“Uğur Bey,

‘Yenidoğan Çetesi’nin mağdur ettiği annelerden biriyim.
İkiz hamileliğimi öğrendiğim günden itibaren gebeliğim Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde kadın doğum doktoru olan Ali Sunay tarafından takip edildi. Gebeliğimin 17. haftasına kadar her şey normal ilerliyordu. Fakat 17. haftasında muayeneye gittiğimde, doktorum Ali Sunay bebeklerimin birinde, yani Karan’da Hidrosefali ve Spina Bifida hastalığı bulunduğunu söyledi ve beni Medilife Hastanesi’ne ait yan binada bulunan Perinatoloji (Yüksek riskli gebeliklerle ilgili bilim dalı) doktoruna yönlendirdi. Perinatoloji doktoru bebeğimin hastalığını gördü ve teşhis koydu. (Orada bana sunulan evraklarla raporları, savcılık başvuruma ekledim, görebilirsiniz.)

★★★

Kadın doğum doktoruma her muayeneye gidişimde bebeğimin hastalığının daha da ilerlediğini belirtti. Bundan sonraki sürecin nasıl olacağını sorduğumda, ‘Doğumdan sonra bebeğimin beyin ve omurilik ameliyatı edileceğini, aksi takdirde yaşama ihtimalinin olmadığını, maksimum üç gün yaşayacağını’ söyledi.

Doğumdan sonra bana bebeğimi göstermeyeceğini, zira psikolojimin olumsuz etkileneceğini söyledi. Ben bebeğimi yine de görmek istediğimi belirttim, ama kabul etmedi.

Gebeliğimin 36. haftasında ağırlaştığım ve ağrı çektiğim için 16 Nisan 2023 günü Ali Sunay’a yine gittim. Muayene ettikten sonra beni 1 saat sonra sezaryen ameliyatına alacağını söyledi. Doğum ameliyatım için gerekli evrakları imzaladım ve yarım saat sonra ameliyathaneye aldılar.

★★★

 17 Nisan 2023 günü saat 00:30’da doğumum gerçekleşti. Doğumdan sonra bebeklerimden biri olan Yankı’yı doğum esnasında gördüm. Dikişlerim atılırken birkaç dakika sonra bebeklerimin ikisini de yanıma getirdiler. Onları 1 dakika gördüm ve daha sonrasında yoğun bakım ünitesine çıkardılar. Ameliyatım bittikten sonra odaya yerleştirildim. Yatış sürem iki gündü. İki günün sonunda taburcu edildim. Bebeklerimi görmeye gittiğimde herhangi bir doktor ile karşılaşmadım. Sadece oradaki hemşireler benimle konuştu. Bebeklerimin durumunu öğrenmek istediğimde ‘normal’ dendi. Hemşireye Karan’ın ne zaman ameliyat edileceğini sorduğumda, ‘Bu hafta doktorun olmadığını, önümüzdeki pazartesi doktorun geleceğini ve o gün ameliyat edileceğini’ söyledi. Pazartesiye tam 7 gün vardı.

Başka hastaneye götürmek istediğimde bunun mümkün olmadığını söylediler. O an mecbur doktorlara güvendim. O hafta içinde bebeklerimi görmeye gittiğim zamanlarda bebeklerimin durumunun nasıl olduğunu sorduğumda bana hep ‘İyiye gidiyor’ dendi.

★★★

23 Nisan 2023 Pazar günü öğleden sonra Medilife Hastanesi’nden arayıp, bebeğimin fenalaştığından ama düzelttiklerinden bahsettiler. ‘Bebegimi görmeye gelebilir miyim?’ dediğimde ‘Akşam gelebilirsiniz’ dediler. Akşam bebeklerimi görmeye gittiğimde gün içinde fenalaşan yavrumun o anki durumunun nasıl olduğunu sorduğumda bana ‘Gayet iyi’ denilerek ameliyatı beklediklerini söylediler. Bebeğimi gördüğümde ilk defa gözlerini açmıştı ve gözlerinde yaş vardı.

