Foto: Reuters


Recep Genel / SÖZCÜ

FED’in ekim ayında faiz artırımına gitme olasılığı masadan kalktı. Küresel piyasalardaki dalgalanma ve bozulan ABD verileri aralık ayında faiz artırma ihtimalini de büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Ancak, eylül ayında yapılan FED toplantısından bu yana FED başkalarının yaptığı açıklamalar yatırımcıların kafasını karıştırmaya devam ediyor.

ABD Merkez Bankası FED’in Açık Piyasa Komitesi 27-28 Ekim tarihinde toplanacak. FED Başkanı Janet Yellen’ın bu toplantıdan sonra sürpriz bir basın toplantısını gündemine almaması faiz artırımına gitme ihtimalini ortadan kaldırdı. Nitekim Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) oy hakkına sahip üyelerin neredeyse tamamı ekim ayında faiz artırımına başlama taraftarı değil. FOMC’in oy hakkına sahip en “şahin” üyesi olarak bilinen New York FED Başkanı William Dudley bile son yaptığı açıklamada sadece faizlerin, ekonominin normal trendin üzerinde büyümeye ve işsizlik oranının düşmeye devam etmesi halinde bu yılsonunda artırabileceğini söyledi.

Yellen’ın sağ kolu olan FED Başkan Yardımcısı Stanley Fischer FED’in faizleri artırma seçeneğini hala masada tuttuğuna dikkat çekerek “Bu bir beklentidir, bir taahhüt değil” dedi. Yalnızca Fischer değil, FED üyeleri, Çin’in ekonomisindeki bozulmanın küresel piyasalarda yaratacağı dalgalanmadan duydukları endişeleri sık sık dile  getirmeye başladı.

ÇİN VERİLERİ BEKLENİYOR 

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’den gelen veriler ise ülkede büyümenin 2009’dan bu yana ilk kez yüzde 6.4 seviyesinde kalması bekleniyor. Çin 2009’un ilk çeyreğinde yaşanan mali krize rağmen yüzde 6.6 büyümeye imza

atmayı başarmıştı. FED’in faiz artışına başlama olasılığı Çin’i de endişelendiriyor. Nitekim Çin Maliye BakanıLou Jiwei “ABD henüz faiz artırım noktasında değil ve global sorumlulukları düşünüldüğünde faizleri artıramaz” açıklaması yaptı.

Uzmanlar pazartesi günü açıklanması beklenen Çin’in 3’üncü çeyrek büyüme verilerinin FED’in atacağı adımlar konusunda önemli bir referans olacağına dikkat çekti. Büyüme rakamlarında bozulma görülmesi durumunda doların zayıflaması ve gelişen ülke borsalarında alımların artması bekleniyor.

Aylardır, FED başkanlarının açıklamaları ve ABD verileri ile dalgalanan piyasalar ise FED’in bu toplantıda net bin mesaj  vermesini bekliyor.  Vadeli işlem piyasalarında alınan pozisyonlar da ise, faizin ekimde artma olasılığının sadece yüzde 2, aralıkta ise yüzde 29 olduğuna işaret etti. Yatırımcıların faiz artırım beklentisinin Nisan 2016’da yüzde 50’nin üzerinde fiyatlanması dikkat çekiyor.

21 Ekim’de faiz kararını vermek üzere toplanacak olan Merkez Bankası ise yeni bir adım beklenmiyor. Doların zayıflaması ve FED’in ekimde harekete geçmeyeceğinin bilinmesi Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı oldukça rahatlattı. Ancak, sandıktan koalisyon çıkması durumunda Erdem Başçı için sıkıntılı günler başlayabilir.

FED’İN ELİ ZAYIFLIYOR

Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, bu yıl içinde iki toplantı daha yapması beklenen FED’in faiz artırımı konusunda elinin zayıfladığı işaretini, gönülsüz de olsa yavaş yavaş vermeye başladığına dikkat çekti. İlk sinyalin ekim ayı başındaki ABD istihdam rakamlarında geldiğini söyleyen Tufan, geçen hafta açıklanan FED tutanakları da zayıflayan faiz beklentilerini teyit eder nitelikte olduğunu kaydetti.  FED üyelerinin  piyasaları tatmin etmediğini dile getiren Tufan “Piyasada

hakim olan havanın faizlerin 2016’ya ötelenmesi şeklinde olduğunu da notlarımıza ekleyebiliriz” dedi. Tufan, Merkez Bankası toplantısından FED’deki iyimser hava nedeni ile herhangi bir artış beklemediğini söyledi.

MERKEZ SIKILAŞTIRMA ADIMLARI ATACAKTIR

TL’nin küresel piyasalarda yaşanabilecek bozulmalara açık olma ihtimaline karşı dolar için  2.98 hedef fiyat belirlediklerine işaret eden Tacirler Portföy Yönetimi Direktörü Aysun Karaytuğ, “Bu noktada Merkez Bankası’nın ne yapacağı önemli olacak. Merkez Bankası para politikasında sadeleştirme adımlarını açıklarken, faiz artışının FED’e bağlı olacağını söylemişti. Bu nedenle haftaya yapılacak PPK toplantısında faiz artırmayacağını, ancak piyasada sürdürdüğü likidite sıkılaştırma operasyonuna hız vereceğini ve bu yolla şu an yüzde 8.9 civarında olan fonlama maliyetini yüzde 9.5’e doğru yükselteceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

ARALIK OLMAYABİLİR

Önümüzdeki haftalar boyunca  piyasaların FED’in faiz artış ihtimaline göre fiyatlama yapmaya devam edeceğini kaydeden Saxo Capital Markets Stratejisti Cüneyt Paksoy, genel beklentinin, aksi bir sinyal gelmedikçe  Çin, gelişen ülke riskleri ve jeopolitik riskler sebebiyle FED’in ekim hatta aralık ayında dahi faiz artışına gitmeyeceği yönünde olduğunu söyledi. Merkez Bankası’nın ise bu durumda bir “bekle-gör” taktiği uygulayacağına işaret eden Paksoy, “Merkez Bankası’ndan kuvvetle muhtemel sıkı para politikasına vurguyu yenileyerek bekle-gör mesajı çıkacaktır. Seçime gidilirken temkinli olmak gerektiğini anlatan Paksoy, iç ve dış dinamiklere bağlı olarak gelişebilecek pozitif senaryonun gerçekleşmemesi halinde  gösterge tahvilde faizin tekrar son 6 yılın kritik eşiği olan yüzde  11- 12 aralığına geri döneceğini kaydetti.