CHP’nin Gebze mitinginde:

“Geçinemiyoruz!”, “Vergi adaleti” çığlıkları yükseldi.

İnsanlarımızın çoğu, bağırları yanık, cepleri boş, yürek paralayıcı bir geçim azabı içinde kıvranıyor!

Evet, 86 milyonluk Türkiye’de, 17 milyon 200 binlik varlıklı tabaka hariç, 68 milyon 800 bin kişi geçinemiyor ya da zar-zor geçinmeye çalışıyor.

Sosyal bir dramdır bu... Hatta “Bir toplum için facia” diyebiliriz.

Mehmet Şimşek bu yoksulluğa aldırış etmeden, aldığı emirler gereği, vergi ve zamları bindirdikçe bindiriyor!

Her geçen gün biraz daha batağa giriyoruz!

Bir de bazı yalaka takımı utanmadan “Uçaklar, yollar, lokantalar, oteller lebalep dolu” diye mutluluk tabloları çiziyor.

Uçakları, yolları, lokantaları dolduranlar 17 milyon 200 binlik varlıklı grubu oluşturan insanlar arasından çıkıyor.

17 milyon nüfus, orta boy bir Avrupa ülkesinin nüfusundan çok daha fazladır. Yunanistan’ın nüfusu 10 milyon, Belçika’nın 11 milyon, Portekiz’in 10 milyon, Macaristan’ın 9 milyon, Avusturya’nın 8 milyondur.

Düşünün... Bu Avrupa ülkelerinin nüfuslarının iki katına yakın varlıklı bir nüfusumuz var. Pahalılıktan da, enflasyondan da etkilenmiyorlar!

Ya geride kalan 68 milyon 800 bin kişi?

“Yandım Allah” diye bağırıyor, geçinemediklerini haykırıyorlar!

★★★

CHP’nin Gebze mitinginde, öğrenciler adına konuşan lise mezunu öğrenci Yusuf Avşar’ın “Okuyacağımız yerde, ne iş bulursak çalışıyoruz. Çünkü geçinemiyoruz. Bir kitabı nasıl alırız diye düşünmek yerine, ne yer, ne içeriz diye aç kalmamayı düşünüyoruz.” demesi, genç kuşağın acıklı halini göstermesi bakımından önemliydi.

Peki, çare ne?

Umutlarımızı Mehmet Şimşek’in insafına bırakıp enflasyonun düşmesini, işsizliğin azalmasını beklemek mi?

Hayır! Bu çare değildir! Elektriğe bile yüzde 38 gibi acımasız bir zammın yapıldığı ortamda enflasyon kesinlikle düşmez.

Dolambaçlı yollardan hesaplar yapılıp “Düştü”, “Düşüyor” diye yemin etseler bile, kimse bu rakamlara inanmaz!

★★★

Tekrar soralım: Çare ne?

Çare “Erken Seçim”dir sevgili okurlar.

Millette sıkacak kemer de kalmadı, sabır da...

Ülkedeki enflasyon azgınlığını, fiyatların çıldırmışlığını ancak “Erken seçim” paklar!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Geçim olmazsa, seçim olur!” sözü gerçekçidir.

Ülkemizin düze çıkması için erken seçimden başka çare yoktur

Memleket işgal altında!

 Bu, değişik bir işgal! “Demografik işgal” diyoruz buna! Yani, denetimsiz, plansız bir göçün doğurduğu sığınmacı nüfusun işgali!

Amerika, İngiltere, Kanada, Avrupa Birliği ülkelerine de göçmen akını var. Ancak, bu ülkelerin hiçbiri kaçak göçe Türkiye gibi kucak açmıyor, yakaladığını kulağından tutup dışarı atıyor!

Üstelik o ülkeler ekonomik yönden Türkiye’ye göre çok daha gelişmiş, çok daha güçlü.

Zengin ülkeler bile sığınmacılara kapılarını kapatırken, ekonomik krizle boğuşan biz, 10 milyondan fazla olduğu belirtilen Suriyeli, Afganistanlı, Iraklı ve Afrika kökenli mültecileri sırtımızda taşıyoruz.

İnsanlarımız enflasyonla, pahalılıkla, geçim derdiyle boğuşurken, nüfusumuzun yüzde 20’si açlık sınırı altında yaşamaya çalışırken, ekonomimize 10 milyon sığınmacının ağır yükünü bindiriyoruz.

Sonra da kalkmış “Konut sorunu var, pahalılık ülkeyi kavuruyor” diye yırtınıyoruz.

Plansız-programsız gelen 10 milyon sığınmacı sokakta yatmadığına göre bunun, ülkedeki konut sorununun büyümesine, ev kiralarında ciddi artışlara sebep olması kaçınılmaz sonuçtur.

Türkiye ekonomisi, 10 milyon göçmeni kaldıramaz!

Büyük bir ulusal güvenlik sorunuyla karşı karşıya olan Türkiye artık akılcı düşünmek ve sığınmacıların değil, ulusumuzun çıkarlarını korumak zorundadır!    

GÜNÜN SÖZÜ

Vakti gelen fikir, toptan-tüfekten çok daha güçlüdür!