-Yaşam ortamı zaman Tanrı kucağıdır.-

Doğumdan ölüme geçen süre canlıların yaşam ortamıdır. İnsanların varlıklarını sürdürdükleri dünyada sağlık ve mutlulukları kendi çabalarının ve ortam koşullarının kazanımıdır. Bu konuda yaşamın anlamına ve amacına uygun özen gösterildiğini savunmak güçtür. Gününü gün etme çabası insanların en zayıf olduğu sorunlardan biridir. Değer bilmezlik çok kimsenin boşluğu, yoksunluğudur. Olanakları iyi kullanmak bir başarı, bir ustalıktır. Canlılar herkesten çok kendilerine zarar verirler. Zaman yaşam kuşağı, yaşam bağıdır. Tanrı kucağıdır. Değerine yaraşır olmak canlıların kendi yaşamları için büyük kazanımdır. Ne var ki kötüye kullanılan, anlam ve açılımına uygun yaşanmayan değerlerin başında zaman gelmektedir.

Özellikle öğrenim ve çalışma yıllarında, ilgili aşamalarda zamana yaraşır olduğu özeni göstermediğimiz bir yaşam gerçeğidir. “İş işten geçtikten sonra...” sözü içtenlikli bir pişmanlık açıklamasıdır. Birbirimize karşı davranışlarımızdaki gecikmeler, savsaklamalar ve yanlışlıklar zaman yitiminden başka değerbilmezliktir. Zamanı iyi kullanmak bir başarı, bir ustalık olmaktan öte kendi varlığına ve yaşam düzenine bir özendir. Ne var ki insanlar yaşam düzenlerinde toplumsal yarardan çok kendi yararlarını ve kazanımlarını öne almakta, topluma, çevreye katkıya gereken önemi vermektedir.

Kimileri “Neyi iyi kullanıyoruz ki zamanı iyi kullanmadığımızdan söz ediyorsunuz?” diyebilir. Bencillik, çıkarcılık kişisel küçüklüklerin başında gelmektedir. Birbirimize karşı davranışlarımızda, toplumsal yarar anlayışımızda bir yeterlik, bir doyuruculuk olmadığı açıktır. Kimi duygusal, kimi çıkarcı, kimi siyasal zayıflıklar ilişkilerin kara bulutudur. Ne var ki kişisel ve toplumsal yaşamımızda zamanın değeri yeterince bilinmemektedir. Yaşamın, varlığın anlamı zamanın değerini bilmekle doğrulanır. Zamanı iyi kullanmamak kendini yitirmekle birdir. Yaşamın kaynağı ve kucağı olan zaman en büyük kazanım ve değerdir.