Bugün siyaset yazmak istiyordum. O nedenle dün TBMM koridorlarında biraz dolaşıp kulis toplamak istedim.
Ancak hayal kırıklığına uğradım.
CHP Grubu, çok cansız ve heyecansızdı.
Genel Kurul’un açık olduğu saatlerde iktidar kulisi cenaze evi gibiydi. İçerideki az sayıda milletvekilinin dışında kulislerde de üç beş milletvekili ve birkaç danışman/koruma vardı.
Muhalefet kulisinde biraz hareketlilik olsa da TBMM’nin heyecanlı günlerinden eser yoktu.
Birkaç sohbete takılınca fark ettim ki herkes Reisi için ilan edilen yası konuşuyor. Birçok insan da Reisi için yas tutulmasına karşı çıkıyordu.
Ben de TBMM’den ayrılırken sönük bir siyaset yazısı yazmaktansa Reisi için yas ilan edilmesi meselesini yazmaya karar verdim.
★★★
AK Partililere, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çok samimiyetle soruyorum:
Türkiye’de bir Cumhurbaşkanı öldüğünde İran devleti milli yas ilan eder mi?
Türkiye’de bir Cumhurbaşkanı öldüğünde Suudi Arabistan devleti milli yas ilan eder mi?
Hadi Bülent Ecevit solcuydu ona etmezlerdi.
Peki Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel için İran yas ilan etti mi? Suudi Arabistan yas ilan etti mi?
Araştırdım ve bir tane dahi geçmişe dönük örnek bulamadım.
Geçmişte de böyle bir durum yaşanmamış.
Bundan sonra da yaşanmayacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
★★★
O halde İran halkı dahi yas konusunda ikiye bölünmüşken biz neden “resmi yas” ilan ediyoruz?
İran halkının bir bölümü liderleri için yas tutabilir.
Türkiye’yi yönetenler de İran lideri için yas tutabilir.
Ancak Türk halkının İran Cumhurbaşkanı ya da Suudi Arabistan Kralı için yas tutması hangi mantıkla açıklanabilir?
Diyeceksiniz ki “siz tutmayın!”
Zaten tutmuyoruz ama alınan karar resmi olunca ve insanların hayatını etkiliyorsa öyle “siz tutmayın” demekle olmuyor.
Bir arkadaşımla konuşuyordum. Hem de iktidarı destekleyen bir arkadaş. İstanbul’da dün akşam bir Cem Yılmaz gösterisine gideceklermiş. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Reisi için bir günlük yas ilan ettiği için gösteri ertelenmiş.
Bir SÖZCÜ TV izleyicisi biz yayında bu meseleyi konuşurken göndermiş: Kızının okulunda dün 19 Mayıs gösterisi varmış. Ancak yas ilan edildiği Gençlik ve Spor Bakanlığımız 19 Mayıs gösterisini kapalı salona almış ve tören akışını değiştirmiş.
★★★
Lütfen AK Partililer ya da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bize açıklasın:
Reisi için neden yas tutacağız?
Türkiye için hangi faydalı işleri yapmış?
Bırakın Türkiye’yi, kendi milleti için ne yapmış?
Hiçbir şey!
Tersine, 24 Ocak 2024 günü Ankara ziyaretinde, ülkemizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün mezarını dahi ziyaret etme nezaketini göstermemiş.
Tersine, kendi ülkesinde eline kan bulaşmış.
Hatırlayın 22 yaşında bir genç kadın, Masha Amini saçlarını hükümetin uygun gördüğü şekilde örtmediği gerekçesiyle gözaltına alındı ve karakolda işkence edilerek öldürüldü.
Reisi insan haklarını ihlal eden bütün kamu görevlilerini koruma altına aldığı yetmiyormuş gibi, ihlalleri protesto eden İranlı gençlerin çoğunun cezaevini boylamasıyla sonuçlanan bir süreç başlattı.
Bazı gençler protesto gösterilerine katıldı diye diğerlerine ibret olsun diye şehir meydanlarında vinçlere asılarak idam edildi.
★★★
Reisi’nin kurbanı sadece Amini ve onun için protesto gösterilerine katılanlar mıydı?
Elbette hayır.
20’li yaşlarından itibaren savcılık ve hakimlik görevinde bulunan Reisi, 1988 yılında Tahran yakınlarındaki Evin ve Gohardasht cezaevlerinde kalan siyasi tutuklulara yapılan infazların da baş sorumlularından biriydi.
Başta da yazdığım gibi, isteyen Reisi’nin yasını tutsun.
İsteyen Reisi için bir gün boyunca televizyon izlemesin, müzik dinlemesin, dans etmesin.
Ancak ben yas falan tutmayacağım.
Kimsenin “resmi yas” ilan ederek bu milleti zorunlu bir yasa tabi tutmasını da kabul etmeyeceğim.
Hele hele Reisi öldü diye gençlerin “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” törenlerinin iptal edilmesini, gizli saklı salonlarda sessizce kutlanmasını hep kınayacağım.