Suriye’nin kuzey batısı, birkaç yıldır Türkiye’nin arka bahçesi olmuştur. Bu yöreye, Türkiye’nin desteği sayesinde “Ilımlı Muhalifler” (ki bunların arasında Türkmenler de vardır) hâkimdir. Esat rejimini destekleyen Rus silahlı kuvvetleri ise, bölgeye Esat hükümetinin egemen olmasını istemektedir. Rus uçakları, yerel güçleri sindirmek için bölgeyi havadan bombalamakta; Türkiye de buna engel olmaya çalışmaktadır. Bu gerilim sonunda bir Rus bombardıman uçağının Türk avcı uçakları tarafından düşürülmesi kertesine kadar gelmiştir. Bu çok kötü bir gelişmedir. Ama olmuştur. Türkiye, Suriye’nin iç işlerine karışmaya başladıktan sonra düşürülen üçüncü uçaktır bu. İlk kez 2012’de Suriye, bir Türk uçağını Suriye üzerinde vurdu ve uçak denize düştü. 2014’te Türkiye de benzer bir gerekçeyle bir Suriye uçağını düşürdü. Rus uçağının düşürülmesi üzerine “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini benimseyenlerimiz çok telaşlandı. İktidarı, “işin sonunun nereye varacağını düşünmeden davranmakla” suçladı. Bence AKP ne yaptığını bilmektedir. Oluşan riskleri hesaplamış ve bilerek almıştır. Aldığı kararlar, kendi dünya görüşlerine uygundur.

ANGAJMAN KURALLARI


Size bir itirafta bulunacağım. Ben düne kadar “angajman kuralları” ne demekmiş bilmiyormuşum. O kadar bilmiyormuşum ki; okuduklarımı kabullenmekte zorlandım. Ben, angajman kurallarını, futbolda “kırmızı kart gerektiren 7 kusurlu hal” gibi bir şey sanıyordum. Yani, dünyada her devletin bildiği ve kabul ettiği “angajman kuralları” diye bir uluslararası hukuk vardır; Rus uçağı da kurala uymadığı için kırmızı kart görmüştür sanıyordum. Meğer “angajman kuralları” böyle bir şey değilmiş. Meşru kabul edilen tek şey, bir ülkenin tecavüze uğraması halinde kendini savunmasıymış.

“ANGAJMAN” IN TÜRKÇESİ “TUTUŞMA”DIR


Bunun dışında “hava sahamı ihlal ettin” diye uçak düşürmek o ülkenin kendi takdirine kalmış bir hususmuş. Bu kurallar, her ülkenin kendi siyasi iktidarı tarafından saptanıp, kendi silahlı kuvvetlerine, “sürekli emir” olarak verilirmiş. Gerekirse de değiştirilebilirmiş.
“Angajman Kuralları”nın, İngilizcesi “Rules of Engagement”dir. Bu ibarede anlaşılması zor sözcük “engagement”tir. Abraham Lincoln’un ünlü Gettysburg söylevinin ikinci cümlesi “now we are engaged in a great civil war“ şeklindedir. Türkçesi “biz şimdi büyük bir iç savaşa tutuşmuş haldeyiz”dir. Bu yüzden “angajman”ın buradaki karşılığı “tutuşma”dır.

ANGAJMAN KURALLARI - SAVAŞA TUTUŞMA KURALLARIDIR


Bahçeşehir Üniversitesi hocalarından Dr. İsmail Pamuk’un “Angajman Kuralları” başlıklı uzun makalesini okudum. Makaleden şunu anladım: Bir ülkenin güvenliği için devriye gezen veya nöbet bekleyen kara, hava ve deniz kuvvetleri unsurları, düşmanca bir davranışla karşılaşınca, gecikmeden mukabele etmelidir. Ama düşmanca davranışın tanımı, tepkinin niteliği ve sınırları “siyasi iktidar”ca önceden belirlenmelidir. Bunu da kendi silahlı kuvvetlerine yazılı olarak bildirmelidir ki askerler ne tepki vermekte geç kalsınlar, ne de ülkeyi gereksiz bir harbe soksunlar.
Son söz: Bir iktidar, sadece kendi halkını kandırabilir.