Yeni yılla birlikte yeniden sıcak para girişi hızlandı. Merkez Bankası kurlar düşmesin diye, döviz satın alarak rezerv artırmaya devam ediyor. Yılbaşından bu yana rezervdeki artış 6 milyar doları bulurken, bunun sonucu olarak TL likidite fazlası yeniden 1 trilyon TL’ye doğru gitmeye başladı.

Dün açıklanan Merkez Bankası verilerine göre 3 Ocak’ta brüt rezervler 155.1 milyar dolardan 157.9 milyar dolara, net rezervler ise 63.6 milyar dolardan 67.8 milyar dolara yükseldi. Swap hariç net rezervler 3 milyar dolar artışla 46.7 milyar dolara çıktı.

Açıklanan bu verilerden sonra, bulunduğumuz hafta içerisinde de döviz girişinin hızlanarak devam ettiğini gördük. Öğrendiğimiz 8 Ocak verilerine göre; swap hariç net rezervlerdeki artış yılbaşından bu yana 6 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezervler 8 Ocak’ta 50.8 milyar dolar oldu. Kamunun döviz hesabı çıkarıldığında, Merkez Bankacıların baktığı swap hariç net rezervler ise 32 milyar dolardan 36.8 milyar dolara yükseldi.

Merkez’in yeniden rezervleri artırmaya başlamasıyla, aldığı döviz karşılığı verdiği TL nedeniyle, likidite fazlası artıyor. Dün itibariyle piyasadaki likidite fazlası 871 milyar TL’ye çıkarken, Merkez açık piyasa işlemleriyle bunun 711 milyar TL’sini çekti. Bunun yanında 4.5 milyar dolarlık swap işlemi yaptı.

Merkez likidite fazlalığı nedeniyle, yaptığı swap işlemlerini artırmak zorunda kaldı. Aslında bu swapların da rezervlere eklenmesi gerektiğini kaydeden iktisatçılar, böylece 161 milyar dolar gözüken brüt rezervlerin aslında 165.5 milyar dolar, bunun da brüt rezervlerde rekor rakam olduğunu söylüyorlar.

AŞIRI REZERV MERKEZ’İN ZARARINI ARTIRIYOR

Bir yandan rezervdeki artış memnuniyetle karşılanıyor ama hızlı rezerv artırımı TL likiditesinde sıkıntı yaratıyor. Merkez geçtiğimiz yıl hazirandan sonra yüklü alımlar yapmış, bu da likidite yönetiminde önemli sıkıntılara neden olmuştu. 

Likidite fazlasının çekilmesi operasyonel olarak sıkıntı yaratmanın yanında Merkez Bankası’nın zararını da büyütüyor. Merkez Bankası aldığı döviz karşılığı TL’yi piyasada bıraktığı için, fazla likiditeyi çekmek için piyasadan faizle borç alıyor. Bunun için para bastığı için de, uyguladığı sıkı para politikasının etkisinin azalmasına yol açıyor. Yani rezerv arttıkça, piyasadaki para bollaşıyor, bunu çekmek için faiz ödeyerek zararını büyütüyor.

Bu nedenle 2024 yılında, kesin rakam henüz belli olmamakla birlikte, Merkez Bankası’nın zararı 600 milyar TL’yi aştı. Bu zararın neredeyse tümü de, rezerv almaya başladığı, 2024 yılı haziran ayından sonra oluştu. Merkez zarar ettiği için, Hazine’ye yılsonu temettüsünü veremiyor yani bu zarar aynı zamanda bütçe açığının büyümesine neden oluyor.

Özet olarak; Merkez Bankası piyasanın akışını bıraksa kurların aşağı gelmesi gerekecekken, kurlar düşmesin diye piyasadan döviz alıp rezervleri büyütüyor. Merkez, hem düşmesin hem de sepet bazında artışı ayda yüzde 1 olsun diye dövize müdahale edip, ihracatçıyı korumaya devam ediyor. Görüldüğü gibi, iktidarın kötü yönetimi nedeniyle işler o kadar bozuldu ki; toparlamaya çalıştığınızda bile verdiği zarar devam ediyor.