
Mustafa Kemal BÜYÜKKAYA / sozcu.com.tr twitter: @mkbuyukkaya
Bir dönem Bugün gazetesinde köşe yazan şu anda Karakutu yayınlarında yazar olarak görev yapan Rasih Yılmaz, şahsi twitter hesabından skandal bir fotoğraf paylaştı. Yılmaz'ın paylaştığı fotoğrafı gören AKP'li Tayyar da anında retweet etti.
Fotoğrafta hedef olarak gösterilen isim, Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Turgut Dibek'di.
Kişileri hedef göstermekte ustalaşan Akit gazetesi tarafından ortaya atılan çirkin iddiaya göre Dibek, "Allah'ın varlığı kesinlik içermezken ders kitaplarında varmış gibi okutulması uygun mu?" şeklinde sözler sarf etmişti.
Bu fotoğrafı internette gören Rasih Yılmaz, twitter hesabından fotoğrafı paylaşarak altına şunu yazdı: "Yorumsuz... CHP'li vekil Turgut Dibek demiş ki; "Varlığı şüpheli Allah derslerde varmış gibi okutuluyor."
Bu iddianın Rasih Yılmaz ve Şamil Tayyar tarafından twitter'da paylaşılmasının ardından şahsi twitter hesabından bir açıklama yapan Dibek, "@rasihyilmaz Böyle bir ifadem olmamıştır. Bu akit gazetesinin çarpıtmasıdır. böyle bir şey demem nasıl düşünülebilir." ifadesini kullandı.
Dibek'in iddiayı yalanlamasının ardından Yılmaz bu kez de başka bir haber paylaşarak iddiasını sürdürdü.
Rasih Yılmaz ve Şamil Tayyar ikilisi daha önce de sanatçı Mehmet Ali Alabora gibi isimleri karalamak için çeşitli paylaşımlarda bulunmuştu.
TEKRAR TEKRAR SALDIRI
Olayın yeniden gündeme gelmesi oldukça ilginç. Bu konu 2009 yılında yaşanmıştı. Dibek, o dönem basında gündeme gülen soru için soru önergesi vermişti. Şu anda yeniymiş gibi sunulan haber aslında 2009 yılına ait. Dibek, o günlerde de konu ile ilgili olarak açıklama yapmıştı.
ART NİYETLİ KİM?
Sıkı bir Fethullah Gülen savunucusu olan Rasih Yılmaz, Gülen ile ilgili ortaya atılan iddialar karşısında şu satırları yazmıştı:
"Fethullah Gülen Hocaefendi’nin (bütün içerisinde ki) konuşma tutarlılığını bozup, “el etek öpülür” bölümünü cımbızlayıp ortalığı ateşe verenler için tek söylenecek bir şey vardır; art niyet!
Artık bir gerçek var ki fitne ateşi karşısında körükçülüğü vazife edinenler, kimlerin eliyle kimlerin eteğini giyiyor yavaş yavaş görmeye başladık. Ve maalesef, “finduk kadar beyunları da yok!”
Aynı Rasih Yılmaz bugün, CHP'li Turgut Dibek'in resmi belgelerdeki cümlelerini cımbızlama ihtiyacı dahi duymadan tamamen çarpıtarak sosyal medyada yayıyor.
İŞTE YILMAZ'IN PAYLAŞTIĞI, TAYYAR'IN RETWEET ETTİĞİ O FOTOĞRAF

DİBEK'TEN AÇIKLAMA
Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, twitter'da yeniden dolaşmaya başlayan fotoğraf ve iddialar üzerine sozcu.com.tr'nin sorularını yanıtladı. "Bu iddiaların yeniden gündeme getirilmesinin altında yatan amacı tam olarak bilemiyorum. Bu iddialar asılsız olduğu gibi, olay 2009 yılında gündeme gelmiştir. O dönem gazete ve internet sitelerinde belirtilen sorunun gündeme gelmesinin ardından bir soru önergesi verdim. Verdiğim önergede de sorduğum sorular nettir. Bir takım gazete, gazeteci ve siyasilerin olayı çarpıtarak ve zaman zaman bu soru önergesini yeniden gündeme getirerek karalama kampanyası yapmaya çalışıyorlar. O gün ne söylediysem bugün de aynısını söylüyorum. Benim asla öyle bir ifadem olmamıştır. Söylediklerim TBMM'deki belgelerde mevcuttur" diyen Dibek, zaman zaman bu asılsız iddialar nedeniyle hakarete uğradığını ve bu nedenle hukiki yollara başvurduğunu da ifade etti.
Dibek, sozcu.com.tr'ye yaptığı açıklamanın ardından bir de yazılı açıklama yaptı:
"3 Mayıs 2009 Pazar günü ülke genelinde yapılan Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavında sorulan evrenin varoluşu ile ilgili bir soru kamuoyunda ve ulusal basında tartışma konusu olmuştur. Bu nedenle sorunun soruluş şekli esas alınarak Milli Eğitim Bakanlığı’na vermiş olduğum yazılı soru önergesi ilk olarak 6 Mayıs 2009 tarihinde Vakit Gazetesinde çarptırılmıştır. Gazetenin yorumu sanki benim kişisel görüşümmüş gibi sunulmuştur. Bu tarihten günümüze kadar, zaman zaman bu asılsız yayın çeşitli basın ve sosyal medyada tekrar tekrar paylaşılmaktadır.
Belirttiğim üzere yalnızca kamuoyunda ve basında tartışılan ve öğrencilerin mağduriyetinin oluşabileceği düşünülerek tümüyle kişisel düşünce ve görüşüm dışında sınavda sorulan bir sorunun soruluş şekli esas alınarak verdiğim önergenin çarpıtılması ve gazetenin yorumu kişisel görüşümmüş gibi sunulması yasalara karşısında suç oluşturmaktadır. Bu nedenlerle bu konuyla ilgili yapılacak paylaşımlar için yasal yollara başvuracağımı belirtirim."
OLAY NEYDİ?
Dibek, Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavında "evrenin var oluşuyla ilgili” sorulan bir soruyla ilgili verdiği önergede soru tarzını eleştirmişti.
Dibek, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, 3 Mayıs'ta yapılan Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı'nda, sosyal bilgiler testinde yer alan evrenin var oluşuyla ilgili bir sorunun, tartışmalara sebep olduğunu iddia ederek rahatsızlığını dile getirdi. Dibek, "Evrendeki düzen hiçbir şeyin rastlantı sonucu ortaya çıkmadığını göstermektedir. Evrendeki varlıkların kendi kendilerini var etme güçleri yoktur. Bu bilgilerin her ikisini iyi değerlendiren kimse aşağıdakilerden hangisine ulaşır?” şeklindeki sorunun doğru cevabının "Evren bir yaratıcı tarafından planlı bir biçimde yaratılmıştır” olarak verildiğini kaydetti.
Dibek, önergesinde şu garip soruları yöneltti:
"1- Demokratik ve laik eğitim sistemimiz içerisinde evrenin var oluşuyla ilgili bilim adamlarınca ortaya atılmış değişik teoriler de ders kitaplarında öğrencilerimize okutulurken, kesinlik ve dayatma içeren böyle bir sorunun hazırlanmasını doğru buluyor musunuz?
2- Evrenin var oluşuyla ilgili başka bir teoriyi dikkate alan öğrencilerin diğer şıkları doğru olarak işaretlemeleri karşısında, bu öğrencilerin mağduriyetleri nasıl önlenecek?
3- Bu sorunun değerlendirme dışı tutulmasını düşünüyor musunuz?"