Ben bu tabiri birkaç ay önce, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için kullanmıştım.
Gazeteci arkadaşım Timuçin Mert, bu ifadeyi beğenmiş olacak ki, ertesi gün alıntı yaparak Yeniçağ’ın Medya Polemik sütununda yayınlamıştı.
MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener, Anadolu’yu karış karış geziyor.
Her yerde ilgi büyük...
Kurultay toplanırsa Devlet Bahçeli’nin nakavt olacağı kesin gibi görünüyor.
Bahçeli de bunu bildiği için kurultaydan öcü gibi kaçıyor!
* * *
Meral Akşener, Anadolu gezisinde:
“Ülkücüler karar verirse Abbas yolcu!” dedi.
Abbas kim?
Meral Akşener belki “Bahçeli’ye ayıp olur” diye düşündüğü için hemen düzeltti:
“Yolcudur Abbas derken AKP iktidarını kastediyorum.”
Buna itirazımız yok tabii ama, nasıl olacak bu?
Devlet Bahçeli “yolcu” olmadan, AKP nasıl “yolcu” olur ki?
Tam tersine, AKP’nin yolu açılır, tüm badireleri atlatır!
Gerçek şu ki, önce Bahçeli’nin “Abbas” olması gerekiyor.
* * *
“Yolcudur Abbas” sokağın oluşturduğu argomuzun seçkin deyimlerinden biridir ve “gitme gerekliliğini” belirtmek amacıyla kullanılır.
Ben bu sözü duyunca hep Cahit Sıtkı Tarancı’nın şu dizelerini hatırlarım:
“Haydi Abbas, vakit tamam,
Akşam diyordun, işte oldu akşam,
Kur bakalım çilingir soframızı,
Dinsin artık bu kalp ağrısı”
* * *
Gittiği her ilde MHP’lileri coşturan Meral Akşener, AKP’ye “Yolcudur Abbas” derken, 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk iddialarını da hatırlatıyor:
“Aylık 20 bin dolar kirası olan rezidansın yatak odasındaki kasalarda para sayma makinesi ile para sayan bakan çocukları” diyor ve onlarla Güneydoğu’da şehit olan asker ve polislerimizi mukayese ediyor. Kayahan’ın şarkısındaki gibi:
“Birilerine sevdanın yolları, diğerlerine kurşunlar!”
Devlet Bahçeli, MHP’yi ve Türkiye’yi seviyorsa, bir yiğitlik yapıp derhal kurultayı toplamalı!
MHP’nin, yeni başkanını seçeceği kurultay, Türkiye’nin kaderini değiştirebilir.
Ak mı, kara mı?
Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk iddialarının kilit ismi Reza Zarrab’ın yargılanması bugün New York’ta başlıyor.
Reza’nın;
- ABD’yi dolandırmak,
- Kara para aklamak,
- İran için konulan ambargoyu delmek,
- Bankacılık sahtekârlığı yapmak, suçlarından 75 yıl hapsi isteniyor.
Benzeri bir operasyon 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde Türkiye’de yapılmış, AKP iktidarı “Bu darbe teşebbüsü, hükümetimizi yıkmak için yapıldı. Bu paralelcilerin işidir” diyerek savcıları görevden alıp rüşvet ve yolsuzluk iddialarının üzerini kapatmıştı.
* * *
Kısa bir süre önce ABD’nin iki Ankara eski Büyükelçisi, Washington Post Gazetesi’ne ortak bir makale yazarak ülkemizin yöneticileri hakkındaki olumsuz düşüncelerini söylemişlerdi zaten...
New York’ta bugün başlayacak olan dava Türkiye için büyük önem taşıyor.
İddia edildiği gibi Reza Zarrab, 75 yıllık cezadan kurtulmak için savcıyla anlaşıp bülbül gibi öterse, Türkiye’de birilerinin başı fena halde ağrıyacak demektir.
Gelen son haberler kefaletle tahliye talebini geri alan
Zarrab’ın New York Savcısı Preet Bharara ile anlaştığı
yolunda...
Bu defa savcı ve hakimi görevden alma şansları da yok!
* * *
Türkiye’de organize suç şebekeleri üzerine bir kitap yazan ABD’li yazar Ryan Gingeras, dava hakkında:
“Reza Zarrab’ın yargılanması, Ankara ile Washington’un arasındaki gerginliği tırmandıracak. Dava sonuçları, Türkiye’de bazı önemli siyasileri zor durumda bırakabilir.” diyor. Önümüzdeki günlerde ilginç olaylara tanık olacağız!
TEBESSÜM
“Oyunu bizim partiye ver!”
Adam yolda giderken düşmüş. Arkadan gelen yardıma koşmuş, kaldırıp “Geçmiş olsun” demiş. Düşen adam ona teşekkür etmiş:
“Sizin bu iyiliğinize, bu
yardımınıza nasıl karşılık
verebilirim?”
Meğer yardıma koşan adam bir politikacıymış...
“İlerideki seçimlerde oyunuzu bizim partiye vererek”
demiş.
Düşen adam birden bozulmuş, kaşlarını çatarak:
“Beyefendi” demiş “Yanılıyorsunuz. Ben düşünce kıçımı yere vurdum, başımı değil!”
Günün Sözü
Suçlular mırıldanır, masumlar bağırır!
