oluyordu.

Meclis’te de anayasa değişikliği için gerekli olan çoğunluğa sahiptiler.

★★★

Ama artık geçti o günler bayım!

Cicim ayları 31 Mart seçimlerinde uğradıkları hezimetin ardından sona erdi.

Bundan sonra gökyüzünden ilahlar inse kurtulmaları söz konusu olmayacak.

Bunu kendileri de bildiği için son çırpınışları.

Oysa 31 Mart hezimetinin nedeni bugün geçerli olan Anayasa değildi. Hezimetin gerçek nedenlerini kendileri sahneye koydular, kendileri yarattılar.

★★★

Şimdi ağlaşıyorlar...

Şimdi ağızlarında yine bir sakız çiğneniyor.

“Bu bir darbe Anayasasıdır. Bunu değiştirelim ve yerine sivil bir anayasa getirelim!..”

Yalanın bu kadarını söyleyenlere ‘Allah’tan korkun’ demeye dilim varmıyor zira bu iktidarın Allah korkusu olmadığını iyi biliyorum.

Eğer birazı bile olsa memleketi göz göre göre bu durumlara düşürmezlerdi.

Hırsızlık, yolsuzluk böylesine serbest olmazdı.

Vatandaşa bunca çileyi çektirmezlerdi.  

★★★

Bütün bunların nedeni halen kağıt üzerinde geçerli olan Anayasa mı? 

Elbette değil.

Ya ne?

Bu iktidarın sorumsuzluğu ve doymazlığı.

Her şeyi kendi çıkarları doğrultusunda ayarladılar, adaleti ve hukuku yok ettiler.

Türkiye’de var olan bütün kurumları ele geçirip siyasetin emrine verdiler, AKP’nin yan kuruluşları yaptılar.   

Yargı dahil...

★★★

 Anayasayı defalarca değiştirip ülke yönetimini tek bir şahsın emrine veren bunlar...

“Şahsım devleti” kurdular.

Şu cürete bakın ki o şahıs işine geldiğinde Anayasa Mahkemesi kararı için “Ben o kararı tanımıyorum” diyebiliyor.

Bu ucube yönetim sistemini kurmak için yapılan anayasa değişiklikleri hep o şahsın gücünü artırmaya yönelikti...

Ve başardılar!

★★★

Şimdi gelelim işin özüne...

Anayasalar, tıpkı bütün yasalar gibi değiştirilmez metinler değildir. Gerekirse yasal yollar izlenerek değiştirilir.

Ama bizde birileri bu işin üzerine arsızca, insafsızca gitmeye devam ediyor.

“Yine değiştirelim!”

Onlarca kez değiştirdiler ama yetmedi. Bu konuda feryatları sürüp gidiyor.

O kadar ki şeriatçı-İslamcı, terör örgütleriyle bağlantılı HÜDA PAR’ı bile devreye soktular. O adamın zırvalarını dinlemek zorunda bırakıldık.

★★★

Sevgili okurlarım, Anayasayı bir kez daha değiştirelim eyvallah da, nerelerini değiştirelim?

Hangi maddeleri değişsin, hangileri kaldırılsın ve hangi maddeleri olduğu gibi bırakalım?

Bu konuda gündeme getirilmesi gereken temel sorular budur...

Ve dikkat ediniz, bu konuyu ağızlarında sakız gibi çiğneyen gerek AKP ve gerekse MHP’den ses çıkmıyor!

Eğer böylesine ciddi ve önemli bir konuda değişiklik isteniyorsa, bu konuda önce açık, net, somut talepler dile getirilir.

Bunlar kamuoyuna önceden açıklanır ve tartışmaya açılır.

Bizdeki “Sivil anayasa isterükçü” takımı, bir bakıma AKP-MHP koalisyonu ise bu konuda ses vermiyor.

Kuzuların sessizliğini oynuyorlar!

★★★

Sakın yanlış anlaşılmasın, ben bunları söylerken bu Anayasanın mükemmel olduğunu, dört dörtlük olduğunu falan savunmuyorum.

Elbette eksikleri var, düzeltilmesi gereken hususlar var.

Ama iktidar ortakları neyi istiyor, karşımıza hangi taleplerle çıkmayı düşünüyor, bunlar meçhul!

Bunları bilmek Türk Milletinin hakkı değil mi yani?

★★★

Ben CHP’nin yerinde olsam istemezükçü kesime derhal çağrıda bulunurum:

“Tamam, bazı değişikliklerde biz de olabiliriz. Ama değişiklik isteyen sizsiniz. Kamuoyuna bir duyuru yayınlayın ve hangi maddelerin hangi doğrultuda değiştirilmesini istediğinizi millete duyurun.”

Bunların sürekli çiğnediği ve her türlü sömürüye açık olan anayasa değişikliği sakızı ağızlarından ancak böyle alınabilir.

Ötesi boşuna zaman kaybıdır.  

Önce onlar açık ve net taleplerini sıralasın, sonrasına hep birlikte bakarız!