Sevgili okuyucularım, defalarca ve ısrarla yazdım. Tayyipgiller hükümetleri tarafından uygulanan yanlış Suriye politikaları ülkemizin başına büyük bir bela açtı.
Hem maddi, hem de manevi açıdan yıkıldık.
Üstelik geçtiğimiz yıllarda bizim de bir uçağımız Suriye’de düşürüldü, iki pilotumuz şehit oldu.
Parasal kaynaklarımızın önemli bir bölümünü Suriye’de Esad’a karşı savaşmakta olan İslamcı terör örgütlerine hortumladık.
Ülkemizin özellikle Suriye sınırına yakın il ve ilçelerini terörist karargahlarına dönüştürdük.
Sınırımız yol geçen hanı, ülkemiz terör üssü oldu.
Elini kolunu sallayan giriyor, çıkıyor, Reyhanlı, Suruç ve Ankara’da olduğu gibi bombalar patlıyor, insanlarımız can veriyor.
Bir yanda PKK terörü ile boğuştuğumuz yetmezmiş gibi, başımıza bir de Suriye belasını açan işte bu AKP hükümetleridir.

* * *

Son olarak düşürdüğümüz Rus uçağı bütün bu olup bitenlerin üzerine tüy dikti.
Şimdi ayıkla pirincin taşını!
Rusya büyük ve önemli bir ülkedir. Sevelim veya sevmeyelim bu iş böyledir.
-Çok önemli bir ihraç kapımızdır. Her yıl milyarlarca dolarlık mal ve hizmet satarız. Gıda, tekstil, sanayi ürünleri, aklınıza ne gelirse.
-Türk müteahhitlerin Rusya’da çok büyük inşaat işleri vardır.
-Rus vatandaşları ülkemizde binlerce konut ve işyerinin sahibi olmuştur.
-Her yıl yüz binlerce Rus turist Türkiye’ye gelir ve para bırakır. Üstelik Rus turistler Almanlara falan benzemez, üç kuruşun hesabını tutmaz. Bol yiyip içerler!
-Binlerce Türk girişimci Rusya’nın dört bir yanında mağazalar, iş yerleri açmıştır.

* * *

Bu kadarla yetinmeyip daha da ne var diye soracak olursanız, doğalgaz var!
-Türk sanayisi doğalgazla çalışıyor.
-Elektrik üretiminin yarısı doğalgaz santralleri tarafından elde ediliyor.
-İşyerleri ve konutlarımız doğalgazla ısınıyor.
Hayatımızın her aşamasında doğalgaza muhtacız...
Ve doğalgazın çoğunu Rusya’dan alıyoruz.
Sadece ticari geleceğimiz değil, doğalgaz vanaları onların elinde.
Ukrayna’nın gazını kestiler, ülke mahvoldu.

* * *

Rusya şimdi Suriye’de!.. Tam da sınırımızın dibinde, içimizde!..
Aynen PKK, IŞİD gibi, öteki İslamcı terör örgütleri gibi.
Bu tabloyu bizi yöneten aymazlar yarattı. İşin bir adım sonrasını göremediler, Şam’da cuma namazı kılma (!) palavrasıyla hem Rusya’yı, hem de terör örgütlerini Suriye’ye getirttiler.

* * *

Rus uçağını düşürmek ciddi iştir. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalabiliriz.
Olayın hemen ardından Putin Türkiye’yi tehdit etti, “Arkamızdan hançerlendik” deyip hakaretler yağdırdı. Dışişleri Bakanı Lavrov dünkü Türkiye gezisini iptal etti.
Rus vatandaşları Türkiye’ye gitmemeleri konusunda resmen uyarıldı.
Bizimkileri soracak olursanız şimdiden kıvırtmaya, alttan almaya başladılar:
“Rusya bizim dostumuzdur...”
“Krizi tırmandırmaya niyetimiz yok...”
“Düşürdüğümüz uçağın hangi ülkeye ait olduğunu o sırada bilmiyorduk. Rus uçağı olduğunu sonra anladık!..”
Olayın ilk günü sergilenen kabadayılık ortadan kalktı.
Şimdi başlarına gelecek olanları sanırım biraz olsun anladılar.
Yakında Rusya’dan özür dilerlerse sakın ola ki şaşırmayın!
Dilemezler demeyin, bunlar zorda kalırsa her şeyi yapar.
En azından Rusya’ya el altından, resmi olmayan mesajlar gönderirler:
“Aman abiler biz ettik siz etmeyin!”

* * *

Sevgili okuyucularım, olay salı günü oldu. O gün internet sitelerine düşen görüntülü bir haberi belki izlemiş olabilirsiniz.
Yerde uçağından paraşütle atlayan Rus pilotun cesedi yatıyor...
Çevresinde IŞİD sakallı adamlar...
Biri cesedin üzerine aslan avcısı gibi ayağını koymuş...
Ötekiler sürekli Arapça bağırıyor, tekbir getiriyor...
Ve doğru olmamasını dilerim ama haberde bunların Türkmen olduğu vurgulanıyor...
Eğer doğruysa, ne biçim Türkmen bunlar?
Ana dilleri Türkçe midir, Arapça mı?
Türkiye sınırının hemen dibindeki bu Türkmenler her nedense Türkçe konuşmuyor, Arapça zafer nidaları haykırıyor.
Üstelik içlerinden biri pilotu uçaktan atladıktan hemen sonra paraşütü ile yere inerken vurup öldürdüklerini söylüyor.
Korumasız ve çaresiz bir insanı paraşütle yere inerken vurup öldürmek hem insanlığa, hem de bütün savaş kurallarına aykırıdır.

* * *

Esad’ı devirmek uğruna ne maceralara girdiler, başımıza ne işler açtılar...
Bakmayın siz Obama’nın vesairenin tırıvırı destek sözlerine... Türkiye, bu Suriye olayında Cumhuriyet tarihinin en büyük rezilliğini yaşamaya mahkûm edildi.
Hem rezil olduk, hem de üste milyarlarca dolar para harcamak zorunda kaldık.
Tam dört yıldan bu yana Suriye süreci yaşıyoruz. Soruyorum:
Bu işten maddi veya manevi herhangi bir kazancımız oldu mu, dünyada saygınlığımız arttı mı?
Hayır!
Belki ben anlamıyorum, eğer aranızda aksini iddia edenler varsa bana lütfen yazılı olarak bildirsin, aynen yayınlamaya hazırım. Peki sonuç ne?
Sıfıra sıfır elde var sıfır!
Yazık ettiler ülkemize, şimdi ise alttan alıp olayı yumuşatma, Rusya’dan özür dileme aşamasına geldiler!