'Çarşı davası' olarak bilinen, Gezi olaylarında 'hükümeti devirmeye teşebbüs' ettikleri iddiasıyla suçlanan 35 sanığın yargılandığı davada bir duruşma daha sona erdi. Dava 26 Haziran'a ertelendi.Duruşmada ilginç bir gelişme yaşandı. İddianamede şikayetçi olarak görülen polis memurları Çarşı Grubu'ndan şikayetçi olmadıklarını söylediler.
Hürriyet'ten Kenan Başaran'ın haberine göre; 16 Aralık'da gerçekleşen ilk duruşmaya Çarşı grubu büyük bir katılım yaparken bugünkü davaya Çağlayan Adliyesi'ndeki yas nedeniyle toplum bir katılım gerçekleştirmedi. Duruşmaya sadece sanıklar ve az sayıda izleyici geldi. Bu izleyiciler arasında Uluslararası Af Örgütü'nden Barbara Neppert ve Almanya'da futbol davalarında uzman 2 kadın avukat da bulunuyor.
Öte yandan Çağlayan Adliyesi'ne girişteki yoğun güvenlik önlemleri adliyenin girişinde uzun kuyruklara neden olunca sinirler gerildi. Zaman zaman yuhalama ve ıslık sesleriyle bu durumun protesto edildiği görüldü.
POLİSLER: ŞİKAYETÇİ DEĞİLİZ, ÇARŞI GRUBUNU GÖRMEDİK, ONLARLA ÇATIŞMADIK
Gezi Olayları'nın en ses getiren davalarından Çarşı Davası'nın 2. duruşmasında ilginç bir gelişme yaşanıyor. İddianamede şikayetçi olarak görülen 4 polis memuru şikayetçi olmadıklarını ve Emniyet'te ifadelerinin alınmadığını belirttiler. Polisler ayrıca Çarşı Gurubu'nu görmediklerini ve onlarla çatışmadıklarını da belirttiler. Olaylar sırasında yaralanan bir polis memuru da yaralanmasının sebebinin başka bir grupla yaşadığı çatışma olduğunu mahkemeye söyledi.
"POLİSLER O GÜN TEŞEKKÜR BİLE ETTİLER"
İlk duruşmada ifadeleri alınmayan 8 sanığın ifadeleri de davanın bugünkü duruşmasında alındı. İfade veren sanıklardan Ayhan Güner, 'Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ni basma' ve 'darbecilik' iddialarını net bir dille kabul etmezken tam tersine polisin kendilerinden aracılık yapmalarını istediğini kendilerinin de grupları Başbakanlık Ofisi'ne değil Beşiktaş içine doğru yönlendirdiklerini ve polisin de kendilerine teşekkür ettiğini söyledi. Güner ifadesinde kısaca şunları söyledi; "Spor polis büroya bizzat gittim. Basbakanlik binasının oraya gitmem istendi. Tüm emniyet amirleriyle görüştüm, arabuluculuk yaptim. Taraftar arasinda abi olarak görüldüğüm icin bunu yaptım, polis bize tesekkür etti, çay kahve ikram etti. Başbakanlık bürosunu bastılar iddiasi tamamen yalandır. O taraftaki tüm insanlar Beşiktaş'a yönlendirildi. Burada 35 kişi yargılanıyor ben 32'sini daha önce hic görmedim.
Burada Çarşı ve sokaktaki insanın mücadelesi itibarsızlaştırılıyor. Çarsi grubu darbeci değildir. Gezi rönesanstır, Çarşı da Michelangelo'sudur..."