Ekonomik verilerde ve işsizlik görünümünde adeta yaprak dökümü desek yeri var. Ne yazık ki bu yılın ilk çeyreğinde Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 265’i zarar etti.
Bu durum beraberinde güçlü bir işsizlik dalgasına neden olur mu diye konuşulurken dün o istenmeyen açıklama geldi ve daralan satışlar ile teknolojik gelişmeler bahane edilerek binlerce çalışanın işine son verileceği açıklandı.
Başta beyaz eşya tarafı olmak üzere, imalat sektöründe önüne geçilemeyen ham madde fiyatlarındaki yükselme hem üretimi hem de işsizliği adeta tehdit etmekte. Vestel’in 2000 emekçiyi işten çıkaracağı haberi herkesi üzdü.
Konkordato tarafında sıkı para politikasının getirdiği olumsuz sonuçların görece daha küçük firmalar üzerinde ne kadar büyük baskı ve risk yarattığını son iki yıldır hep birlikte takip etmekteyiz. Yüksek faizlerle oluşturulan finansal yeniden yapılandırmalar günün sonunda daha büyük borçların ödenmesine neden olmakta… Acil olarak ucuz para, fiyatı yükselmeyen hammadde ve gerçekten düşen enflasyon verileri hep birlikte yakalanmak zorunda.
Borcun borçla ödenmesi mümkün olmadığı gibi varlık satışları yolu ile elde edilen gelirlerden uzun soluklu üretimin desteklenmesi de mümkün değil. Bu doğrultuda tüm sektörlerde üretim bantlarının yeniden güçlü bir şekilde çalışması ve fiyat istikrarının sağlanması ile en azından mevcut istihdam sayılarının korunması önemli.
Alınacak Önlemlerin Başında Hukuki Güvence Şart
Sıcak paraya olan ihtiyacın karşılanması, yabancı sermayenin yönünü tekrar ve güçlü bir şekilde ülkemize çevirmesi şart. Bu yönde yabancının ilgisini çekecek bir dizi hukuki önlem ve finansal piyasalarda güven uyandırıcı adımların büyük bir kararlılıkla atılmaması halinde yarın çok geç olabilir.