Amerika'nın Sesi'nin haberine göre; Şimşek konuşmasında, Türk ekonomisinin 15 Temmuz sonrasında ‘dirençli’ olduğu mesajını verdi. Katılımcıların sorularını yanıtlayan Şimşek, Fethullah Gülen ve 15 Temmuz darbe girişimi ile Kürt sorununa dair de açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türk piyasalarının 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hızlıca iyileşmesinin ana nedenlerinden birinin, Türkiye’nin güçlü makro ekonomik temellere sahip olması olduğunu söyledi.
'ABD İLE ÖZEL BİR İLİŞKİYE SAHİBİZ'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, darbe girişimi sonrası Türkiye’nin demokratik gidişatına dair Batı medyasında dile getirilen eleştirilere de işaret ederken, demokratik ilkeler ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılıklarının altını çizdi.
Şimşek şunları kaydetti:
“Bazı soru işaretlerinin olduğunu biliyorum, anlıyorum ama sözümüze inanın. Mücadele etmek zorunda olduğumuz bela hiç kolay değil, bu bir dini bir kült, bir paralel devlet, haydut devlet yapılanması. Ancak nihayetinde Türkiye demokratik ilkelere sadık kalacaktır. Bunun üstesinden geleceğiz. Bugün bazı gazete başlıkları çok dostça olmayabilir, ama reformları hayata geçirme, yolumuzdan sapmama ve Avrupa’ya bağlılığı sürdürmeden başka seçeneğimiz yok. Amerika ile özel bir ilişkiye sahibiz. Dirençlilik gösteren bir ilişki, aramızda sorunlar var ama bu ilişkinin gerilimler yaşamak yerine başarılı olmasını sağlamak istiyoruz. Daha bir ay önce Washington’ı ziyaret etmiş olmama rağmen inisiyatif alarak tekrar gelmenin temel nedeni, özel bir ilişkimizin olması.”
Şimşek, bir izleyicinin “Darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen’in bulunduğuna dair gerçek bir kanıt var mı?” şeklindeki sorusunu, “Bizim kafamızda kesinlikle hiçbir soru işareti yok. İadesi için müttefikimiz Amerika’ya yarım milyon parça bilgi, ifade ve kanıtlar içeren dosyalar sunduk” şeklinde yanıtladı.
'BEN DE BİR KÜRT'ÜM'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Kürt siyasetçilere karşı atılan adımlar ve Güneydoğu’da yürütülen operasyonlara dair endişeler var. Bu konudaki yorumunuz nedir?” şeklindeki bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“Ben de etnik köken olarak bir Kürt’üm. Çok mütevazı bir aileden geliyorum. Annem ve babam çiftçiydi, tek kelime Türkçe konuşamazlardı, okuryazar değillerdi çünkü o dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında köyümde okul yoktu. Ben Türkçe’yi 6 yaşında ilkokula başladığımda öğrendim. Türkiye’nin Kürtler’le bir kavgası yok. Esasında Türkiye Kürtler’in varlığıyla daha güçlü, bunda hiçbir şüphe yok ama bizim sorunumuz PKK ile. PKK, ABD’nin, BM’nin ve AB’nin terör listesinde yer alıyor. ABD bizim çok yakın müttefikimiz oldu ve bunu biliyor.”
Son 15 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çok sayıda demokratik adım attıklarını vurgulayan Şimşek, ancak terör örgütü PKK’nın Kürtler’in temel hak ve özgürlüklerini korumak yerine Türkiye’den toprak koparmaya daha fazla ilgi gösterdiğini söyledi.
