Sevgili okurlarım bazı yazılar vardır ki yazar onları sadece kendi adına yazar.
Ama bu yazı biraz farklı.
Bu yazıyı, belli konularda aynı fikirleri taşıdığımıza inandığım milyonlarca insanımız adına yazıyorum.
Başlıkta o nedenle çoğul ifade kullanıp teşekkürlerimizle dedim.
Biliyorsunuz, bu beyefendi her yurt dışı gezisine en az bir adet özel Saray uçağı ile gider.
Son ABD gezisinde olduğu gibi bazen üç uçakla gittiği de olur!
O kadar ki uçakların birine örneğin New York’ta kullanacağı özel makam araçları yüklenir.
Recep Tayyip’in görkemli uçaklarına mutlaka yandaş gazeteciler davet edilir ve yurda dönüş aşamasına gelindiğinde hep birlikte hatıra fotoğrafları çektirilir.
Recep Tayyip işte o aşamada o yurt dışı gezisini değerlendirmiş olur.
Oysa söyleyecekleri saatler öncesinden bellidir ve metinler bizim yandaş kafilesine önceden dağıtılır.
Onlar da bunu haber yapar!
Şimdi gelelim konumuza.
★★★
Beyefendi iki gün önce Macaristan gezisindeydi.
Her gezide yaptığı gibi uçaktaki yandaş gazeteci takımını yanına topladı ve hep birlikte fotoğraflar çekildi.
Söyledikleri dün bizim medyada yer aldı.
En önemli sözü şuydu:
“Biz yeni anayasayı kendimiz için değil ülkemiz için istiyoruz. Benim (cumhurbaşkanlığına) tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok.”
Muhteşem!
★★★
Aslında şimdi gizlemeye kalkışsa bile öyle bir ‘derdi’ var!
Peki bu lafı niçin söylüyor?
Türk Milletine “Yan cebime koy” demek istiyor.
Memleketi neresinden baksanız haşat ettiler, mahvettiler.
Getirdikleri acayip, ucube Cumhurbaşkanlığı rejimi ile birlikte Türkiye’nin düzenini altüst ettiler.
Bu olanların bir numaralı sorumlusu Recep Tayyip’tir...
Zira her işin başında tek başına kendisi var.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘tek adam’ olarak yöneteceğini düşündü ama çuvalladığını şimdi görüyor.
★★★
Her kesimden milyonlarca insanımızı duman etti.
Hangisini saymalı, işsizlik rakamları çığ gibi büyüdü, dört milyona ulaştı. Yolsuzluklar tavan yaptı.
Hayat pahalılığı büyük kitleleri ezdi geçti.
Hak, hukuk ve adalet yok edildi.
Kendisinden yana olanları ihya ederken karşıtlarını perişan etti.
Türkiye’ye özgü birtakım önemli yetkileri kendisinde topladı ve memleketi tek imzalı kararnamelerle yönetti.
Üstelik MHP’nin gölgesine sığınıp Meclis’in yetkilerini de elinden aldı.
Karşımızda işte böyle biri var!
★★★
Geçen 23 yıl içerisinde artık yoruldu...
Biz kendisine “Yeter artık, bırak git” deyince kahkahalarla gülüyormuş gibi yapıyor ama bir yandan da acı gerçekleri düşünmeden edemiyor.
Şimdi yukarıdaki sözlerinden anladığımız kadarıyla artık bıkmış, yorulmuş ama ne yapacağına karar veremiyor.
Barajın iyice çatladığını ve artık su kaçırdığını geç bile olsa anlamış gibi görünüyor.
Şimdi yeni bir anayasa istiyormuş ama kendisi için değilmiş!
Ya kimin için?
★★★
Tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdi yokmuş!..
Bu gibi lafların öz Türkçesi şöyledir:
İstemiyorum ama yan cebime koy.
Sonra işin başka mazeretleri devreye sokulur:
“Valla ben istemiyorum ama milletim beni istiyor. Bu durumda ben ne yapabilirim!”
★★★
Sevgili okurlarım, Recep Tayyip’in dün medyada yer bulan bu sözleri önemlidir.
Fakat hepimiz iyi bilmeliyiz ki bu sözlerini kendisi bile birkaç dakika sonra unutmuştur!
Gerçeklere bakalım!
MHP ve DEM’le işbirliği yine sürüp gidecek, kendi partisinin çıkarları doğrultusunda hazırlanan yeni bir anayasa isteyecek, Saray’ını, elindeki lüks ve şatafatı, sonsuz örtülü ödenek parasını bırakmayı asla göze alamayacaktır.
Bu süreçte Apo’yu kurtarmayı da unutmayacak.
Bizim için önemli olan onun ‘derdi’ falan değil, bir an önce gitmesidir.
Bunu yaparsa teşekkürümüzü hak eder!