Ağlayarak hastaneden çıkıp eve gittim. Eve adımımı atmıştım ki, Medilife Hastanesi’nden tekrar arandım. ‘Bebeğimi kaybettiğimi ve beni hastaneye beklediklerini’ söylediler.

★★★

Ağlayarak hastaneye gittiğimde hâlâ durumu kabullenememiştim. Yenidoğan yoğun bakım ünitesine çıkıp kapının önünde beklerken içerden hemşire geldi ve ‘Başınız sağ olsun’ dedi. O an kriz geçirdim bebeğimi görüp göremeyeceğimi sordum. Bana ancak morgda görebileceğimi söylediler.

Ben de bunların hepsini prosedür gereği zannettim. O anki acımla hiçbir şeyi sorgulayamadım.

Sabah defnedileceğini söyleyip bizi eve gönderdiler.

24 Nisan 2023 günü bebeğimi morgda gördüm.

Acilde beklerken ölüm belgesini imzalattılar.

O an acım olduğu için ölüm belgesini inceleyemedim.

Sonrasında bebeğimi bana teslim ettiler.

İstanbul-Çatalca, Çakıl Köyü mezarlığına defnettik. Diğer bebeğim Yankı hala kuvözdeydi. Toplam 20 gün kuvözde kaldı.

★★★

‘Yenidoğan Çetesi’ olayı patlak verince bebeğimi kaybettiğim hastanenin bu iddianamede yer aldığını gördüm. Sonrasında bebeğimin ölüm belgesine baktığımda soruşturmada adı geçen Ahmet Atilla Yılmaz’ın ölüm belgesinde ıslak imzasının olduğunu gördüm.

Böylece bebeğimin 7 gün süreyle ameliyat edilmeyip neden bekletildiğini anlamış oldum. Bebeğim Karan, ihmalin kurbanı oldu. Bebeğimi Medilife Hastanesi doktorları ameliyat etmeyip ölüme terk ettiler.

Bu hastalığa sahip olup da hayatına devam eden yüzlerce bebek var.

Karan da ameliyat edilseydi hayatta kalabilirdi. Bunu yapmadılar.

Diğer bebeğim Yankı’nın ise 20 günün sonunda kuvözden çıkışı verildi. Hastane çıkış birimine gittiğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bir cihaz kullanıldığını, bunun ücretli olduğunu ve sadece nakit ödeme aldıklarını söylediler. İkiz doğum yaptığım için bebek başına ödeme alacaklarını, ancak fatura veremediklerini belirttiler. Bebeğimi oradan çıkarabilmek için ödemeyi yaptım. Yaptığım tutarı hatırlamıyorum. Neden fatura verilmediğini sorduğumda farklı bir kuruma ödeme yaptıklarını, bu yüzden nakit aldıklarını ve aynı nedenle fatura kesmediklerini söylediler.

★★★

20 Ekim 2024 tarihinde eşim, epikriz raporu için Medilife Hastanesi’ne gitti. Ancak kendisine raporu verebilecek bir yetkilinin olmadığını ve veremeyeceklerini söylediler. Bu yüzden elimde bir epikriz raporu yok.

Medilife Hastanesi ile bebeğimi ameliyat etmeyen doktordan ve yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki bebeklerimle ilgilenen hemşirelerden ve aynı zamanda ölüm belgesinde imzası bulunan Başhekim Ahmet Atilla Yılmaz’dan şikayetçiyim.

Gereğinin yapılmasını arz ederim...”

★★★

Adı soyadı bende saklı olan “Yenidoğan Çetesi” mağduru annenin savcılığa verdiği şikayet dilekçesini okudunuz.

Yorum yapmıyor ve acılı anne ile eşine sabırlar ve baş sağlığı diliyorum.

Karan “melek” cennette rahat uyusun...