Serbest, istediği gibi davranabilen, hiçbir koşula, sınırlamaya bağlı olmayan!

Kelimenin 13 eş anlamlısı varmış. Özgür, bağımsız, erkin, hür, sıkılmadan, hoppa, rahat, azade, boydak, degaje, erkinlik, muaf, sere serpe.

Serbest ilişki, serbest bölge, serbest piyasa var. Askerlik yapanlar, avcı muhabbetine girenler, her seçim öncesi oy için kırk takla atan politikacıları dinlemek zorunda olanlar iyi bilir, bir de serbest atış var.

Elde çikolata kızını istemeye gelenlere usulen sorar baba, beyefendi oğlumuz ne işle meşguller acaba? Oğlanın annesi atılır, serbest meslek!

İyi de hangi serbest meslek?

Gelir Vergisi Kanunu’nun 66. maddesinin birinci fıkrası gayet açık(!) anlatıyor serbest mesleği yapanı... Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır!

Haaa, tamam o zaman.

Hoppalık, sere serpelik, serbestlik ne dersen de kafaya göre takılma halini anlatıyor.

Tam bize göre, konumuz da bu işte...

22 Mart 2022...

85 milyonun parasının, pulunun, kefeni için ayırdıklarının emanet edildiği Hazine ve Maliye bakanı Nureddin Nebati televizyonda sıkılmadan, serbest serbest konuşuyor...

“Bunlar bekliyorlar dolar 20, 30 TL olacak! Niye olsun? Zaten Türk Lirası şu an en zayıf durumda. Gideceği bir yer yok bir kere. Vatandaş rahat olsun!”

Ona dünya liderimiz güvenmiş biz mi güvenmeyeceğiz?

Millet olararak yokuş aşağı serbest yuvarlanmaya geçiyoruz.

Türk Lirası’nın gideceği yeri Allah bilir, kasa tam takır, borç gırtlakta, Araplara el açar vaziyete gelmişiz. Duvara çarpıyoruz tabi.

Ama rahatız. Serbestiyetin mimarı dünya liderimiz var başımızda...

En zor zamanda sihirli bir dokunuşla Nebati’yi kızağa, serbest piyasa ekonomisinin başına Şimşek’i çeker.

20 Aralık 2023...

Hazine ve Maliye bakanı Mehmet Şimşek bütçe görüşmelerinde gayet ‘degaje’ konuştu.

“Yurt dışında para aramıyoruz! Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok! Biz hiç kimseden para istemedik! Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok! Arzuladığımızdan daha fazla para girişi zaten var!”

İktidar milletvekilleri alkışlarken muhalifler, “Milletten çifter çifter niye vergi aldınız o zaman” diye sorsa da, sorduklarıyla kaldılar.

Bense ‘arzuladığımızdan daha fazla para’ lafına takıldım.

Arzuladığımızdan daha çoksa bize giren para, 81 ile açılacak yeni icra daireleri gibi paraları istifleyecek hazine binaları mı yapılacak? Demirbaş 5 müteahhitin arzu ettiği ihaleler mi açılacak? Dediği kadar para girişi olduysa millete de düşecek mi? Mesela okula aç gidip dönen çocukların karnı mı doyacak? Emeklilerin maaşı açlık sınırının üzerine mi çıkacak?

Türk Lirasının gidecek bir yeri yok durumundan, arzulanandan daha fazla para girişine!

Bu kadarla kalsa, öp başına koy.

Nebati bir yıl önce gençlere müjde vermiş, “1 milyon istihdam projesinde hedefimize ulaştık. Büyük müjdeyi yarın Cumhurbaşkanımız verecek” demişti. Hakkatten bir gün sonra dünya liderimiz büyük müjdeyi verdi: 1 milyon istihdam projemizi 2 katına çıkarma kararı aldık!

İki milyon genç iş miş bulmadı elbette. Projeden yararlananların sayısını hala kimse bilmiyor ama, verilecek maaş, asgari ücretin yüzde 30’uydu!

Sıkılmadan, rahat, serbest olunca birileri 2 milyon gence istihdam yarattık atışı, yeni Hazine bakanının vaatlerinde bakın ne hale geldi bir yıl içinde...

“Dünya nüfusu yaşlandı, çalışma çağındaki nüfus artışı yavaşladı. Ancak Türkiye’de böyle bir durum yok. Çalışma çağındaki nüfus yüzde 1.4 arttı. Önümüzdeki 15-20 yılı iyi değerlendireceğiz.”

Anlaşılan gençler işi Türkiye’de değil gurbette arayacak.

Serbest atış ekonomisinin sonucu serbest savrulmadır bunun adı...

Yeter savurduğunuz bizi demez sessiz kalırsak emeğimiz savrulur, paramız savrulur, vergilerimiz savrulur, biz savruluruz, çocuklarımızın bir bölümü gözümüzün önünde bir bölümü de gurbet ellerde savrulur gider. Geleceğimiz savrulur!