Umut Oran, ilk günden itibaren iktidar yanlısı medyanın bu iddiası için “İftira” dedi ve hukuk mücadelesi başlattı. Akşam Gazetesi aleyhine açtığı hakaret ve iftira davası, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, habere dayanak olarak gösterilen sahte yazışmaları dikkate almadan hakaret ve iftira suçunun oluşmadığına karar verdi.
Umut Oran"BURADA KAPANMASIN!"
Umut Oran da, kararı temyiz ederek davayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Dosyaya 1. Ceza Dairesi baktı ve haberlerin gerçek dışı olduğu, haberde kullanılan görsellerin de üretildiği iddiasının araştırılması gerektiğine hükmederek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Umut Oran, bu kararı SÖZCÜ’ye şöyle değerlendirdi:
“Bana kurulan kumpas, 7 yılın sonunda çöktü. Şimdi de gazetecilik kisvesi altında tetikçiliğe soyunan sözde gazetecilerin hukuk karşısında hesap verme dönemi başladı. Ancak bu mesele, komplonun arkasındaki gerçek güçler ve amaçları ortaya çıkana kadar kapanmamalı.”
Bu manşetler 2015’teki genel seçimden önce atıldı. İddia iktidar yanlısı medya tarafından uzun süre gündemde tutuldu. Umut Oran, bunun iftira olduğunu ortaya çıkardı."MÜCADELEM BİTMEDİ..."
“Zira masa başında oturup, tamamen hayali ifadelerle ve sahte delil üretme girişimleriyle Türk milletini kandırmanın bir bedelinin olduğu görülmeli. Beni ve partimi hedef alan bu alçakça kumpasın bir benzerinin daha imal edilmemesi için konu tüm yönleriyle araştırılarak suçlular cezalandırılmalı. Ben, Türk milletinin bu davayı en başından beri (kumpas) olarak gördüğünü biliyorum. Bana gittiğim her yerde gösterdikleri sevgiyi, güveni ve desteği asla unutmayacağım. Bu yüzden Türk milletine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bütün çabam, milletimin daha gelişmiş bir ülkede, huzur ve refah içinde yaşaması çabasıdır. Mücadelem, devam edecek. Gerçekler tamamen ortaya çıkacak.”

FETÖ taktiğiyle kurulan bu kumpasın davası üç yıl sonra açıldı
Türkiye Gazetesi, merhum gazeteci Ertuğrul Akbay’a, 23 Ocak 2019’da üstteki kupürde yer alan iftirayı attı. Bu iftira, Cem Küçük ve Fuat Uğur tarafından TGRT Haber televizyonunda da tekrarlandı. Avukatımız İsmail Yılmaz, bu kumpasa karşı yürüttüğümüz hukuk mücadelesini şöyle anlattı:
- Manşetin yayınlandığı gün İstanbul Başsavcılığı’na hem gazete, hem Cem Küçük ve Fuat Uğur hakkında suç duyurusunda bulunduk. Konunun uzmanı adli bilirkişilerden de, Facebook yazışmalarının sahte olduğuna ilişkin rapor alıp savcılığa ilettik.
Gazetemizin avukatı İsmail Yılmaz1.5 YIL SÜMENALTINDA KALDI
- Savcılığın resmi bilirkişi incelemesinde de, yazışmaların sahte olduğu belirlendi. Buna rağmen dosyayla ilgili 1.5 yıl işlem yapılmadı. Savcı değişince iftira davası açıldı. Bu dava halen sürüyor. Aslında ortada örgütlü bir terör suçu vardır. FETÖ’cülerin taktiği kullanılarak bir kumpas kurulmuş ve gayet sağlıklı bir insan olan Ertuğrul Akbay, bu kumpastan 45 gün sonra vefat etmiştir. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek, onun bize bıraktığı bir görevdir. (SÖZCÜ / İSTANBUL)