Kendilerine çok cömertler; mal, mülk, aniden zenginleşme, lüks otomobil, han, hamam, dolap değirmen hep onlara fakat emeğiyle geçinen, maaşları ve sınırlı geliriyle gün dolduranlar, eksiye düştüler.
Milyonlar yoksullaştı.
★★★
Yaratıcı yıkım yola çıktı. Eskiyi yok ederek yeniyi kurmanın düşüncesi halkın çoğunluğunda öne geçti.
Değiştirme gücü.
Sabır etme gücü.
Dayanma gücü.
Geriliyor, geriliyor.
Koptu, kopacak.
★★★
İşte tablo!
Cumhurbaşkanı maaşı:
238.000 TL.
Merkez Bankası Bşk.:
604.000 TL.
MB başkan yardımcısı:
506.000 TL.
SGK başkanı maaşı:
140.000 TL.
Bakan maaşı:
192.422 TL.
Milletvekili maaşı:
188.816 TL.
Bakan Yardımcısı:
188.971 TL.
Emekli başbakan:
141.000 TL.
Emekli Meclis başkanı:
141.397 TL.
E.Cumhurbaşkanı Yrd:
129.031 TL.
Emekli bakan maaşı:
129.031 TL.
Emekli milletvekili:
129.031 TL.
★★★
Bunlar, kendi yanlış ve çok bilgisizce kötü yönetimleri sonunda yarattıkları yakıcı yüksek enflasyon ortamından etkilenmiyorlar. Kendilerinin ve yakınları ile hısım akrabalarının “satın alma güçleri” düşmedi. Yüksek maaş, yüksek huzur hakkı, birkaç kamu kurumundan iki- üç- dört maaş alan oligarşi mensubu durumundalar ve “mutlu azınlık” oldular. Garantili köprü, yol, hastane türü ihalelerden de; “kurulan vakıflar, gıda bankacılığı ve diğer yol ve yöntemlerle” mutlaka pay alıyorlardır. Aksi halde kısa zamanda bu kadar kolayca hızlı mutlu azınlık olabilmeyi izah edemeyiz.
★★★
Pay almasalardı.
Şu tablo olmazdı.
TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 44.38 oldu fakat Kalyon, Kolin, Cengiz ve Limak şirketlerinin YİD modeli ile yapıp işlettiği Kuzey Marmara Otoyol geçiş ücretlerine yüzde 65 zam yapıldı. Enflasyonun üzerinde zammın yanı sıra garanti araç geçiş sayısı da 136.000.000 artırılarak 344.000.000’a uçuruldu. Bu Tayyip dönemi zengini müteahhit iş adamlarına niçin enflasyonun üstünde artış veriyorlar?
Mutlaka pay alıyorlar.
★★★
Oysa aynı cömertliğin milyonda birini işçiler, memurlar, emekliler, işsizler, küçük esnaf ile az topraklı çiftçiler için göstermediler. Kendi yarattıkları ekonomik ve siyasi krizden çıkışın yükünü yoksullaşan milyonlara yüklediler.
İşte tablo!
Yıllık enflasyon:
Yüzde 44.38 oldu.
Asgari ücret:
Yüzde 30 artırıldı.
Memura maaşı:
Yüzde 11.54.
Memur emeklisi:
Yüzde 11.54 artış.
İşçi emeklisi:
Yüzde 15.75.
Asgari ücretli maaşı:
22.104 TL oldu.
Memur (15/1) maaşı:
40.375 TL.
Öğretmen maaşı:
52.935 TL.
Hemşire maaşı:
53.465 TL.
Teknisyen maaşı:
47.234 TL.
Memur emeklisi maaşı:
19.617 TL.
İşçi emeklisi maaşı:
14.469 TL.
★★★
2002 yılında memur sayısı 3.000.000 civarındaydı. İnsanın yapabildiği memur işlerinin çoğunu daha eksiksiz, yanlışsız kotarabilen “robotun alet kullanma beceresinde teknolojik sıçramanın yaşandığı” bu çağda Türkiye’de memur sayısı 5.000.000’un (5 milyon) üzerine çıkarıldı.
Mülakatla.
Çoğu torpilli.
Öncelikle partili.
★★★
Memur sayısında çok büyük artış yapıp büyük bir kitleyi “devletten geçinmeli ve iktidar partisi başkanı Cumhurbaşkanı’na minnet borçlu” olmaya şartlandırdılar. Fakat sonunda memurlar da enflasyon altında yoksullaşınca yaratıcı yıkım yolunu seçerek iktidarı değiştirmeye soyundular, sokağa dökülür oldular.
★★★
Halkın yüzde 60’ı açlık sınırının altında yaşıyor. Yaklaşık 25 milyon insan, 22.104 TL olan asgari ücret ve 14.469 TL olan en düşük emekli maaşı geliriyle geçinmek zorunda bırakıldı. 10 milyon insan da 23.256 TL’ye gelip dayanmış olan açılık sınırına yakın bir gelirle geçinmekle boğuşuyor.
★★★
İŞKUR’un Aralık 2024 bültenine göre 2024 yılının 11 ayında işsizlik ödeneği almak için kuruma 1.492.999 yeni işsiz (1.5 milyon işçi işten atıldı) başvurdu. Bunlardan sadece 720 binine 2025 yılı için uygun görülen ayda 10.000 TL ile 20.000 TL arasında işsizlik ödeneği bağlandı.
★★★
Anlayamıyorlar.
Kendilerine ve garantili ihalelerle zenginleştirdiklerine çok cömertler. 23 yıl önce iktidara ilk geldiklerinde Murat 124 ile Renault SV kullanıyorlardı. Şimdi etrafınıza bakın, göreceksiniz; Mercedes, Volvo, Porsche’den aşağısını kendilerine yakıştıramıyorlar. Tayyip dönemi zenginlerinin devletten aldıkları garantili ihalelere yüzde 65 zam fakat işçiye yüzde 30, memura yüzde 11.54 artış yapıldı.
Yaratıcı yıkım yola çıktı.
★★★
Bu yüzden aniden “Kürt sorunu ve Apo tantanası” gündeme sokuldu. Büyük kentlerde ve tüm büyük ilçelerde iki seçimdir tabanda birleşmiş Türk vatandaşları ile Kürt vatandaşlarının birlikteliğini bozmak için Kürt vatandaşları “Apo ile aldatmak” peşine düştüler.