Alışılmışın çok çok uzağında bir formasyonla Elfsborg karşısına çıkan Galatasaray hücum aktörlerinin neredeyse tamamını kullandığı bir 11’le karşımızdaydı. Okan Buruk’un RFS deplasmanındaki hüsrandan sonra iç sahada ezici bir güçle gövde gösterisi yapmak istemesi gayet doğaldı.
Beşiktaş derbisi öncesi bunu düşünmek ne kadar riskli de olsa Galatasaray ilk yarı bu tercihten istediğini almış gibiydi. 3’lü defansın önünde yay gibi esneyen kalabalık bir orta saha ve önlerinde Icardi-Osimhen tandemi…Oynaması hem en kolay hem de en zor formasyon olarak çıktı karşımıza. Dizilişin birinci zorluğu herkesin hareketli oyun zorunluluğuna tam olarak uymasıdır. Yoksa bu stil çalışmaz ve sıkıntıyı sana çıkarırlar.
Galatasaray bunu ilk yarı çok iyi çalıştırdı. Icardi’nin geriye gelip kurguya katılması, Yunus-Barış kanatlarının ekstra merkeze doğru attığı koşular ve Sara-Mertens gibi 2 kaliteli ayaktan çıkan şiirsel paslar ilk 45’te 3-0’a razı etti Elfsborg’u. Büyük sıkıntı çıkartan taraf olan Galatasaray, 2.01’in üzerine çıkan gol beklentisiyle, sağlı sollu bir deste orta ve 3 golle ilk yarıdan mesaiyi bitirmiş gibiydi. İkinci yarı Elsborg bu standart oyun yapısının işe yaramayacağını anlayıp akılcı bir oyuna döndü. O akılcı oyun ön alan baskısıydı.
Oyunu geriden pasla kuran Galatasaray’ın yarı sahasına kalabalık baskılar yapan Elfsborg sarı kırmızılıların hakimiyetini tamamen yıktı. Elfsborg’un nefes aldırmayan baskısı Cimbom’un oyun şablonunu da bozdu. Başlangıç 3’lüsü Barış’ın mecburi desteğiyle 4’lüye döndü. Sara ve Torreira da yüzünü savunmaya dönünce ikinci alan bağlantısı tamamen koptu.
İkinci topları da almaya başlayan rakip 52 ve 65’te bulduğu gollerle koptu sanılan maça ortak oldu. Rakibi önde hataya zorlayan Elfsborg bir anda tüm stadı stres bulutu altına aldı. 80’e kadar beraberliği bulamaması Galatasaray için dünün şans faktörlerinden biriydi. 3-0’dan 3-3’e gelmesi ağır bir tramva yaşatırdı.
Neyse ki Yunus var… Yerini seven çiçekler gibi açtı bu sezon. Osimhen’i gölgede bırakacak bir yetenek gelişimi. 83’te attığı gol kendine olan inancın meyvesiydi. İnat etti o golü atmak için. Başlattı ve bitirdi. Stres bulutunu aldı takımın üzerinden.
Beşiktaş'a karşı çok daha zor bir maç oynayacak Galatasaray. Bu yüzden erken rehavetin üzerine gitmesi gerekiyor. Okan Buruk'un şu basit gol yeme işine acilen çözüm bulması gerek. Galatasaray hangi düzende oynarsa oynasın çok kolay gol yemeye müsait bir takım haline geldi. Avrupa'da ve ligde kadronun en büyük zaafı bana göre bu.