Diyarbakır’ın Sur ilçesinde teröristlerin hendek kazarak tarihi yapılara zarar vermesiyle ilgili basın açıklaması yaparken tarihi 4 ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015 günü teröristlerle polis arasında çıkan çatışmada hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi ile ilgili yargılamayı yapan 10. Ağır Ceza Mahkemesi davanın 15 Haziran’daki son duruşmasında aldığı ara kararında, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar vermişti. Mahkeme, o tarihte Başbakanlık görevini yürüten Davutoğlu’nun Elçi suikastıyla ilgili ifadesinin alınmasını ve 23 Kasım’daki duruşmada dinlenilmesini kararlaştırmıştı.
YENİ BİR ARA KARARLA ESKİ ARA KARARDAN VAZGEÇİLDİ
Ancak mahkeme heyeti 19 Eylül günü sessiz, sedasız bir ara karar daha oluşturup bir sonraki duruşma gününü beklemeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin Davutoğlu’nun dinlenilmesi yönünde aldığı ara kararından vazgeçti. Mahkemenin bir üye hâkimi ise, Davutoğlu’nun ifadesinin alınması için ilgili birimlere talimat yazılmış olması ve tanıklık kararından vazgeçilmesi için dosyada herhangi bir değişiklik olmadan gerekçesiz vazgeçme yönündeki karara katılmadığına dair muhalefet şerhi yazdırdı. Davaya müdahil olarak katılan Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ile Diyarbakır Barosu avukatları bu durumu günler sonra öğrendi.
“YARGILAMA SKANDALLARLA İLERLİYOR”
Elçi’nin eşi Türkan Elçi ve davanın müdahil avukatları mahkemenin bu keyfi tutumuna karşı tarafsızlık ilkesine gölge düşürdüğü için derhal davadan çekilmeleri yönünde reddi hâkim talebinde bulundu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile Diyarbakır Barosu yönetim kurulu Adliye önünde bir basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Nahit Eren, “Tahir Elçi yargılaması başından beri dünya hukuk literatürüne geçecek türde skandallarla ilerliyor. Kamuoyu baskını ve yoğun çabalar sonucunda açılan bu davanın ilerletilmesi, faillerin tespiti konusunda her türlü engelleme ile karşı karşıyayız. Mahkeme başkanı daha ilk duruşmada Elçi’nin eşi Türkan Elçi’yi duruşma salonundan dışarı atmakla tehdit etti. Yargıtay süreci hedefinden saptırmak için tanıklar üzerinde baskı oluşturup bir takım vaatlerle yalan tanıklığa zorlanmış mahkeme bu tutum karşısında kılını bile kıpırdatmamıştır. Buna ilişkin suç duyurusu taleplerini reddetmiştir. 10. Ağır Ceza Mahkemesi, suikastı aydınlatabilecek tüm talepleri reddetmeyi adeta kendisine bir görev olarak bellemiştir” dedi.
“ARA KARARDAN VAZGEÇMESİ YÜZ KIZARTICI SKANDALDIR”
Mahkemenin suikastın aydınlatılması için çaba göstermediğini belirten Baro Başkanı, “Yargılamadaki gelinen aşamada, yokluğumuzda yapılmaya çalışılan ara kararlar, biz katılan tarafın görüşü alınmadan incelenen savcılık talepleri, yine yokluğumuzda delillerle ilgili tesis edilen ara kararlar, bu mahkemenin suikastı aydınlatmak için değil, bu dosya üzerinden toplumsal belleği karanlıkta bırakmak amacıyla hareket ettiğini açıkça ortaya koymuştur. 10. Ağır Ceza Mahkemesi son olarak 19 Eylül günü biz avukatların haberi bile olmadan ara celsede aldığı karar, bu mahkemenin gerçekleştirdiği skandallar zincirine yeni bir halka eklemiştir. Kararda imzası bulunan yargıçların derhal bu davadan el çekmeleri gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Oy çokluğuyla Davutoğlu’nun dinlenilmesi kararından gerekçesiz vazgeçilmesi yüz kızartıcı skandal niteliğindedir. Her şeyden önce bu kadar önemli bir davada biz katılan vekilleri dışlanarak hüküm tesis edilmesi kabul edilemez. Kararı alan üyelerin tarafsız ve bağımsız olmadıkları ortaya çıkmıştır. Kendilerini görevden el çektirmeye davet ediyoruz, reddi hakim talebinde bulunuyoruz" diye konuştu.
Tahir Elçi davasında reddi hakim talebi: 'Ara karardan vazgeçilmesi skandaldır'
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın son duruşmasında Ahmet Davutoğlu’nun dinlenilmesi yönünde karar alan mahkeme heyeti, duruşma gününü beklemeksizin ara kararla hiçbir gerekçe sunmadan bu kararından vazgeçti. Davanın müdahil avukatları ve Diyarbakır Barosu, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini savunarak reddi hakim talebinde bulundu.