“CHP’yle iş birliğini savunan” Üçok İYİ Parti’deki görevlerinden alındı

İYİ Parti’de sular durulmuyor. Önce kısa bir hatırlatma:

6 Aralık’ta SÖZCÜ’nün manşetinden okudunuz: “İş birliği olmazsa ülke Tayyibistan olur.” Üçok’un İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nda yaptığı açıklamayı ve hazırladığı haritaları yazdım.

Gündem Üçok’un açıklamaları oldu!

Üçok o haritalar üzerinde dedi ki: “CHP’yle iş birliği olmazsa Cumhur 67 il alır, iş birliği olursa 46 il alır.” Bu manşetin üzerinden İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale bir canlı yayında Üçok’u eleştirdi:

“GİK bizim karargahımız, orası bizim mahrem yerimiz. Orada konuşulanlar orada kalır. Karargahta alınan kararlar dışarıyla paylaşılır mı? Biz bir partiysek oradan çıkan fikrin arkasında dururuz, katılmıyorsan da istifa edersin. ‘Ben GİK’te bu sunumu yapmıştım, ben işbirliği istiyordum’ demek bana göre siyaseten partiyi satmaktır. Çünkü kendi istikbali için ‘Aslında ben iş birliği istiyordum’ deyip bizi ateşe atıyor. Oysa orada partinin bir kararı var. Bu kararı beğenmezsen istifa edersin. Ama orada parti kararı vermişse sen orada yaptığın analizi bir gazeteye taşımazsın. Bu parti menfaatlerini arka plana atmaktır. Buna şiddetli karşıyım.”

O günden bu yana “Üçok’un haritası” halı altına süpürüldü ve tartışma görünürde kapandı. Bu hafta İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, Şeyh Sait’i savunan bir açıklama yaptı ve Akşener’in talimatıyla da Ensarioğlu “kesin ihraç” talebiyle disipline verildi. Salim Ensarioğlu’nun “Şeyh Sait” açıklaması üzerine de Ahmet Zeki Üçok bir sosyal medya paylaşımı yaptı:

“Ben, Cumhuriyet ve devrimlerine destek verenlerin canlarını helal kılan fetvalar yayınlayanları kutsayanlarla aynı partide olmak istemiyorum. Genel Başkanımızın talimatları doğrultusunda cumhuriyet değerlerinin en önemli savunucusu olan partimizden derhal ihraç edilmelidir.”

Şimdi geliyoruz Üçok’un “Hukuk ve Adalet İşleri Komisyon Başkanlığı” görevinden alınma sürecine. Üçok’u aradım ve süreci olduğu gibi anlattı:

Önceki akşam bende kayıtlı olmayan bir numaradan WhatsApp mesajı geldi. ‘Tüzüğün 48 ya da 50’nci maddesine göre görevinizden el çektirildiniz. İmza Meral Akşener.’ Evet... Genel Başkan Meral Akşener imzalı ve görevimden alındığım yazılıydı. Sonrasında Meral Hanım’ı aradım o da doğruladı. Kendisine ‘Böyle bir yazı aldım. Neden?’ diye sorduğumda bana yanıtı şu oldu: ‘Evet talimatı ben verdim. Bir tweet atmışsın. O tweet partide sorun yarattı. Herkes beni aradı.’

Ben de dedim ki: ‘Sizi destekleyen bir paylaşımdı o. Kürşad Bey beni aradı ‘Partiden ayrılacakmışsınız gibi anlaşılıyor. Bunu değiştirir misiniz?’ dedi, ben de ekleme yaptım.’

Meral Hanım şöyle devam etti: ‘Ama değiştirmeden önce bu parti gibi cümleler kurmuşsunuz.’ Ben de arkasından ‘Bir rahatsızlık yaratıyorsam isterseniz partiden ayrılabilirim’ cümlesini kurdum. Sayın Genel Başkan şu cümleleri kurdu: ‘Çalışmalarınızı beğeniyorum. Sizi korumak istiyorum. 31 Mart’a kadar dik durmalıyız. Ben karar alıyorum İstanbul’da başka uygulanıyor. Parti içine çeki düzen vermeliyiz. Sinirlendiyseniz takdir sizin, ayrılabilirsiniz.’ Sonrasında partiden gelen yazıya bir daha bakayım dedim yazı yok ve Whatssap mesajı silinmiş. Numarayı aradım. ‘Neden gönderdiniz, neden sildiniz?’ dedim. Genel Sekreter Ayfer Yılmaz’ı aradım yanıt vermedi. Dün sabah gazeteci Hilal Köylü aradı ve görevden alındığımı duyduğunu söyledi. Sonra Ayfer Hanım aradı: ‘Benim böyle bir yazıdan haberim yok.’ Ben de ‘Ben genel başkan yardımcısıyım usulü böyle olmamalıydı’ diye konuştum. Bir kez daha Ayfer Yılmaz’ı aradım tekrar ve gazetecilerin aradığını söyledim bana ‘Yarım saat, bir saat müsaade verin bana bilgi vereceğim’ dedi.”

İYİ Parti Genel Sekreteri Ayfer Yılmaz dün 13.40 civarı Üçok’u aradı ve görevden alındığını tebliğ etti. Bunun üzerine Ahmet Zeki Üçok’u aradım “Ben şaşkınlık içindeyim” dedi ancak partiden istifa etmeyeceğini söyledi.