Bu şekilde mağlubiyet biraz canımızı acıttı açıkçası. Onlar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı takımı. Atatürk’ün kızları, Filenin Sultanları. Bize olmaz denen şeyleri yaşatan kızlarımız.
İtalya son olimpiyat şampiyonuymuş, 35 maçtır kazanıyor muş falan filan. Geçin bunları. Türkiye dün minik detaylarda boğul masaydı, İtalya’yı sahadan silmişti. Ama olmadı. Birinci ve üçüncü setin final anlarında yapılan basit hatalar, bize pahalıya mal oldu. Muhteşem oynadığımız ikinci ve dördüncü setle Dünya Şampiyonu olabileceğimizi gösterdik, hatta İtalya’yı ezdik. Final setine de iyi başlamıştık, çok kötü kullandığımız servisler ve fark üçe çıktıktan sonraki dağılmış, şaşkın halimiz, topları öldüremeyişimiz, altın madalyayı takmamızı engelledi. Kupayı ucundan tutmuştuk oysa.
Tarih, bu takımı altın harflerle yazacak. Madalyanın rengi gümüş olmuş ne fark eder? Melissa Vargas’ından, 38 yaşında herkese ders veren yaşayan efsane Eda Erdem’e, çok iyi bir turnuva çıkaran İlkin Aydın’dan, Ebrar’a, Cansu’dan Gizem’e bize sınıf atlatan koç Santarelli’den masörüne, malzemecisine kadar tüm takımı ayakta alkışlıyoruz. Yaşattıkları gurur ve heyecan için onlara minnettarız.
Son söz de bu kızları yalnız bırakan, üvey evlat muamelesi yapanlara. Bu takım Avrupa Şampiyonu oldu, tarifeli uçakla getirdiniz. Bu takım Milletler Ligi’ni kazandı, ekonomi sınıfında iki büklüm okyanusları aşırdınız. Umarım en azından bugün onları hak ettikleri şekilde yurda döndürürsünüz. Biz de onları çiçeklerle, bayraklarla, meşalelerle karşılarız. Dünyanın en güzel takımı, bir kez daha teşekkürler. Sizi çok seviyoruz