Rennan Pekünlü’ye destek!

Gökmen ULU/SÖZCÜ
Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün, “dört türbanlı öğrencinin eğitim hakkını engellediği” iddiası ile yargılandığı davanın karar duruşması yapıldı. İzmir Adliyesi’ndeki 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen karar duruşmada, Pekünlü’ye destek vermek için, CHP İzmir  Milletvekilleri Musa Çam, Kamil Okyay Sındır, Tacettin Bayır, Tuncay Özkan, CHP İzmir Milletvekili Adayı Atilla Sertel, Avrupa Ekoloji Federasyonu Konsey Üyesi Prof. Dr. Ümit Erdem, Türkiye Gençlik Birliği Üyeleri, öğrencileri, akademisyen arkadaşları, yakınları ve çok sayıda vatandaş adliyedeydi.




2 YIL 1 AY HAPİS CEZAS
Emekli Astronomi Profesörü Rennan Pekünlü hakkında 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi. İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi, kararın temel gerekçesini açıklarken, “Taraflar arasında ihtilafa konu olan hadisenin ceza hukukundan ayrı bir yönü var. Türbanın yasak olup, olmaması hariç, sanığın, öğrencilerin üniversiteye girişini engellediği değerlendirilmiştir. Ceza alt sınırdan uygulanmıştır” dedi. Tutuklama kararı verilmeyen  Pekünlü’nün yedi gün içinde temyiz hakkı bulunuyor.




KANUNSUZ SUÇ VE CEZA OLMAZ
Pekünlü’nün avukatı Murat Fatih Ülkü, “Bugün hukuk devleti, siyasal iktidarı temsil eden gücün karşısında yine yenildi. Hiçbir suç işlemeyen, tek suçu anayasa hükümlerinin uygulanmasını istemek olan Rennan Pekünlü, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ayaklar altına alınarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. 16 Mayıs 2012’de (Ege Üniversitesi’nde) yaşanan, içinde bir haber ajansı muhabirlerinin de olduğu, üniversite dışında planlanarak eğitimin huzur ve güvenini bozmak amacı ile organize edilmiş, Prof. Dr. Rennan Pekünlü’yü hedef alan bir olaydır. Mahkeme bu eylemden TCK’nın 112. Maddesi anlamında, eğitim ve öğrenim özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Hukuki mücadele burada bitmiş değil, temyiz edeceğiz” dedi.

HEDEF LAİK KİTLEDİR
Ülkü, “Aydınlanma karşıtı felsefe, Rennan Pekünlü’nün bir kez mahkum edilerek hapse girmesinden tatmin olmadı. Bir daha demir parmaklıklar arkasına girmesini istiyor. Artık hedef Renan Pekünlü değil, hukuk devleti isteyenlerdir. Hedef Türkiye’nin laik kalmasından yana olan kitlelerdir. Anayasa’nın ikinci maddesi, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir’ demektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu iddiası artık rafa kalkmıştır. Bugün, anayasanın uygulanmasını isteyen bir astronomi profesörü cezaevine gönderiliyorsa hiçbirinizin hukuk güvenliği yoktur. Hukuk, bugün esen rüzgarlara eğildiği gibi, ileride rüzgar başka türlü estiği zaman o yönde eğilecek demektir. Eğer hukuka bir istikrar ve standart getirmezsek, hukuk bir ilkeler bütünü olarak kabul etmezsek, varabileceğimiz hiçbir yer yoktur” ifadelerini kullandı.

LAİK CUMHURİYET MAHKUM EDİLMİŞTİR
Diğer acı nokta ise şudur: Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliği sarsılmıştır. Bugün Rennan Pekünlü şahsında cumhuriyet ve laiklik mahkum edilmek istenmiştir. İktidar değişti, rüzgarlar başka yönden esiyor diye, geçmişin haklı, haksız birikimleri bir astronomi profesöründen hınç almak şeklinde ortaya konulursa bunun adı hukuk olmaz. Bunun adı yargı da olmaz” diye

UMUT AİHM’DE
Dava hakkında yine de umutlu olduklarını belirten Ülkü, “Rennan hocamızın dört buçuk ay hapis yattığı ilk dosyasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlali bakımından bir kabul edilebilirlik kararı vermiş, Türk Hükümeti’nden yazılı savunma istedi. Türk Mahkemeleri’nden kendi içtihatlarına sahip çıkmaları açısından umudumuzu kestik, ne yazık ki umudumuz AİHM’de. Oradan olumlu bir karar bekliyoruz.

1 KASIM MİLAT OLACAK
CHP İzmir Milletvekili Adayı Atila Sertel de “Rennan hoca suç işlemedi ki, o günkü yasa ne ise onu uyguladı. Mahkumiyet asla yerinde bir karar değil. Kin ve garez ile uygulanan bir karardır. Ama bunların hepsi sona erecek” diye konuştu. Sertel, “Türkiye’de demokrasi, insan hakları, özgürlük ve hukuk yok. Başbakan yok, bakanlar yok, hakimler yok. Yokların arasında bir kişinin hükümranlığı ve diktatörlüğü topluma kabul ettirilmek isteniyor. Toplum buna karşı direnecek ve kazanacak. 1 Kasım bunun miladı olacak. Diktatörlüğü kabul ettirmek isteyenlere ve zulme karşı halkın mücadelesinin sonucu alınacak” dedi.