Çok garip zamanları yaşıyoruz aslında her gün bir öncekinden daha ciddi acılarla karşılaşıyoruz. Sorumsuz yayıncılık anlayışı ile özellikle geleceğimizi alenen tehdit eden bazı televizyon programlarına ve her nasılsa o televizyon kanallarına hiçbir şey olmuyor… 

Sadece gençlerin hayalleri, ünlü olma isteği değil göz göre göre hayatları ellerinden alınıyor… Bu duruma kim ne zaman dur diyecek ya da hiçbir zaman denmeyecek mi inanın bilmiyorum… Ama ne yazık ki ömrünün baharında bu hayattan kopup giden kim bilir kaç genç oldu işte bugün bunu ciddi anlamda konuşmamız gerekiyor. 
Yayıncılık ve toplumun genel ahlak kurallarına uymayan bazı öğlen kuşaklarında yaşanılanlar tam bir trajedi aslında…

Salt para kazanmak, reklam alabilme gayesi bildiğin yurdum insanını sessiz sedasız reytinge meze yapıyor adeta… 
Giyim, yemek, spor programları ile gündüz yayınlarındaki kadın kuşakları acilen gözden geçirilmeli… Özellikle katılımcıların kalan hayatlarını derinden etkileyecek mobbing belasıyla baş edebilmeleri için başta RTÜK olmak üzere birçok mekanizma acilen harekete geçirilmeli…  

Bu ülkenin kaybedeceği bir tek genci yok… 
Öteki taraftan haber kanallarının muhalefet liderlerinin konuşmasını canlı yayında vermesinin suç sayıldığı canım ülkemde… Her gün ama her gün saçma sapan televizyon programları ile zihinleri bulandırılan gençler için yarın çok geç olabilir. 
Başka Nihaller bu hayattan koparılmasın… 
Sonsuz rahmet diliyorum… Mekanı cennet olsun…