Diplomaside istenmeyen kişiler için “Persona non grata” ilan edilir ve bulunduğu ülkeden kovulur!

Diplomatik görev alanının dışına çıkarak Türkiye Cumhuriyeti’nin her işine burnunu sokmakta kendini yetkili gören ABD Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’nin “ulus devlet” modelini hedefe alan densiz açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Adam büyükelçi mi, sömürge valisi mi?

Türk insanının sinir uçlarıyla oynayan bu saygısız adam için “Persona non grata” ilan edilip ülkeden kovulmalıdır ama tabii ki, kovulmayacaktır!

Çünkü onun arkasında Amerika’nın çılgın Başkanı Trump var ve kimse onu kızdırmak istemiyor!

Haddini aşan adamın Türkiye ile Suriye ilişkileri ile ilgili olarak ettiği lâflar, talimata benzer ifadeler kabul edilebilir gibi değil!

Barrack, ulus devlet modelinin (yani en başta Türkiye’nin) kendileri ve İsrail için bir tehdit oluşturduğunu söylüyor, Osmanlı modelini savunuyor!

Bunun anlamı, ülkemizin bölünmesidir.

Peki ona “Bu nasıl konuşma?” diye soran yetkili bir makam var mı? Yok!

★★★

Tom Barrack’ın davranışları, Doğru Parti Kurucu Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu’nu çok kızdırmış olmalı ki, “Konuşmalarına bakarsanız Türkiye’yi sanki bu keresteci yönetiyor zannedersiniz” diye patladı.

Koskoca Türkiye’de, Serdaroğlu’ndan başka itiraz eden ve “Türkiye’nin bağımsız bir ülke olduğunu” haykıran siyasetçi yok mu?

Anlaşılan hiç kimse Trump’ı kızdırmak istemiyor!

★★★

Büyükelçi Tom Barrack’ın son yediği nane, Yunan medyasına verdiği demeç oldu.

Adamın açıklamaları Yunanistan’da memnuniyet yarattı.
Sömürge valisi gibi davranmayı görevi sanan Tom Barrack “İstanbul’daki Heybeliada Ruhban Okulu Eylül 2026’da açılacak!” dedi.

Bu çok önemli bir açıklama... Doğrusu Türkiye’de kimsenin haberi yok ama Tom Barrack bunu biliyor ha?

Bu densiz ifade Türkiye’yi yöneten makamları hiçe saymak demek!

Türkiye’nin egemenliği açısından çok önemli olan bu tür kararları Barrack mı verecek?

Nasıl bir iştir bu?

İşin tuhafı Tom Barrack’a cevap veren ya da verebilen hiçbir yetkilimiz yok!

Tom Barrack, Fener Rum Patriği Bartholomeus’un Washington gezisinden bahsederek “Bartholomeus, Oval Ofis’i ziyaretinde, hem Başkan Trump, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan için son derece önemli olan Heybeliada Ruhban Okulu konusunu gündeme getirdi. Bu nedenle ilerlemeyi takip etmek ve Eylül 2026’da papaz okulunun yeniden açılmasına ulaşmak amacıyla bir gelişme olup olmadığını görmek için Yunanistan’a geldim” dedi.

Yani, Yunanlılara “Başka bir istediğiniz var mı?” diye sordu.

Heybeliada Ruhban Okulu açılıp da ne olacak? Türkiye’nin bağımsızlığı açısından bir çıban başı olacak!

Türkiye’de böyle çok önemli, hayatî kararları Yunan sevdalısı Tom Barrack mı alıyor ki, bu tür açıklamalar yapıyor? Bizim Dış İşleri Bakanlığı’mız hâlâ sessiz!  

“Ruhban Okulu” neden önemli?

Uzun yıllar önce kapattığımız Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılışı Türkiye için önemli bir sorun...

Önce Osmanlı Devleti yönetimi, sonra da Cumhuriyet döneminde Atatürk “Heybeliada Ruhban Okulu’nun ‘Ekümenik’ sıfatıyla açılmasına karşı çıktılar ve izin vermediler.

Atatürk “Ekümenik iddiası Lozan Antlaşması’na aykırı düşer, Lozan’ı delmek anlamına gelir millî egemenliğimize gölge düşürür. Dinî ve millî egemenliğimizin parçalanmasına izin vermeyiz” dedi.

ABD ve Patrik Bartholomeus’un yapmak istediği Lozan’ı delmektir. ABD zaten Lozan Antlaşması’nı kabul etmeyip onaylamayan tek devlettir.

AKP ve MHP’nin tehlikeyi kavrayıp, Amerika’nın Türkiye’deki temsilcisi Tom Barrack’ın bu sinsi ve düşmanca oyununa izin vermemesini bekliyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

Kötü yönetilen ülkelerde halk farkında olmadan aşağı topluma dönüşür!