Türkiye bir hayaller dünyasında yaşatılmak isteniyor ama hayal ile gerçek birbirine karıştırılınca sonuç her zaman hüsran oluyor!
Her seçim döneminde vaatler “arş-ı âlâya” (gökyüzünün dokuzuncu katına) çıkıyor, her şey tozpembe gösteriliyordu...
Sonrası büyük hayal kırıklığı, acı ve ıstırap!
Seçim öncesi “Rekor düzeyde petrol bulduk”, “Zengin doğalgaz yatakları keşfettik”, “Artık petrol ithalatçısı değil, petrol satan ülke olacağız” gibi uçuk lâflarla halk avutuluyordu...
Son seçimlerde “Milli petrol müjdeleri” açıklanırken, halk inansın diye “sözde yerli ve milli doğalgaz” evlere bir ay bedava, bir yıl da indirimli dağıtılmıştı.
Oysa hâlâ dışarıya milyarlarca dolar petrol ve doğalgaz parası ödüyoruz!
★★★
İktidar “İşler iyi gidiyor” derken bile halk sürekli fakirleşiyor!
Emeklilere ve asgari ücretlilere, onları yoksulluktan kurtaracak ücretleri veremiyoruz ama devletteki akıl almaz savurganlık hız kesmeden devam ediyor!
Bizim ekonomi yönetiminin açıkladığı ‘3 Yıllık Orta Vadeli Program’da yerli petrolün ve yerli doğalgazın yer almaması, vaatlerin büyük oranda hayal ürünü olduğunu bir kez daha gösterdi.
Dışa bağımlı Türkiye’nin petrol ve doğalgaz alımları azalmadığı gibi daha da artıyor.
★★★
Her malın fiyatları tavan yaparken enflasyon rakamları iniyormuş. Öyle açıklıyorlar. Peki, nasıl oluyor bu?
Tabii ki anlamak çok zor değil!
Ekonomiyi en az Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kadar bilen, Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, SÖZCÜ TV’deki bir programda:
“Rakamları çarpıtarak enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar. Ben buna katılmıyorum. Maliye politikalarında sınıfta kaldık!” dedi. Kibar bir insan olduğu için daha fazlasını söylemedi.
Maliye Bakanı Şimşek bir falcı gibi sık sık, enflasyonun ineceği ve tek haneli rakama düşeceği tarihleri açıklıyor. Onun dediği rakamların tutacağına kesinlikle inanıyorum. Aslında enflasyon gerektiği kadar düşmeyecek ama açıklanan rakamlar Şimşek’in dediği gibi olacak!
Elinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi bir kuruluş olursa, enflasyonu kâğıt üzerinde SIFIRA indirmek bile mümkün!
Tabii ki, çarşı-pazardaki fiyatlar dört nala giden yarış atları gibi koşmaya devam ederken, uyduruk rakamlar hiçbir anlam ifade etmez!
Ben ancak “Fiyat artışlarını durdurup, emekli, asgari ücretli, işçi ve memurların gelirlerini artırdığı vakit Mehmet Şimşek’e BAŞARILI” derim.
Halen, Işın Çelebi’nin dediği gibi “Sınıfta kalmış” durumdayız!
3 ayrı karakter: Koyun Kurt ve Çoban Köpeği!
“İnsan eşref-i mahlûktur” değil mi?
Yeryüzündeki yaratıkların en şereflisi demektir bu...
İnsan aslında sırlarla dolu bir canlı türüdür. İnsanların yüzlerini tanıyabilirsiniz ama yüreklerini asla...
Kişi fazla değişmez. 7’sinde ne ise 70’inde de odur.
Bir insanı tam anlamıyla tanımak için eline güç vermelisiniz.
Zayıfken değil, eline güç geçince insanın gerçek karakteri ortaya çıkar!
İnsan zalimse eğer, güç kazanınca zayıfları paspas gibi çiğner, ezer!
Kişinin ne konuştuğuna, ne söylediğine, ne düşündüğüne değil, ne yaptığına bakmalıdır.
Bilim adamları, yeryüzünde (ara tipler hariç) üç temel tip olduğunu belirtiyor:
1) KOYUNLAR (Yani koyun tipli insanlar. Bunlar sürüdür, yalanlara kolay inanır, aynı yerde otlarlar.)
2) KURTLAR (Bunlar akıllı, gaddar ve yırtıcı tiplerdir. Koyun sürülerine saldırıp onların varlığıyla yaşarlar.)
3) ÇOBAN KÖPEKLERİ (Bu grup, koyunları kurtlardan korumaya çalışan insanlardır. Hayatlarını fedakârlığa adamışlardır.)
“Hangi gruba giriyoruz?” diye düşünüp yüzleşmek gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir kör, diğer bir köre yol gösterirse, ikisinin de sonu çukur olur!
