Bugün 2024’ün son yazısını yazıyorum. Bir yandan yeni bir yıl, yeni umutlar için heyecanlanırken bir yandan da ülkemde yaşanan üzücü olaylara kederlenmeden edemiyorum.

Yılbaşı, kimileri için kutlanması gereken bir gelenek, kimileri içinse çeşitli nedenlerle reddedilen bir akşam. Ancak, özellikle büyük şehirlerde çoğunluk yeni yılı coşkuyla kutlayacak gibi görünüyor. Fakat beni asıl endişelendiren, bu gecenin sahte alkol kâbusuyla bir trajediye dönüşme ihtimali.

Yüksek vergiler, sahte içki üretimini körükleyen en büyük etken. Öyle ki, düşünün, rakıya ödediğiniz miktarın %71’i vergi. Bu oran, sahte alkol piyasasının büyümesinin temel nedeni. Oysa alkollü ürünler daha makul vergilendirilse, kaçak içki satışları önlenecek ve devlet buradan önemli bir vergi geliri elde edecek.

Hal böyleyken, durumu görmezden gelen iktidar, alkollü içeceklerde maktu ÖTV tutarlarını artırdı. Karar Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi bile.

İşte bu nedenle, son zamanlarda sahte alkol yüzünden yaşanan trajedilerin ardı arkası kesilmiyor. Buna mukabil, hâlâ bu konuda yeterince denetim yapılmıyor, yeterince ceza verilmiyor, yeterince önlem alınmıyor. Bu da durumu her geçen gün daha da vahim hâle getiriyor.

***

Sahte içki, tarımsal ürünlerin damıtılmasıyla elde edilen etil alkol yerine, maliyetini düşürmek amacıyla odun, kömür hatta doğalgaz damıtılarak oluşturulan ve etil alkolün dörtte bir fiyatına elde edilen metil alkol kullanarak üretilen alkollü içeceklerdir. İnsan vücudu için ölümcül olan bu maddeler, körlükten organ yetmezliğine ve hatta ölüme kadar varan sonuçlara yol açıyor.

Uzmanlar, tat ve kokusuyla gerçeğinden ayırt edilemeyen sahte alkol çok düşük oranlarda bile ölümcül etkiler yaratabildiği konusunda halkı uyarıyor.

Son verilere göre, 2024 yılında yapılan operasyonlarda toplam 4 milyon 264 bin 679 litre sahte ve kaçak içki ele geçirildi. Sahte alkol kullanımı nedeniyle 47 kişi hayatını kaybetti. İstanbul’da gerçekleştirilen denetimlerde 288 bin litre sahte alkol ve 850 binden fazla sahte bandrol ele geçirildi. Bu, yalnızca ele geçirilen miktar; sahte içkinin toplumdaki yayılımı düşündüğümüzden çok daha büyük.

***

Sahte alkol tüketiminden sonra ortaya çıkan belirtiler genellikle birkaç saat içinde baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, karın ağrısı, görme bozuklukları ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle başlıyor. Daha ileri vakalarda körlük, kasılmalar ve bilinç kaybı gibi durumlar yaşanıyor. Eğer şüpheli bir durumda bu belirtileri hissederseniz, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun; çünkü gecikme ölümcül sonuçlara neden oluyor.

Sahte alkol yüzünden yaşanan ölümler adeta bir halk sağlığı krizine dönüşmüş durumda. Üstelik bu trajedi bazen “Hak ediyorlar, içmeselerdi,” gibi acımasız yorumlarla da karşılanabiliyor. Oysa bu sorun, bireysel tercihlerle açıklanamayacak kadar büyük; toplumun tamamını etkileyen bir halk sağlığı sorunudur. Bu trajediyi görmezden gelmek veya mağdurları suçlamak, vicdanla bağdaşmaz.

Alkol tüketimi bir tercih meselesi olabilir ama sahte içki ölümleri bireysel bir mesele değil; ekonomik, toplumsal ve sağlık sistemini etkileyen geniş çaplı bir krizdir. Bu duruma hem vatandaşın sağlığı hem de ülkemizin ciddi bir ekonomik sorunu olarak bakmak ve acil çözüm bulmak gerekmektedir..